Turizm sektörü, dünyanın en hızlı gelişen sektörleri arasında yerini koruyor Artan rekabet ortamında yeni turizm çeşitleri geliştirilirken daha fazla turisti cezbetmek önemli bir avantaj halini alıyor. Turizm sektörünün en önemli çeşitlerinden biri ise engelli turizmi pazarı. Engelli bireylerin turistik aktiviteye katılması ile ortaya çıkan engelli turizmi, Türkiye açısından oldukça yeni ve altyapısı henüz oluşturulamamış bir sektör.
Türkiye'de yapılan çalışmalar, konaklama tesislerinde engellilere yönelik altyapı yatırımlarının yetersiz olduğunu tespit ediyor. Sessiz turizm açısından ise bu durum herhangi bir engel teşkil etmediğinden Türkiye açısından en uygun engelli turizmi çeşidinin sessiz turizm olduğu ortaya çıkıyor.
Turist sayısının artması bekleniyor
Türkiye’ye gelen sağır ve dilsiz bireylerle rehberler iletişim kurmakta zorlanıyor. Bu konuda eğitim alan rehber olmadığı için engelli turistler seyahat etmekte ve tur satın almakta sıkıntı yaşıyor. Bu sıkıntıların yaşanmaması adına İzmir Turist Rehberleri Odası (İZRO) “Vocational Sign Language on Tourism” (Turizmde Mesleki İşaret Dili) isimli bir projeyi hayata geçirdi. Gerçekleştirdikleri proje ile duyma ve konuşma sorunu yaşayan turistlerin ana dillerinde tur rehberliği hizmetine kavuşacaklarını söyleyen İZRO Yönetim Kurulu Başkanı Macit Şaşzade, “İşaret dili ile tur rehberliği hizmetinin verilmesi turistlerin katılımını artıracak” dedi.
Türk rehberlerin büyük başarısı
Duyma sorunu olan kişilere yönelik daha önce de bir projenin içerisinde yer aldıklarını fakat sadece proje ortağı olduklarını belirten Şaşzade, “Bu sefer İZRO olarak Vocational Sign Language on Tourism projesinin sahibiyiz” diyor. “ İZRO Başkan Yardımcısı Ayça Kesici’nin yanı sıra Mavi Pencere Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Kaya bu projeyi kazanmadaki en önemli destekçilerimizdir” açıklamasında bulunan Şaşzade, “Projeyi kazanmamızdaki en büyük rol Mavi Pencere Derneği’nin bu zamana kadarki tecrübesinden geliyor. Bu projeye 2019 yılında başvurduk ve 2020 yılının sonunda Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı Türkiye Ulusal Ajansı Mesleki Eğitim Koordinatörlüğü bize bir yazı gönderdi. Yazıda, ‘proje teklifiniz uygunluk kriterlerini karşılamıştır denildi. Bunu başardığımız için mutluyuz” diye konuştu.
‘Projemizin dünyada emsali yok’
Projenin amacından bahseden Şaşzade, “Türkiye’ye gelen sağır ve dilsiz kişiler ile rehberler iletişim kurmakta zorlanıyor. Bu konuda eğitim alan rehber olmadığı için sağır ve dilsiz turistler seyahat etmekte ve tur satın almakta sıkıntı yaşıyor. Bu yüzden bu projeyi düşündük ve dünyada da bunun bir emsalini göremedik ve böyle bir proje ile Avrupa Birliği’ne başvurmak istedik. Bu arada projeden önce 2019 yılında Türkiye’nin dört bir köşesinde faaliyet gösteren turist rehberlerinin dahil olduğu bir araştırma çalışması gerçekleştirdik. Bu çalışmada projenin oluşumunda bize yön gösterdi. Rehberlerin; yüzde 60’ı turlarında işitme engelli bireyler ile karşılaştıklarını, yüzde 93’ü bu kişiler ile iletişim problemi yaşadığını, yüzde 100’ü işaret dili öğrenme imkanı olsa bu kişiler ile daha iyi iletişim kurabileceğine inandığını, yüzde 96’sı tur rehberlerinin işaret dili bilmesinin erişilebilir turizme katkı sağlayacağı fikrine tamamen veya kısmen katıldığını, yüzde 96’sı tur rehberlerinin işaret dili bilmesinin ülke turizmine katkı sağlayacağını ve turist sayısının artış sağlayacağı fikrine tamamen veya kısmen katıldığını belirtti. Biz bu araştırmayı yaparak başvurumuzu yaptık” dedi.
4 ülkede ve 4 dilde sözlük hazırlanacak
Projenin detayına değinen Macit Şaşzade, “Pandemi döneminde özellikle yüz yüze eğitim yapmakta zorlandığımız bir dönemde, rehberlere online olarak bu eğitimi vererek onlara işaret dilini öğretmek istedik. Fakat projeyi tek bir ülke olarak yapamazdık. Çünkü projenin sadece Türkçe dilinde olması demek Avrupa Birliği’nden yararlanamamak demek. Bunun için Avrupa Birliği’nde bu konuda isim yapmış kurumlarla irtibata geçerek projenin alınmasını sağladık. İngiltere Kraliyeti tarafından desteklenen ve 11 saygın kurumdan bir tanesi olan Doncaster Sağır Okulu ve Vakfı projede yer alıyor. Toplam 4 ülke projenin ortakları arasında bulunuyor. Türkiye haricinde Portekiz, Almanya ve İngiltere yer alıyor. Bizim amacımız burada bir ekip oluşturmak. 4 ülke ve 4 dilden bir sözlük hazırlamak” ifadelerini kullandı.