21 Ocak 2025’te Bolu’nun Kartalkaya bölgesinde yer alan Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 78 kişi yaşamını yitirirken, 137 kişi de yaralandı.
TBB yönetimiyle birlikte süreci takip eden Kent ve Çevre Hukuku Komisyonu, 31 Ekim 2025’te Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından açıklanan kararda, 11 sanığa 34 kez müebbet ve 38 kez 24 yıl 11 ay hapis cezası verilmesini “cezasızlıkla mücadelede önemli bir adım” olarak nitelendirdi.
Komisyon açıklamasında, “Sanıkların hiçbiri lehine takdiri indirim hükümleri uygulanmadı. Bu karar, sorumluların cezasız kalmaması bakımından olumlu bir eşiğe işaret etmekte; liyakatsizlik ile denetimsizliğin önlenmesi yönünde de emsal oluşturma potansiyeli taşımaktadır” ifadelerine yer verdi.
“Yargılanması gerekenler kamuoyu huzurunda sorgulanmalı”
Komisyon, yalnızca mahkeme karşısına çıkan sanıkların değil, idari sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin de hesap vermesi gerektiğini vurguladı:
“Bu elim olayda yalnızca yargılananlar değil, yargılanması gerekenler de kamuoyu huzurunda sorgulanmalıdır.”
Açıklamada, yangından bir ay önce Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin otelde yaptığı denetimde “herhangi bir eksiklik bulunmadığı” yönünde rapor hazırlandığı hatırlatıldı. Buna rağmen, ilgili kamu görevlileri hakkında uzun süre soruşturma izni verilmediği, ancak Cumhuriyet savcısının ve mağdur vekillerinin itirazı üzerine Danıştay 1. Dairesi’nin soruşturma izni yönünde karar aldığı belirtildi.
Komisyon, buna rağmen herhangi bir adım atılmamasını eleştirerek, “Haklarında soruşturma izni verilen kamu görevlilerinin hiçbir soruşturma işlemine tabi tutulmadan görevlerine halen devam ediyor olmaları, adalet duygusunu zedelemekte ve kamu vicdanını yaralamaktadır.” ifadelerini kullandı.
“Soruşturmanın selameti için görevden el çektirilmeli”
TBB Kent ve Çevre Hukuku Komisyonu, etkin ve tarafsız bir soruşturma yürütülmesi için bu kamu görevlilerinin geçici olarak görevden alınması gerektiğini vurguladı:
“Soruşturma izni verilen kamu görevlileri, soruşturmanın selameti bakımından derhâl görevden el çektirilmelidir.”
Komisyon, bunun “peşin bir suçluluk isnadı değil”, etkin bir sürecin yürütülmesi için hukuka uygun idari tedbir olduğunu vurguladı.
Açıklamada, “Delillerin karartılmasının, tanık beyanlarına etki edilmesinin, hiyerarşik baskı veya işyeri içi etkileşimle süreçlerin manipüle edilmesinin önüne geçmenin en basit ve en etkili yolu budur” denildi.
“Denetimsizlik kültürü kırılmalı”
Komisyon, Kartalkaya’daki facianın geçmişteki benzer olaylarda olduğu gibi “çeşitli kurum ve kuruluşların organize ihmal zincirinin” sonucu olduğunu belirtti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kartalkaya’daki facia, geçmiş örneklerde olduğu gibi, çeşitli kurum ve kuruluşların organize ihmal zincirinin; etkisiz denetimin ve liyakatsizliğin ağır sonuçlarını gözler önüne sermiştir. Yangın öncesi, sırası ve sonrasında sorumluluğu bulunan tüm faillerin eksiksiz biçimde ortaya çıkarılması ve cezalandırılması; kronikleşmiş ‘denetimsizlik kültürü’nün kırılması için milat olmalıdır.”
TBB: Süreci izlemeyi sürdüreceğiz
Türkiye Barolar Birliği Kent ve Çevre Hukuku Komisyonu, yargılamanın olduğu kadar idari süreçlerin de etkin yürütülmesi için mücadeleyi sürdüreceklerini açıkladı.
“Türkiye Barolar Birliği yönetimi ile birlikte, Kent ve Çevre Hukuku Komisyonu olarak; Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sürecinde olduğu gibi, soruşturma izni verilen kamu görevlileri yönünden de adli ve idari süreçlerin etkin işletilmesi amacıyla mağdur yakınlarının yanında olmaya, süreci titizlikle izlemeye devam edeceğiz.”