Turizm Magazin

Veda Yurtsever: ‘Biz Devlet’in tiyatrosuyduk, hükümetin değil’

Türk tiyatrosunun usta isimlerinden Veda Yurtsever, 32 yıl boyunca sahne aldığı Devlet Tiyatrosu’na sarsıcı bir mektupla veda etti.

Veda Yurtsever: ‘Biz Devlet’in tiyatrosuyduk, hükümetin değil’

Sosyal medya hesabından paylaştığı mektupta, kuruma bir “sevgiliye veda eder gibi” seslenen sanatçı, satır aralarında liyakat eksikliği, yönetim zaafı, politik baskı ve gösteriş merakı gibi konulara dikkat çekti.

“Canım sevgilim, biriciğim, 32 senelik yol arkadaşım, sevgili Devlet Tiyatrosu…” sözleriyle başlayan mektup, kısa sürede sanat çevresinde geniş yankı uyandırdı. Yurtsever, tiyatroya değil, yalnızca kurumun bugünkü anlayışına veda ettiğini belirtti.

Biz devletin tiyatrosuyuz, hükümetin değil

Sanatçı, mektubunda Devlet Tiyatrosu’nun köklü değerlerinden ve bağımsız sanat anlayışından uzaklaştığını dile getirerek, “Biz Devlet’in tiyatrosuyuz, hükümetin değil. 40 kere söyledik, belki anlaşılır diye… epey uğraş verdik” ifadelerini kullandı. Bu sözler, yalnızca kurum yönetimine değil, sanata müdahale eden politik anlayışa da açık bir eleştiri olarak değerlendirildi.

Bugüne kadar kendini görünür kılan tek Genel Müdür olarak tarihe geçti

Mektupta en çok dikkat çeken kısım, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü diye isim vermeden bahsettiği Tamer Karadağlı’ya yönelik satırlardı. Yurtsever, Karadağlı’nın kurum yönetiminde sanatsal liyakat yerine kişisel görünürlüğü ve protokol ilişkilerini öne çıkardığını belirterek sert eleştiriler yöneltti:

“Genel Müdürümüz kendini dronlarla çektirip artistik pozlar verip, oynadığı oyunun afişlerini her yere astırıp, devlet erkanını oyuna çağırıp, bunları servis etmekle meşgul. Bugüne kadar kendini bu kadar 'görünür' kılan tek Genel Müdür olarak çoktan tarihe geçti zaten.”

Karadağlı, 2023 yılında Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne atanmış, göreve geldiği günden bu yana tiyatro dünyasında tartışmaların odağında yer almıştı. Karadağlı, kamuoyuna “devlet disiplinini getirecek yönetici” olarak sunulmuştu.

Ancak sahne sanatçıları, bu atamanın siyasi bir tercih olduğunu, kuruma “idari otorite” değil “sanat özgürlüğü” gerektiğini savunmuştu.

Karadağlı’nın göreve geldikten sonra yaptığı açıklamalar da tartışmaları büyütmüştü. “Lale Devri bitti, artık çalışmayanlar gidecek” sözleri, sanatçılar arasında “tehdit dili” olarak yorumlanmıştı.

Ayrıca bazı sanatçıların projelerden uzaklaştırılması, yönetmen değişiklikleri ve turne programlarındaki keyfi kararlar da kurum içinde tepkilere yol açtı.

Yurtsever de bu gidişata doğrudan atıfta bulunarak, “Bizim kurumda ne zaman eşofmanların yerini takım elbiseler aldı, düşüş o zaman başladı” dedi.

İlk Genel Müdürümüz Muhsin Ertuğrul’dur

Yurtsever, mektubunda Devlet Tiyatrosu’nun kurucu ismi Muhsin Ertuğrul’a da atıfta bulunarak, “80 yıllık bir kurumuz biz aşkım. İlk genel müdürümüz Muhsin Ertuğrul’dur. Onun geç kaldığı için Atatürk’ü bile salona almayıp beklettiğini bilmeyen yoktur aramızda. İşimize gösterilen ‘saygı’nın da temelini oluşturmuş Atatürk’ün bu duruma itiraz etmeyen tutumu...” ifadelerini kullandı. Bu satırlar, o dönemin sanata duyulan saygısıyla bugünkü yönetim anlayışı arasındaki farkı çarpıcı biçimde ortaya koydu.

Sanatı kategoriye ayırmak kurumun özüne ihanettir

Bilet fiyatlarının artması ve salonların kategorilere ayrılması konusuna da değinen Yurtsever, “Elbette fiyatlar arttırılmalıydı ama salonu kategoriye ayırıp sınıfsal farklar yaratmak tamamen aslını inkârdır. 80 yıldır o salonda eşitlenen seyircimize, parasına göre değer biçmek... Bu kurumun özüne ihanettir” dedi.
Sanatçının bu sözleri, tiyatronun halktan uzaklaşıp protokol düzenine teslim olduğu eleştirisini güçlendirdi.

Sanat lüks kabul edildi

Mektubun bir bölümünde sanatın ülkede giderek ikinci plana itildiğini belirten Yurtsever, “Hırsızlık, rüşvet, yandaşçılık ülkenin büyük dertleri oldu ve elbette sanat lüks kabul edildi” dedi. Bu cümle, sanatın bir vicdan meselesi olduğunu vurgularken, kültür politikalarına da dolaylı bir eleştiri olarak değerlendirildi.

Ben tiyatro yapmasa kendini ölecek gibi hissedenlerdenim

Veda Yurtsever, yazısının sonunda Devlet Tiyatrosu’ndan net bir şekilde ayrıldığını duyurdu: “Beni merak etme, daha şimdiden birkaç tiyatroyla flört etmeye başladım bile. Ben tiyatro yapmasa kendini ölecek gibi hissedenlerdenim.”

Sanatçının kaleme aldığı mektup, yalnızca kişisel bir veda değil; Devlet Tiyatrosu’nun 80 yıllık tarihine, sanata verilen değere ve kurumların bağımsızlığına dair güçlü bir uyarı olarak görülüyor. Tiyatro çevrelerinde “Bu sadece bir ayrılık değil, bir dönemin aynası” yorumları yapıldı.

Veda Yurtsever’in şu cümlesi ise hem sanatçılar hem seyirciler arasında en çok paylaşılan satır oldu:

“Biz Devlet’in tiyatrosuyduk, hükümetin değil.”

Yorumlar (0)