Geçtiğimiz aylarda Kültür ve Turizm bakanımız, 1618 sayılı yasanın yerine yeni bir yasa çalışmasına başladıklarını söylediğinden beri TÜRSAB camiasında ciddi bir çatışma ve bölünme yaşanmaya başlandı.
Bir tarafta ortada doğru dürüst bir yasa taslağı görmeden sayın bakanın iyi bir şey yapacağına güvenip açıklama yapanlar, diğer tarafta ise göreve geldiği 2019 yılından beri sektörün menfaatine hiçbir icraatı olmayan bakandan hayırlı bir yasa taslağı olamayacağı yönünde görüş bildirenler.
Haliyle bugün gelinen noktada camiadan birçok kişi, ama telefonda ama birebir sohbette konuyla ilgili görüşümüzü merak ediyor ve neden bu konuda bir şeyler söylemediğimizi sorguluyor.
Söz konusu TÜRSAB ve kurumla ilgili yasa çalışmalarıysa geçmişte neleri yazıp söylediğimizi merak edenler bu köşedeki eski yazılarımızı ve geçmişte basına verdiğimiz demeçlerimizi bularak okuyabilirler.
Biz, TÜRSAB ve seyahat acentalarının yapısını, işleyişini ve çalışma koşullarını düzenleyen 1618 sayılı yasanın yerine günün koşullarına uygun yeni bir yasa çalışması için neredeyse 2011 yılından beri koşuşturuyoruz zaten.
Mesela Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği- SAYD yöneticileri olarak 2013 yılında yaklaşık iki yüz acenta temsilcisinin katılımıyla Antalya’da bir çalıştay yaptık.
Hiçbir maddi ve manevi özveriden kaçmadan mesleğine sahip çıkmayı kendine ilke edinmiş arkadaşlarımızla birlikte yaptığımız çalıştayın sonuç raporlarını bir araya getirerek ilgili bakanlara, vekillere, başkanlara yani işin muhataplarına ulaştırdık.
Amacımız nasıl bir yasa yapılması konusunda sadece TÜRSAB camiası değil yasa yapıcı tüm kurumların dikkatini çekmekti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcileriyle birlikte yazılan ama bugün TÜRSAB yasası olarak adlandırıp birtakım tartışmalara konu edilen yasa taslağının ön hazırlık süreçlerine katkı koyduk.
Sayın bakanımız, hazırlanan yasa taslağı ile ilgili bilgilendirme yapmak ve görüş almak üzere birtakım toplantılar organize etti. 2019 yılı içinde ve 2020 yılı başında olmak üzere gerçekleşen yaklaşık on adet toplantıya seyahat acentası sahipleri ve yöneticileriyle birlikte camianın önde gelen dernek temsilcileri katıldı. Yapılan bu toplantıların en az ikisine katılarak sayın bakana mevcut taslak hakkında fikrilerimizi söyledik.
Yani anlayacağınız gibi bilmeden etmeden ezbere konuşmadık, bir fiil elimizi taşın altına koyduk. Sadece bununla yetinmeyip konuyla ilgili bildiğimiz her şeyi camiayla paylaştık.
Velhasıl biz hiçbir zaman kişisel istikbalimizi düşünerek bize gösterilen havucun peşinde koşmadık; şucu ya da bucu olmadık. Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın tarafında olduk, yani kısaca TÜRSAB’dan yana olduk.
Nihayetinde biz bu konuda hiç yalpalamadık, hep aynı yerde durduk ve bundan sonra da böyle olacağız.
*
İster TÜRSAB olsun ister Kültür ve Turizm Bakanlığı, kim hazırlamış olursa olsun, 1618 sayılı yasanın yerine düşünülen yeni yasa taslağında olmazsa olmaz bazı önemli kriterlerin bulunmasında mutlak yarar vardır.
Yoksa atılan taş ürkütülen kuşa değmediği gibi ilgili ilgisiz çok geniş bir kitle tarafından destek görmeyen güdük bir yasa ortaya çıkmış olur. Böyle bir durumda da kamuoyu vicdanı derinden yaralanır.
Mesela, yeni yapılacak yasada mutlaka bulunması gereken şeylerden bazıları şöyle olmalıdır;
-Turizm sektörü ülkelerin kalkınmasına sağladığı katkıyı dikkate alacak olursak maksimum veremliliği temel ilke olarak benimseyen müşteri memnuniyetini en üst düzeyde hedefleyen tedbirler bu yeni yasada olmalıdır.
- Fiyat- kalite performansı, turizm taşımacılığı, kaçak faaliyetler, rekabet etme şansını ortadan kaldıran farklı fiyat politikaları gibi haksız rekabete sebep olan şartlar ortadan kaldıracak tedbirler alınmalıdır.
-Acente belgesi almak bakkal dükkânı açmaktan daha kolay olmamalıdır. Seyahat acentası kurmak ve işletme belge almak için birtakım kriterler getirilmelidir.
-Sürdürülebilir turizm anlayışıyla birlikte gelişen dünya turizm pazarındaki rekabet şartlarına uyum sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Bu doğrultuda Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde Seyahat acentacılığı bir meslek olarak tanımlanmalı ve sektöre yönelik mesleki yeterlilikler buna göre planlanmalıdır. Hatta Seyahat acentalarıyla birlikte konaklama sektörü de bu mesleki tanımlamanın içine sokulmalıdır.
-1618 sayılı Seyahat Acenteleri Birliği yasasındaki seyahat acentecilik kavramının temel ilkelerini oluşturan münhasır hizmetler hiçbir değişikliğe uğratılmadan yeni yasa taslağında da yer almalıdır.
- Seyahat Acenteleri Birliği yasasındaki seyahat acentecilik kavramının temel ilkelerinden biri olan ‘transfer hizmeti’ tanımına istinaden belli koltuk sınırları içinde olması kaydıyla Seyahat acentaları öz mal araçlarıyla kendi yolcusunun transferini yapacak haklara sahip olmalıdır.
- Devletimizin vergi kaybını ortadan kaldırmak ve haksız rekabeti önlemek için etkin bir şekilde denetim yapacak tedbirler alınmalı ve maddi ve manevi yönden ciddi caydırıcı cezalar getirilerek kaçak faaliyetler önlenmelidir.
- Bu tedbirler dijital ortamda yapılan turizm faaliyetlerini denetleyecek, kayıp ve kaçakları hızlı şekilde sonuçlandıracak şekilde kapsama alınmalıdır.
Kısaca söylemek gerekirse yeni yasa geleceğin turizm rekabet koşullarını iyi analiz edecek şekilde tasarlanarak hem tüketici dostu ve hem de haksız rekabeti ortadan kaldıracak tedbirlerin alındığı bir yasa olmalıdır.
Umarım hiç kimse kendine gösterilecek havuca kanıp mesleğine ihanet etmez...
Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.
Yorumlar
Incoming Acentası
21 Ocak 2024, Pazar 05:48
Cengiz Yılmaz
20 Ocak 2024, Cumartesi 06:49
Haydar dursun
20 Ocak 2024, Cumartesi 01:26
Turist rehberi
19 Ocak 2024, Cuma 10:14
+ Yorum Yaz