TÜROFED eski Başkanı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık pandemiyle birlikte otellerin daha da büyüyen personel sorununun çözümüyle ilgili görüşlerini Turizm Ajansı'yla paylaştı. Ayık'ın sorulara verdiği cevaplar şöyle:
Sadece bizim değil tüm destinasyonların sorunu!
Soru: Turizm sektöründe personel sorunu (kalifiye personel, personel açığı) yıllardır konuşulur. Pandemi, otellerin personel sorununu nasıl etkiledi? Örneğin kendi otelinizde pandemi öncesi ve şimdiki durumda personel sorunu açısından karşılaştırma yaparsanız nasıl bir tablo ortaya çıkar?
Osman Ayık: Türkiye'nin 1960-1980 döneminde turizm sektörüne çok daha stratejik ve bilimsel yaklaş. Sektörün tüm ihtiyaçları dikkate alınarak planlama yapılmıştır. Arazi ve ürün geliştirme konusunda bölgesel özelliklere dikkat edilmiştir. 2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasa’sının ön çalışmaları ve hazırlıkları 1980 ihtilalinden önce bitirilmiştir. Yürürlüğe girmesi ihtilal sonrasına kalmıştır. Anılan dönemde, sektörün başta finansman, alt yapı ve insan kaynağı ile ilgili modeller ve tüm kurumsal yapılar oluşturulmuştur. Özellikle personel ihtiyacını karşılamak için meslek liseleri, yüksekokul ve fakülteler kurulmuştur. Ama en önemlisi TUREM’ler aracılığı ile kısa dönemlerde hızlı kurslar ile ara eleman açığını kapama hedeflenmiştir.
Kendi işletmemiz özeline girmeden, mevsimsellik problemi olan tüm faaliyet alanlarında benzer sorunlar yani ara eleman ve kalifiye personelin sürekliliğini sağlama konusunda sorun vardır. Ayrıca, bu sadece bizim ülkemizin değil dünyadaki tüm destinasyonların problemidir.
Salgın süreci tüm sektörde bu güne kadar biriktirdiğimiz insan kaynağını eritmiştir. Tabi ki aynı sorunu biz kendi işletmemizde de yaşamaktayız. Bu anlamda 2021 yılı çok sıkıntılı geçmiştir. Bu sorunun kısa vadede çözümü yoktur.
Kalifiye elemanların sektörde kalması bu şekilde sağlanabilir
Soru: Pandemiyle birlikte oluşan kayıp da dikkate alındığında otellerin personel sorununun çözümü için neler yapılmalı.? Sizin önerileriniz nelerdir? Bu konuda kime ne görev düşüyor?
Osman Ayık: İnsan kaynağı sektörün genel yapısından kaynaklanan bir sorundur. Salgın bu sorunu daha da büyütmüş ve vahim bir hale getirmiştir. Burada çözümü sektörün tümüne bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşarak bulmalıyız. Burada kastedilen Yeme-İçme ve Ağırlama sektörünün tamamıdır. Başta kamu olmak üzere tüm paydaşların üzerine düşenleri özverili bir şekilde yapması gerekir.
Kamunun eğitim başta olmak üzere ücretlerdeki vergilendirme ve çalışma kanuna sektör için özel bir paragraf yerleştirmesi gerekir. Kalifiye elemanların sektörde kalması bu şekilde sağlanabilir. Mevsimsellikten dolayı yılın belli dönemlerinde ki yoğunluktan dolayı ara eleman ihtiyacı hat safhadadır. Bu ancak geçici iş gücü ile çözülebilir. Burada kaynak 18 yaş üstü gençleri kısa dönemli beceri kursları ile eğitip sektörle buluşturmak gerekir. Ayrıca meslek lisesi sayısını da artırmalıdır.
Yasal düzenlemede sektörün özelliğinden dolayı saatlik, part time ve mevsimlik çalışmalara özel atıflar yapmak gerekir.
Yatırımcı ve işletmecilerin insan kaynağına yatırım yapma konusunda ve ücretlendirmede daha bonkör davranması gerekir. Hizmet içi eğitime özel önem verilmelidir.
Yurtdışından personel getirmek geçici çözüm, gençleri sektöre çekecek yollar bulunmalı
Soru: Bazı sektör temsilcileri yurtdışından örneğin Afrika’dan personel ithal ederek pandemiyle birlikte oluşan kaybın azaltılabileceğini ifade ediyor. Yurtdışından personel getirilmesiyle personel açığı kapatılabilir mi? Yurtdışından personel getirilmesinin olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?
Osman Ayık: Bunlar geçici çözümlerdir. Dönemsel olarak bu ihtiyaçlar çok farklı ülkelerden karşılanmıştır ve gelecekte de karşılanabilir. Ama uzun vadede bu ihtiyaçları kalıcı bir şekilde çözmek gerekir.
Ben şahsen yabancı iş gücüne karşı değilim ama bu özel alanlarda olabilir ve sektörde nadir dilleri konuşan eleman ihtiyacı vardır.
Bu konuya daha stratejik bakmak zorundayız. Bu kadar genç nüfusu olan bir ülke olarak gençleri üretimden koparmadan dönemsel olarak da olsa turizm başta olmak üzere mevsimselliğin yaşandığı tüm faaliyet alanları ile buluşturacak mekanizmaları geliştirmek ve devreye sokmak zorundayız. ‘’Üreten insan mutlu kişidir’’ bu slogan ile yola çıkarak gençleri sektöre çekmeliyiz.
Yorumlar
Ferit Volkan
01 Ocak 2022, Cumartesi 02:19
+ Yorum Yaz