Ülkemizdeki tarihinin 70’li yıllarla başladığını kabul ettiğimiz turizm sektörü, tarihinin en belirsiz günlerini yaşıyor. Sürekli öngörülerimizi öteleyip yeni planlamalar yapmak zorunda kalıyoruz. En iyimser beklentilerimizin bile bulanık olduğu bu dönemin beraberinde getireceği yükler, bundan sonraki yol haritaları, hükümetin destek ve teşvik çalışmaları her gün faklı şekilde tartışılmaya devam ediyor.
Bir süre daha böyle devam edecek gibi…
Kusursuz bir fırtınanın içindeyiz.
Tüm uçakları yere indiren, otobüsleri garajlarına çektiren, tüm kruvaziyer gemilerini limanlara çeken, bütün iş seyahatlerini iptal ettirip evlerinden iş takibine yönelten, tüm konaklama işletmelerini kapattıran, bir fırtına.
İnsanları ilk önce ülkelerine, sonra şehirlerine daha sonra evlerine kapatan bir fırtına.
Sektörü sıfır noktasına getiren bir fırtına.
Ancak her fırtınanın sonrası berrak, açık, dingin bir havadır ve gökyüzünden güneş her zaman kendini gösterir.
İnsanlar yavaş yavaş evlerinden, sonra şehirlerinden daha sonra da ülkelerinden çıkmaya başlayacak.
Yavaş çekimde yaşadığımız bugünlerde bitecek.
Bu fırtınada geçecek. Diğerleri gibi…
Biliyoruz ki fırtına sonrası yine en çok talep edilen ülkelerden biri olacağız.
Biliyoruz ki bütün tur operatörleri, oluşacak talebin ülkemize yönleneceği ile ilgili beklentilerini canlı tutuyor.
Eminim, sektör olabildiğince az hasarla bu fırtınayı atlatıp yola devam edecek.
Bütün mesele, bu fırtınada yaşananlardan dersimizi almak tecrübelerimizi bundan sonraki döneme aktarmak.
Pozitif kalalım. Şimdilik evde kalalım…
Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.