TÜRSAB 25. Olağan Genel Kurulu Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde bugün başladı.
Protokol'den yoğun katılım
TÜRSAB Genel Kurulu'na protokolden de yoğun katılım var. Genel Kurulun açılışına Turizm Eski Bakanı Bahattin Yücel, milletvekilleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, IATA ve TÖSHİD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nane, TTYD Başkanı Oya Narin, TÜROB Başkanı Müberra Eresin, TÜROFED Başkan Yardımcısı Yakup Dinler, İstanbul Rehberler Odası Başkanı Hüseyin Özgür Özaltun da katıldı.
Bağlıkaya: Turizm panzehirdir, iyi gelir ve iyileştirir
Genel Kurulun açılışında TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya bir konuşma yaptı. Dünyanın en büyük iki turizm meslek örgütünden biri olan TÜRSAB'ın kuruluşunun 50. yılında 25. Genel Kurulu'nu yaptığını belirten Bağlıkaya Türkiye'nin her köşesinden binlerce seyahat acentacısının genel kurula katılarak sorumluluk üstlendiğini ve kurumuna sahip çıktığını söyledi. Bağlıkaya şöyle konuştu:
" Maalesef birliğimizin ellinci yılında Türkiye'de varlıkları yüz yıla yaklaşan seyahat acentalarının önemini anlatmak zorunda olduğumuz günleri yaşıyoruz. Herşeye rağmen turizm hareketlerini organize eden, turizm hizmetlerini birleştirip bir ürün haline getiren, pazarlayan, operasyonunu gerçekleştiren seyahat acentaları ülkemizin muassır medeniyet yolculuğunda yerlerini alın terleri ile almıştır. Lise yıllarımdan beri sektörün değişik alanlarında bulundum ve gördüm ki kimse bulunmaz hint kumaşı değil. Hiç bir sektörde kendi başına tamam değil aslolanın ahenk olduğunu, tamamlanmak olduğunu farklılığın kıymetli olduğunu gördüm. Turizm bu ahengin ve aslında bu mucizenin adıdır. Hayatımıza istikametini veren duygunun mecburiyetlerden ziyade ilhamlara dayanması turizmin yani bizim işimizin hedeflediği ana konudur. En doğal ve en kıymetli enerji kaynağının ilham olduğunu - ilhamımız olduğunu biz turizmciler gayet iyi biliriz. Bizler duvarlara değil köprülere inanırız. Bizim işimiz ayrılıklarla değil buluşmalarladır. Bizim için aslolan vurmak değil dokunmaktır. Bizim pusulamızda yolculuk bulmak değil daima aramaktır. Donmak değil, erimektir, eritmektir. Elimizden gelen bağlamak değil çözmektir. Dilimizden gelende daima iyiliktir ve sevgidir. Dünyada suların ısındığı, gerginliğin- kutuplaşmanın - zıtlaşmanın öne çıktığı dönemleri aşmamızı sağlayacak iş bizim yaptığımız iştir. Turizm panzehirdir, iyi gelir ve iyileştirir."
TGA soruları!
Pandemi sonrasında dünyanın her yerinde adeta bir seyahat çılgınlığı yaşandığını belirten Bağlıkaya Türkiye'nin de bu artıştan hakkettiği kadar olmasa da bir pay aldığını ifade etti. Bağlıkaya şöyle konuştu: " Maalesef 2022'deki turizm geliri artışında rakiplerimizin çok gerisinde kaldık. Ülkemizin 2022 yılı turizm gelir beklentisi tüm yukarı yönde revizelerden rağmen 40 milyar dolar civarında. Sektörden alınan TGA yani turizm geliştirme ajansı payı ki bu pay turizm sektörünün karından değil cirosundan alınıyor acaba ne kadar? Biz bir kaç yol ile hesaplama yaparak bir çarpan sayı bulduk . Yanlış ise doğrusunu açıklasınlar - bizde öğrenelim. Bizim hesaplamalarımıza göre turistin harcamasından en muhafazakar yaklaşımla toplamda % 0.6 civarında TGA payı ödeniyor.
Yarım milyar dolara yakın tanıtım harcamasına rağmen...
Bu tahsilatın aynı turistten defalarca yapıldığını biliyorsunuz. Bu çarpanı ona göre hesaplamaya çalıştık. 40 milyar dolar gelir varsa 240 milyon dolar da özel sektörden toplanan TGA payı olmalı. TGA yönetimi özel sektörden toplanan kaynak kadar kamunun da katkısı olacağını onun için TGA'da kamu ağırlıklı bir yönetim olacağını - onun için kamu ne derse öyle olacağını söylediler. Hatta bu hesaba göre acentalara yarım koltuk düşüyor diye açıklamalar yaptılar. Buna göre minimum 240 milyon dolar da kamunun katkı vermesi gerekir. Bu da toplamda yarım milyar dolara yakın bir kaynak olur. Bu kaynak rakiplerimiz arasında en çok tanıtım harcaması yapan ülkelerin tanıtım bütçelerinin dahi 8 -10 katıdır.
Tanıtım harcaması bizden çok daha düşük rakiplerimiz turist artışında bizi geçti
Peki bu kadar tanıtım bütçesine rağmen durumumuz ne? Karnemize bakalım. Kimlerin gerisinde kaldık? Tanıtım bütçesinin tamamı kamu kaynaklarından sağlanan ve sadece 100 milyon euro olan, İspanya'nın 2022'nin ilk 9 ayında turizm geliri artışı yüzde 209. Tanıtım bütçesinin yarısı kamudan karşılanan ve toplam bütçesi 70 milyon euro olan İtalya'nın turizm geliri artışı % 140. Tanıtım bütçesi sadece 22 milyon euro olan ve tamamı kamudan karşılanan Yunanistan'ın turizm geliri artışı % 92. Yarım milyar dolara yakın tanıtım bütçesi ile Türkiye'nin gelir artışı ne kadar? % 67. Peki yarım milyar dolara yakın tanıtım bütçesi ile ziyaretçi sayısında rakiplerimizle durumumuz ne? Tanıtım bütçesinin tamamı kamu kaynaklarından sağlanan ve sadece 100 milyon euro olan ispanyanın ziyaretçi sayısı artışı (ocak - eylül) % 183, tanıtım bütçesinin yarısı kamudan karşılanan ve toplam bütçesi 70 milyon euro olan İtalya'nın artışı % 133, tanıtım bütçesi sadece 22 milyon euro olan ve tamamı kamudan karşılanan Yunanistan'ın artışı % 121. İspanya'nın 5 katı, İtalya'nın 7 katı, Yunanistan'ın 25 katı bütçesi olan Türkiye'nin artışı ne? % 87. Bu sayılar irdelenirse // kişi başı ziyaretci gelirlerinde de yabancı ziyaretçi sayısında da rakiplerimizin çok çok altında kaldığımızı üzülerek görüyoruz.
Neden rakiplerimizin 3'te 1'i kadar başarıya razı olalım
Aslolan ülkemizin 2019 yılında yakaladığı sayılarla - gelirle yarışmak değil aynı tarih aralığında - uçan kuşa vize uygulayan rakiplerimizle olan durumumuzun mukayesesidir. Aynı tarih aralığında kaynak pazarımız Rusya'dan nerdeyse hiç misafir kabul etmeyen rakiplerimizle olan durumun mukayesesidir. Burada maalesef başarıdan söz etmek mümkün değildir. Biz neden rakiplerimizin 8- 10 misli kaynak ayırıp rakiplerimizin sadece 3'te 1'i kadar bir başarıya razı olalım? Neden bununla yetinelim ? Biz çok daha iyisini yapmak için gerekli olan bilgiye - birikime ve her türlü imkana sahibiz. Bu başarıya giden yol ortak akıldan - istişareden geçiyor. Sektörün bütün paydaşlarına değer vermekten önem vermekten geçiyor. Geçmediği bir tek yol var. O da ""sadece ben bilirim anlayışı"
Seyahat acentacılığına yapılan saldırılara boyun eğmeyeceğiz
Birliğimizin gücü ve geleceği için işini gücünü, ailesini bırakıp ülkemizin her köşesinden yollara düşüp buraya gelen sizlersiniz. TÜRSAB bu gücünü korudukça mesleğimize - seyahat acentacılığına yapılan saldırılara boyun eğmeyeceğiz. Biz bir arada olduğumuz sürece emeğimize ve ekmeğimize uzanan elleri mutlaka durduracağız. Bizi bir arada tutan birliğimiz türsab'ın etrafında gücümüzü ortaya koyacağız. 1972 yılında kurulan birliğimiz - kurulduğu günden buyana türk turizminin lokomotifi olmuş - Türk turizmine yol gösteren - yön veren - fırtınalardan çıkaran pusulası olmuştur. Bu kutlu günde hep birlikte, kardeşçe mesleğimiz için aday olan arkadaşlarımızla bir yarışa gireceğiz. Burada önemli olan dosta düşmana seyahat acentalarının birliğini - gücünü göstermek mesleğimizi layık olduğu yere getirmek için hep beraber çalışmaktır."