Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ITB’de düzenlediği basın toplantısında, geleneği bozarak, yanına turizm STK başkanlarını almadan basın toplantısı düzenledi.
Artık Türkiye'yi ülkeleri kadar iyi tanıyorlar
Konuşmasına Almanların Türk turizmindeki önemine dikkat çekerek başlayan Ersoy, “Alman misafirlerimizin çoğu Türkiye’yi kendi ülkeleri kadar iyi tanıyorlar ve kendi ülkelerinde gibi rahat ediyorlar. Bizler de gerek kamu gerekse özel sektör olarak sizleri rahat ettirmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi. Türkiye’ye gelen Alman sayısındaki artışın devam ettiğini belirten Ersoy, “Almanya Türkiye için her zaman çok önemli bir pazar olmuştur. Alman misafirlerimizin sayılarında geçtiğimiz yılın ilk 11 ayında %25 gibi yüksek bir artış sağladık. Aldığımız geri dönüşler, Alman misafirlerimizin bu yıl da artan oranlarda ülkemizi tercih edeceğini gösteriyor” dedi.
“Gastronomi ve kültüre vurgu yapacağız”
Türkiye’de deniz- güneş- kumun yanında kültür ve gastronomiyi öne çıkarmayı hedeflediklerini hatırlatan Ersoy, “Ülkemiz özellikle inanç turizmi, kültür, doğa, şehir ve macera turizmi, eşsiz gastronomisi ve eğlence dünyası ile Alman dostlarımıza her daim huzur, benzersiz deneyimler ve heyecan vaat ediyor. Alman ziyaretçilerin, turistik ürünlerimize yönelik çeşitlilik ve yenilik talebinin önümüzdeki yıllarda daha da artmasını bekliyoruz.” dedi.
“Üçüncü yaş grubu için ürünler geliştireceğiz”
Türkiye olarak, genel seyahat trendlerindeki değişimi çok yakından takip ettiklerini söyleyen Ersoy, Avrupa’da da yoğun olarak yer alan ve üçüncü yaş olarak adlandırılan 65 ve üzeri yaş grubuna yönelik açılımlar yapacaklarını söyledi. Bu kapsamda termal ve sağlık turizm ürünlerimizde çeşitliliklere gittiklerini söyleyen Ersoy şöyle devam etti: “Bildiğiniz gibi; son 10 yıl içerisinde Türk turizmi büyük bir değişim ve gelişim geçirdi. Biz de dünyadaki gelişmelere paralel olarak, çevreyle uyumlu, rekabetçi ve sürdürülebilir politikaları artırarak uyguluyoruz. Türkiye uluslararası tanıtım stratejisinde bir “dünya turizm markası” olma iddiasını sürdürüyor. Bakanlık olarak öncelikli amacımız, ülkemizi hedeflediğimiz tüketicilerin hafıza ve kalplerinde dünyanın en önemli, çeşitli ve eşsiz turizm destinasyonlarından biri olarak var edebilmek. Bu nedenle de Türkiye olarak, teknoloji odaklı tanıtım enstrümanlarını da yakından takip ederek geleneksel medya ve pazar bölümlemesi haricinde niş pazar ve destinasyon odaklı çalışmalarımızı geliştirmeye gayret ediyoruz. Turizmde geleceği belirleyecek üç önemli unsurun var olduğunun bilincindeyiz: teknoloji, kalite ve sürdürülebilirlik. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre ülkemiz dünya turizm pazarında sekizinci sırada yer alıyor. Bu başarının ve turist sayılarında artışın sağlanmasında, ülkemizle iş birliğini her daim sürdüren tur operatörlerinin ve her zaman dirsek temasında olduğumuz DRV gibi kuruluşların katkıları da çok büyük. Onlara da buradan teşekkür etmek isterim.”
Tarihi eserleri koruma-kullanma dengesi içinde turizme sunacağız
Konuşmasında Türkiye’nin kültürel ve tarihi zenginliklerine de değinen Ersoy bu konuda da şunları söyledi: “Anadolu coğrafyası adeta dünya tarihinin yaşayan tanığı durumunda, bir Açıkhava müzesi konumundadır ve on bin yıldan daha eski tarihi boyunca birçok dine, inanca, kültüre ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ülkemizde bizden önce yaşamış medeniyetlerin bıraktığı eserler tüm insanlığın ortak değerleridir. Biz bu ortak değerleri ve bu büyük mirası sürdürülebilir turizm anlayışı yani koruma-kullanma dengesi içinde sizlerle paylaşmayı hedefliyor, dünyanın dört bir yanından gelen konukların ilgi ve beğenisine sunuyoruz.”
“Göbeklitepe’yi öne çıkaracağız”
Türkiye’nin tanıtımlarında Göbeklitepe’yi daha fazla vurgulayacağını anlatan Ersoy, konuşmasına şöyle devam etti: “Bildiğiniz üzere bu açık hava müzesinin en önemli eserlerinden biri, dünya medeniyet tarihinin en eski tapınağı olarak bilinen Şanlıurfa'daki Göbeklitepe 2018’de UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne alındı. Böylece Türkiye'den UNESCO listesine on sekizinci eserimiz girmiş oldu. Dünya medeniyetinin bu önemli ortak mirasını, uluslararası alanda tanıtmaya yönelik olarak 2019 yılını “Göbeklitepe Yılı” ilan ettik. Bu yıl Alman dostlarımız da oldukça sık Göbeklitepe ile karşılaşacaklar medyada ve çevrelerinde… Örneğin ITB ülke standımızda Göbeklitepe’nin bir replikası yer alıyor. Göbeklitepe, tanıtım planlama faaliyetimizde de ön planda olacak. Yeri gelmişken burada; Göbeklitepe kazılarına çok emeği geçmiş olan Dr. Klaus Schmidt’i de tekrar anmak isterim, toprağı bol olsun. Sizler aracılığıyla buradan tüm Alman dostlarımızı da Göbeklitepe’yi yerinde deneyimlemeye davet ediyorum. Fuara katılan tüm turizmci dostlarıma şimdiden harika bir yıl diliyorum. Çok çalışacağız, çok üreteceğiz ve hep birlikte kazanacağız. İyi fuarlar!”
Haftada 500 sefer
Türk basınından gelen “Nitelikli turizme nasıl ulaşmayı düşünüyorsunuz?” şeklindeki soruyu da Ersoy şöyle cevaplandırdı: “ 50 milyon turist 50 milyar dolar turizm geliri hedefimizi 70 milyon turist 70 milyar dolara turizm geliri olarak revize ettik. Kişi başı rakamlarda zorlanacağımızı düşünmüyorum. Zor olan kişi başı geliri 1000 dolara çıkarıp, 70 milyar dolara ulaşmak. Bu nedenle mevcut potansiyelimize hitap ederken nitelikli turiste de hitap edecek çalışmalar yapıyoruz. Gelir düzeyi yüksek turist konforlu ulaşım yapmak istiyor. Nisan ayı itibariyle Türkiye’ye en çok turist veren pazarlardan resort bölgelere business class’lı seferler başlatıyoruz. Haftada 80’le başlayacağımız bu uçuşları yoğun aylarda haftalık 500’e çıkaracağız."