Ticarette yüksek karlılığa; ürün veya hizmet kalitesinden ödün vermeden en iyi maliyetle en iyi fiyata satarak ulaşırız. Bu yazımızda Apple kurucusu Steve Jobs’un ibretlik hayat hikayesine de atıflarda bulunarak konuyu başarılı ticaret hayatı ve verimli bir ömür geçirme ekseninde ele almaya çalışacağız.
Steve Jobs; azimli, çalışkan ve başarılı bir iş adamı idi. Ancak son günlerinde yalnız kalınca hayatın işten ibaret olmadığını, asıl başarının ömrün finalinde gizli olduğunu vurgulayan çok güzel bir yazı kaleme almıştı. Yazısında özet olarak; size verilen nimetlerin kıymetini bilin, gerçek manada İNSAN biriktirin diyordu. Demek ki başarılı bir hayat için iki temel husus var.
Biri güzel işler yapıp ömrümüzü verimli geçirmek, diğeri ise huzurlu ve başarılı bir ömür finali için güzellikler biriktirmek. Bu haftaki Cuma hutbesinin konusunu mu okuyorum acaba dediğinizi duyar gibiyim ama endişelenmeyin ticareti, otelcilikte yüksek kar elde edebilmenin yollarını konuşacağız. Yazımızın sonunda takdir sizin
Değerli okurlar, otelcilik camiası yazımda detaylarını vereceğim yeni bir tabirle tanışacak. Hem yüksek karlılık elde eden hem de İNSAN biriktiren bir anlayış olan AJWA kültürü ile... AJWA kültürünün merkezinde çalışanları vardır. Bu merkezin etrafında; iş yaptığı firmalar yani çözüm ortakları, yöre esnafı ve yöre halkı bulunurken misafirleri çemberin en dışında yer alır.
AJWA kültüründe: Çalışanlara personel gözüyle bakılmaz. Tam anlamıyla karşılıklı güven ve işbirliği esas alınır. Misafire sunulmayacak hiçbir şey çalışana verilmez, rahat ve verimli bir iş ortamı için çalışma alanları en az misafir alanları kadar önemlidir. Çalışan kendisine verilen değeri duymaz veya hissetmez, bu değeri yaşar! Fikirleri önemlidir o yüzden departman içi alınan kararlarda aktif rol oynarlar. Alışılagelmiş üniforma giymez ki prosedürler içine hapsedilmiş hissetmesin kendisini. İşletmesini bir okul gibi görür, bilir ki kendisi için yapılan bir kariyer planlaması var ve bir gün bu okuldan mezun olacak. Başına geçtiği işletmelerde yoğurulduğu bu kültürü yaşatmaya ve yaymaya devam edecek.
Birlikte çalıştığı firmalar aslında çözüm ortaklarıdır. Bu yüzden her iki işletmenin de çıkarları iş ve ticaret ahlakı çerçevesinde gözetilir. Karşılıklı güvene dayalı işbirliği ve iş geliştirme esas alınır.
Yöre esnafı yaşatılmaya hatta güçlendirilmeye çalışılır. Çok daha fazla kazanma adına her iş kolunun toplandığı tekelcilik zihniyeti yerine, herkes kendi yaptığı işe odaklansın ve birbirini yaşatsın, birbirine referans olsun anlayışı vardır.
Yöre halkı, günlük yaşantısı ile mutlaka öğrenilmesi gereken kültürel bir zenginliktir.
Önce bu iyice öğrenilir sonra da misafirlere bu yöresel zenginlik eksiksiz sunulur. Bunu yaparken yöre halkı Yaşayan Mutfak akımı ve sürdürülebilir turizm anlayışı sayesinde aktif rol oynar. Bu kesinlikle sözde kalmaz, fiiliyatta da gerçekleşir.
Misafirler ise yöresel kıyafetlerle kendilerini karşılayan ve konaklamaları süresince kendilerine hizmet eden çalışanlar, zaman kısıtlaması olmayan kahvaltı hakkı, ücretsiz oda ikramları sayesinde kendini evinde hisseder. Doğallığın, sanatın, tarihin ve lüksün içinde adeta zamanda yolculuk yapar ve hep ihmal ettiği hatta unuttuğu içindeki çocuğu yeniden keşfeder. Detaylı bilgi sahibi olmak için diğer yazılar bölümünden ‘Ürgüp’te bir başyapıt’ konu başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
Sözün özü AJWA kültürü; çalışanlarına, çözüm ortaklarına, yöre esnafına ve halkına aidiyet duygusu aşılar ve bu sayede misafir memnuniyeti odaklı kocaman bir aile oluşturur. Bu kocaman aile sayesinde misafirler işletmenin müptelası hatta gönüllü tanıtım elçileri olurlar.
Çıtayı yükseltiyorum! Şöyle ki; kuşak farkından dolayı gelecekte tatil anlayışı her ne kadar değişecek olsa da insanlar eskiden anne babasıyla sürekli geldikleri işletmenizde içindeki çocukla buluşmak için sizden vazgeçemeyecekler ve işletmeniz yaşadığı – AJWA kültüründen sapmadığı sürece bu kuşaklar boyu devam edecek.
Sizce konuya çok iddialı girip sonrasında altını iyice dolduramadım mı, ne dersiniz?
Haydi, AJWA kültürü çerçevesinde kendi işletmemizi düşünelim, sadece iki dakikalığına. İşletmemizi kendi evi gibi gören çalışanlarımız, kendi işletmesi gibi sahiplenen çözüm ortaklarımız ve yöre esnafımız, komşusu gibi gören bir yöre halkı bizi yüksek karlılığa ulaştıramaz mı?
Aidiyet duygusu aşılanmış bir çalışan; kendi evindeki gibi hiçbir enerji kaynağını boşa harcamaz, hiçbir ürünü ziyan etmez, hiçbir ekipmanı hor kullanmaz, hiçbir misafiri kaybetmeyi göze alamaz.
İşletmenizi kendi iş yeri gibi gören bir çözüm ortağı size asla kötü mal getirmez, fahiş fiyat uygulamasına teşebbüs etmez, fırsatçılık yapmaz, her ürününün arkasında durur, alanı ile ilgili olsun olmasın desteğine ihtiyaç duyulduğunda çözüm için yanınızda olur. Sadece bununla da kalmaz size iş getirir, gönüllü reklamınızı yapar.
Yöre esnafı ve halkı da; işletmenizin çalışanlarını kendi evladı gibi görür, misafirlerinizi kendi misafirleri gibi…
Peki çalışanlar, çözüm ortakları, yöre esnafı ve halkı hatta misafir kanadında bu sistemi hak etmeyen, baltalayan olmayacak mı? Elbette olacak ama emin olun ki siz bu kültürü tavizsiz ve samimi bir şekilde uyguladıktan sonra sistem bu tür insanları dışarı atacak ve her şey zamanla sarsılmaz, sağlam temeller üzerine oturacaktır mutlaka.
Madalyonun diğer yüzünde yani ömür hikayesinin sonunda ise AJWA kültürünü inşa eden, bu kültürü iyi anlayıp yaşatan asla yalnız kalmaz. Çünkü onlar; iş hayatından zevk almışlar ve aynı zevki çevresindekilere yaşatmışlardır. Çünkü onlar; geleneksel Türk misafirperverliği anlayışını dar ve klişe kalıplardan çıkarıp genişletmişler, geleceğe miras - bir değer bırakmışlardır.
AJWA kültürü bulaşıcıdır ve yüksek karlılık içerir diyorsanız, lütfen bu yazıyı çevrenizle paylaşın ve yorumlarınızla yazıya değer katın ki siz de bu kültürü yaşatanlardan, bu kültürle yoğurulanlardan ve yoğuranlardan olasınız.
Bu hamurda sizin de tuzunuz olması dileklerimle…
Saygılarımla
Hüseyin Bölük
www.yasayanmutfak.com.tr
Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.
Yorumlar
İsimsiz Yorum.
12 Aralık 2020, Cumartesi 07:30
Selda Çakanlı
30 Kasım 2020, Pazartesi 03:14
Ebru Onat Göktaş
15 Kasım 2020, Pazar 10:51
Sadiye Söylemez
14 Kasım 2020, Cumartesi 10:59
Erol Söylemez
14 Kasım 2020, Cumartesi 05:19
Erol Söylemez
14 Kasım 2020, Cumartesi 08:49
Ahmet kurt
14 Kasım 2020, Cumartesi 07:09
Öner çulfaz
14 Kasım 2020, Cumartesi 06:19
Suat Akyürek
13 Kasım 2020, Cuma 05:50
Cüneyt ATEŞ
13 Kasım 2020, Cuma 05:27
Çetin Göktaş
13 Kasım 2020, Cuma 04:09
Tuncay yüceer
13 Kasım 2020, Cuma 04:06
+ Yorum Yaz