Yeni yasa taslağında olması gerekenler

Hamit Kuk
Hamit KukPasso Tour
09 Şubat 2024, 22:23

Yeni bir yasa hazırlanırken birtakım kriterler gözetilir. Örneğin kamu yararı gözetmesi ya da o iş kolunun teknolojiye ve yeni iş modellerine karşı uyum sağlaması gibi.

Ama bütün bunlar kadar önemli olan başka bir şey daha var. Hazırlanacak yeni yasa taslağı mevcut yasadan daha iyi ve güncel ihtiyaçları karşılar nitelikte olmalıdır.

Aradan geçen elli yıllık süreçte değişen ve gelişen rekabet koşullarına uyum sağlamakta zorlanan, dolayısıyla bazı ihtiyaçları karşılamaktan uzak kalan 1618 sayılı Seyahat Acentaları Birliği Yasası’nın değiştirilmesi veya güncellenmesi gerekiyor mu?

Kesinlikle evet!

Öyleyse hazırlanacak yeni yasa taslağı mevcut yasanın eksikliklerini giderecek, gelişen dünya koşullarına göre ihtiyaçları karşılayacak bir taslak olmalı. Yoksa yeni bir yasa hazırlamanın hiçbir anlamı yoktur.

Peki, Sayın Bakanın hazırladığı yeni yasa taslağı bütün bu ihtiyaçları karşılayacak düzeyde mi? Kesinlikle hayır!

Bu taslak incelendiğinde çok özensiz hazırlandığı, birçok mantık hatası barındırdığı ve 1618 sayılı yasanın gerisinde kaldığı için ciddi hayal kırıklığı yarattı.

Haliyle bu taslak sektörün sorunlarını çözmekten çok uzak kalmıştır.

*

Yeni yasa taslağında neler olmalıdır?

1972 yılının şartlarına göre ülkemiz için önemli bir ihtiyaç olan ve buna göre hazırlanan 1618 sayılı yasa güçlü bir yasadır. Yerine hazırlanacak olan yeni bir yasa taslağının da mevcut 1618 sayılı yasanın ruhuna ve münhasır özelliklerine uygun olmalıdır.

Acentacılık mesleğinin münhasır özelliklerinin başında gelen ‘transfer’ tanımlaması 1618 sayılı yasadaki hali üzerinden geliştirilerek daha net ve hiçbir yoruma fırsat vermeyecek şekilde tanımlanmalıdır.

Yeni yasa taslağı hem tüketici dostu olmalı hem de haksız rekabeti önleyen tedbirler barındırmalıdır.

Yasal boşlukları fırsat bilerek tüketicileri dolandıranlar ayıklanmalıdır. Tüketiciyi kandıran şaibeli ve hileli satışların önü alınmalıdır.

Dünyadaki örneklerine baktığımızda küçük sermayeli şirketlerin korunmaya özen gösterildiği görülmektedir. Ülkemizdeki turizm hareketliliğinin neredeyse yarısına sahip küçük ölçekli seyahat acentalarını korumanın yollarından biri de ülkemizdeki tek yetkilik sisteminin kaldırılmasıdır.

Ülke ekonomisine ve dış ödemeler dengesine katkı sağlayan bir sektör olan turizm sektörü meslek olarak kabul edilmeli ve sektördeki çalışma prensipleri buna göre belirlenmelidir.

Yeni acenta kuruluşlarına belli kriterler getirilmelidir. Acente kuruluş belge ücretleri güncel fiyatların en az beş katı olmalıdır. Böylece diğer meslek gruplarında olduğu gibi haksız rekabete sebebiyet vermeden yeni kuruluşlar sınırlandırılmalıdır.

Sektöre girmek isteyenleri engel olmamak için atıl kalmış ve faal olmayan acenta belgelerinin devri teşvik edilmelidir. Belge devri işlemleri hem devreden hem devralan ve hem de kurum lehine olacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Hala hazırda devletin açıkladığı yeniden değerlendirme oranıyla her yıl zamlanan aidatlar yeni yasa taslağında yapılacak bir düzenleme ile acenta giriş ücretinin en fazla binde beşi olarak belirlenmelidir.

Kısacası bir taraftan acenta kuruluş belge ücretlerini arttırıp diğer taraftan aidatları düşürmek yeni yasa taslağındaki temel hedeflerden biri olmalıdır.

Turizmin gelişmesiyle beraber alternatif birçok turizm çeşidi ortaya çıktı. Hava, deniz, orman, dağ, ova gibi yerlerde yapılan turizm çeşitlerinde birçok farklı bakanlığın yasa ve yönetmeliklerine takılan ve yeni moda turizm faaliyetlerini engelleyen ciddi sorunlar var.

Bu faaliyetleri düzenleyen ve kontrol eden başta Ticaret, Maliye, Ulaştırma, Sağlık, İçişleri Bakanlıkları olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla olan ilişkileri düzenleyecek yeni çözümler bulunmalı ve turizm faaliyetlerini engelleyen hususlar giderilmelidir.

Diğer taraftan ülkemizdeki turist kapasitesinin yaklaşık yüzde 80’ini karşılayan seyahat acentalarının tur ve transfer işlerinde hem şehir içi hem de şehirlerarası yollarda karayollarının ve UKOME uygulamalarıyla ilgili sorunları gideren tedbirler alınmalıdır.

2019 yılında hazırlanan taslakta olduğu gibi yeni yasa taslağında da en az yetmiş iki koltuğa kadarki öz mal araçlarla transfer yapma hakkı seyahat acentalarına mutlaka sağlanmalıdır.

Kaçak faaliyetler, hem sektör içinde haksız rekabete sebep olurken aynı zamanda devletimizin de ciddi vergi kayıplarına sebep olmaktadır. Bununla ilgili disiplin soruşturmaları, yüksek maddi cezalar ve hatta hapis cezası da dahil birçok caydırıcı unsur yeni yasa taslağında yer almalıdır.

Turizm ve seyahat 24 saat canlı ve harekât halinde olan bir sektördür. Böyle bir sektörü denetlemek için 657 sayılı yasaya tabi bakanlık personelinin 7/24 denetim yapmasını sağlayacak tedbirler alınmalıdır.

Birlik, bakanlık temsilcileri olmadan ve istediğinde kolluk kuvvetlerini de yanına alarak denetim elemanları ile kaçak faaliyetleri tespit edip caydırıcı cezalar yazabilmelidir.

Dijital ortamda yapılan kaçak faaliyetleri menetmek için bilgi teknolojileri kurumu gibi kuruluşlarla iş birliği içinde olunacak yasal düzenlemeler getirilmelidir.

Uçak bileti satan acentaların yığınla sorunları var. Yurt dışından satış yapanlar, banka milleri gibi konular nedeniyle küçük ve orta ölçekli bilet satan acentalarla haksız rekabet eden kurumları engelleyecek tedbirler alınmalıdır.

Yeni yasa taslağında acenta, tur ve rehber ilişkisini yeniden tanımlayan kriterler oluşturulmalıdır. Müze ve ören yerleri dışında kalan alanlarda rehber kullanımı serbest bırakılmalıdır. Ayrıca artan talep nedeniyle farklı dillerde kokartlı rehber arzı oluşturacak tedbirler alınmalıdır.

Sözün özü, yeni bir yasa yapılacaksa bu yasa belli bir zümrenin menfaatleri doğrultusunda TÜRSAB’ı bölüp dağıtmak şeklinde olmamalıdır. Acentaların sorunlarını çözecek nitelikte ve Türkiye’nin yeni yüzyılındaki turizm vizyonumuza uygun bir yasa yapılmalıdır.

Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.
Yorumlar
Murat Ahmetoğlu
14 Şubat 2024, Çarşamba 09:08
Rehberler açısından tam bir felaket yasa tasarısı. Yüzyıllar öncesinde ülkemize gelen yabancı istihbarat elemanlarının tur lideri, gezgin, arkeolog vb adlarla devletin aleyhine faaliyette bulunmuşlardır. Otobüslerde rehber bulundurmama büyük bir felaket olur. Bir turist zamanın en fazlasını otobüsün içinde geçirir. Bu süre rehberlerin turistin ön yargısını yıkma ve olumlu düşüncelerle ülkesine dönmesini sağlar. Otobüsü rehbersiz bırakmak ve rehberi Ören yerine hapsetmek ne idüğü belli olmayan zevata turizm tanıtımını bırakmak bu ülkeye en büyük haksızlıktır. TUR LİDERİ, TRANSFERMAN, OTEL REHBERİ denilen kişilerin neler anlattıklarını biliyoruz. Acentalar 3-5 $ fazla kazanacaklar diye ülke turizminin imajını böyle basit kazançlara feda etmeyelim.
Zulkuf
11 Şubat 2024, Pazar 07:12
Hadi oradan ..rehbersiz tur dusunulemez..eyyamci sen de
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha