Yazarlar (Turizm Meclisi)

Savaş uzak görünse de turistin kararına yakın duruyor

Tayfun Döşkaya
Tayfun Döşkaya
TD Hospitality Consulting

Ortadoğu bir kez daha yangın yeri. İsrail ile İran arasındaki gerilim, artık sıcak çatışmaya dönüşmüş durumda. İki ülke resmen savaşta. "Peki, bu bizi ne kadar ilgilendiriyor?" diye sorabilirsiniz. Haritaya bakınca mesafe var gibi görünüyor olabilir, ancak gerçekler o kadar da uzak değil özellikle turizm sektörü açısından.

Türkiye turizmde son yıllarda ciddi bir ivme kazandı. Avrupa’dan, Orta Doğu’dan, Rusya’dan ve Asya’dan milyonlarca turist ağırlıyoruz. Ancak bölgedeki her çatışma riski, bu başarının üstüne gölge düşürebilir. Çünkü turizm, sadece güzel manzaralarla değil, güvenlik algısıyla da ayakta durur.

Bir tatilci Avrupa’da oturup “Ortadoğu’da savaş çıktı” başlığını gördüğünde, Türkiye’yi ne kadar güvenli görebilir? Haritada bakıldığında İsrail’le İran’ın ortasında bir yer gibi algılanıyoruz. Bu coğrafi gerçeklik, haklı olmasa da algı açısından turizme zarar verebiliyor. Ve bu algının maliyeti hiç de az değil.

Bir diğer önemli konu ise ekonomik yansımalar. Savaş, petrol fiyatlarını artırır. Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülke. Enerji maliyetleri yükselince otelden ulaşıma, yeme içmeden eğlenceye kadar her şey zamlanır. Bu da doğrudan turistin cebine yansır. Kısacası, tatil planları daha pahalıya çıkar; karar vermek zorlaşır.

Uçuş trafiği de bu denklemde kilit rol oynar. Savaş nedeniyle bölgedeki hava sahalarının kapanması, İstanbul’un aktarma merkezi olarak sahip olduğu büyük avantajı zedeleyebilir. Uzak Doğu’dan gelen bir turist, İstanbul üzerinden Avrupa’ya geçmek yerine başka bir güzergâhı tercih edebilir.

Peki, tablo tamamen karanlık mı? Değil… Krizler doğru yönetilirse fırsatlara dönüşebilir. Savaş nedeniyle bölgedeki insanlar güvenli alternatifler ararken, Türkiye “yakın, tanıdık ve güvenli” bir seçenek olabilir. Özellikle İsrail ve İran vatandaşları için bu durum bir fırsat penceresi sunabilir. Ama bunun için hızlı davranmak, doğru pazarlama ve diplomatik esneklik gerekir.

Sonuç olarak, Türkiye savaşın doğrudan tarafı olmasa da, etkileri sınırlarımızdan çok önce turizm sektörünü bulabilir. Bu yüzden hem sektör temsilcilerinin hem de kamunun, bu jeopolitik riskleri ciddiye alması şart. Çünkü turizm sadece otel dolulukları değil; döviz girdisi, istihdam ve uluslararası imaj demektir.

Unutmayalım, turizmin rotasını çoğu zaman coğrafya değil, güvenlik duygusu belirler.

Yorumlar (0)