Ulusoy'dan günlerce konuşulacak açıklamalar...

23 Mart 2018, 22:38
TÜRSAB eski başkanı Başaran Ulusoy, kendisine yöneltilen suçlamaları cevaplamak üzere, turizm basınının karşısına geçti.

23 Mart 2018 Cuma günü TÜRSAB'ın 20 yıllık başkanı Başaran Ulusoy'un daveti üzerine gerçekleşen basın toplantısına katıldık. Ulusoy, toplantıyı İstanbul'da kendi şirket ofisinde düzenledi. İlk göze çarpan, 18 yıllık anılarının ofisine sığmadığıydı... Oturduğu masanın yan tarafı, genel merkezden getirdiği, hediyelik eşyalar ve plaketlerle dolu. Çoğu üst üste konulan eşyaların mevcut odaya sığması ileride de pek mümkün görünmüyor.

Soğukkanlılığını sonuna kadar korudu

Basın mensuplarını moralli ve enerjik karşılayan Ulusoy, ilerleyen süreçte birkaç kez gerilmesine rağmen soğukkanlılığını sonuna kadar korumayı başardı. Fakat gelen sorular, toplantının istediği minvalde yürümesini de mümkün kılmadı.

Vicdani olarak rahatsızlık duymuyorum

Yönetimi sürecinde bazı yanlışlar yapmış olabileceğini kabul eden Ulusoy, fakat vicdani olarak herhangi bir rahatsızlık duymadığını dile getrdi.

"Havalimanı giriş kartımı iptal ettirdiler"

Sektöre verdiği emekler nedeniyle her ne koşulda olursa olsun saygıyı hak ettiğine inanan Ulusoy, yeni yönetimi bu konuda sert bir şekilde eleştiriyor. Kendisine DHMİ tarafından TÜRSAB Başkanı olması nedeniyle verilen Atatürk Havalimanı daimi giriş kartının iptal edildiğini anlatan Ulusoy, gönderilen yazıyı okuduktan sonra, Firuz Bağlıkaya'ya seslenerek "Sana da böyle yapsalar üzülmez misin" diye konuştu.

Firuz Bağlıkaya'nın kendisi ile iletişim kurduğunda, TÜRSAB'ın bir çok sorununu çözebileceğini ileri süren Ulusoy'un satır aralarında kalan ve aslında her biri çok önemli olan basın toplantısının soru cevap kısmını aşağıda sunuyoruz.

Basın toplantısı niyetiyle başlayan buluşma, Başaran Bey'in kendine has üslubu nedeniyle basın sohbetine dönüştü. Akışı itibariyle haber formatına çevirmekte güçlük çektiğimiz bu toplantının, öne çıkan noktalarını, beraberinde montajsız videoları olmak üzere sunuyoruz. Doğru bir kanaate ulaşmak için, iki bölüm halinde yer alan röportajın videolarını izlemenizi özellikle tavsiye ediyoruz.

TÜRSAB başkanlığından ayrıldıktan sonra ne yapıyorsunuz sorusuyla başlayan söyleşiye Ulusoy, torunları ile zaman geçirdiğini anlatarak öyle devam etti:

''Zaman zaman güzel şeyler, zaman zaman da tecrübesizliğimizden dolayı yanlışlar yaptık. Bilerek bir yanlış içinde olmadık. Ama ekonomik koşullar zorladı, günün koşulları zorladı, değişen trendler zorladı, yurt dışında değişen algı zorladı... Bunların faturaları hep bize çıktı ve bunlarla mücadele ettik. Ülkeme hizmet ettiğime inanıyorum. Toplantıyı yapma amacım da hakkımdaki yanlış algının ortadan kalkmasını sağlamak.

"Hakkımdaki iddialar yanlış"

TÜRSAB'ın yeni yönetimdeki disiplin kurulu üyesi, Van'da 450 bin liraya, ederinin üstünde paraya daire satın aldığımızı ve parayı kırıştığımızı söylemiş. İddiası yalan. Orada bir değil iki daire alındı ve bu daireler için 330 bin lira ödendi. Benim dönemimde olsa bu arkadaşı kovar, disipline verirdim. Bu kurumun başındaki arkadaş bunu görmüyor mu?

"Eski başkana böyle bir yazı gönderilir mi?"

Bana mektup göndererek Atatürk Havalimanı'na daimi giriş kartımın görev süremin dolmuş olması nedeniyle iptal edildiğini bildirdiler. Kartın kurum adına alındığını ve görev sürem dolduğu için kuruma iade etmemi istediler. Eski başkana böyle çirkin bir yazı gönderilir mi?

"Müze biletlerinden sorumlu kişiyi işten attılar"

Acentelerin müze bileti isteklerine olumsuz yanıt verdiği gerekçe gösterilerek Tülay Duman'ın belirsiz süreli iş sözleşmesi feshedildi. Şu anda orada bulunan müze biletleri satılamayan müzelerin biletleri. Acenteler gelip Topkapı, Ayasofya, Efes müze biletleri soruyor. Olmadığı için o da yok diyor. Hem şirketi kabul etmiyorsun hem de şirket adına ihtarname çekerek müze bileti sorumlusunu işten atıyorlar.

"Anadolu Ateşi biletleri konsinye, borcumuz yok"

Anadolu Ateşi'nin biletleri için Mustafa Erdoğan bize 3 yıldır yalvarıyordu satın diye. Biletleri kimse satın almadı. Ama bu biletler için satın alınması, fatura kesilmesi gibi bir durum söz konusu değil. Biletler orada duruyor. Anadolu Ateşine 10 defa telefon açmışız ve gelin biletlerinizi alın demişiz, almadılar.''

"MTM biletlerin yerini biliyor"

MTM adlı şirketin TÜRSAB'a nokta atışı haciz yapması ve yeni yönetimin dahi haberdar olmadığı biletlere el koyması ile ilgili soru üzerine Ulusoy, ''MTM firması ile biz 20 senedir çalışıyoruz. O firma biletlerin yerini senden benden daha iyi bilir. Bu şirketin alacağı gerçek bir alacak.'' şeklinde yanıt verdi.

Başaran Ulusoy'a yöneltilen diğer sorular ve cevapları şöyle:

Şu anda TÜRSAB içindeki belli çalışanların yeni yönetime mukavemet gösterdiği, bilgi gizlediği, yönetimi güç duruma düşürecek bir tutum içinde olduğu iddia ediliyor?

Hayır öyle bir şey yok. Firuz Beyle üç defa görüştük. Personel, bizim tazminatımızı versinler gidelim diyor. Çalışanları beğenmiyorsan tazminatlarını verir gönderirsin. Bilgi gizlenmesi gibi bir durum söz konusu değil. Zaten hepsi envanterde var. Şu anda elimde bulunan bilet envanterinin (elindeki listeyi gösteriyor) aynısı yeni yönetimde var.

Biz Anadolu Ateşi'nin biletlerini yıllarca sattık. 20 euroya alıp 22 euroya satıyorduk. Son üç yıldır avans istedi biz de vermedik. Onlarda ne alacağımız ne de vereceğimiz var.

Sizin döneminizde gelmeyen hacizler neden birden akın etti? Yeni yönetim bu hacizlerin birileri tarafından yönlendirildiğini düşünüyor. Nokta atışı haciz yapılmasını da buna örnek gösteriyorlar?

Siz derseniz ben şirketlere karışmıyorum, onlar da gelir alacaklarının peşine düşer.

İbra olamamanız üzerine Bakanlığa bir dilekçe yazarak son iki yılınızın denetlenmesini istediniz. O yazıda sadece 1600 acentenin oy kullandığını Anadolu'da gelen acentelerin ibra oylamasına katılamadığını belirttiniz. Ancak her yıl ibra oylaması gündem konuşmalarından bile önce yapılırdı. Bu yıl gündem yer değiştirdi ve ibra oylaması sonraya alındı?

Bizim ibra olayımız saat 15.00'te falan olur. Sonra da insanlar eğlenmeye gider. Siz bırakmışsınız ibra oylamasını saat 22.00'ye. Üstelik yan tarafta yemekli toplantı yapıyorsunuz ve toplantı çıkışı gelip toplu oy kullanıyorsunuz.

Yeni yönetim birliğin 2015, 2016 ve 2017 denetim raporlarına ulaşamadığını söylüyor. Bu raporlar nerede?

Olur mu öyle şey? Yeminli mali müşavir var. Bana bir şey sordular da yardımcı olmadım mı? Havalimanı giriş kartını iptal etmek için yazı gönderen kişi, bu konularda açıp yardım isteyemez mi? Ben bakanlıktan 4 denetim geçirdim. Siz TÜRSAB'a para gönderdiniz, ben alıp cebime mi koydum... Böyle bir şey olur mu?

Genel kurulun ertelendiği süreçte çok ciddi miktarda çek kestiğiniz söyleniyor. Ne kadar çek kestiniz?

Yalandan kim ölmüş. Teminat olarak aldığımız meblağların karşılığında seçimlerden önce verilenler, seçimler safhasında verilenler var. Muhasebe girişi olmadan karşılıksız çek verilmez.

Bu erteleme sürecinde 100 milyon liralık çek kestiğiniz söyleniyor?

Yalandan kim ölmüş...

Firuz Bağlıkaya'ya mektup yazarak, her konuda yardımcı olacağımı söyledim. Görüşmemizde KOMER'i konuştuk ve burayı devletin isteğiyle yaptığımızı ve çok sıkıntı çektiğimizi anlattım. KOMER'in yüzde 30 hissesine sahip Bakanlığa mektup yazarak hisselerimizi almalarını, sermaye artışına gitmeleri veya merkeze kongre almaları durumunda dertlerimizin biteceğini söylediğimi kendisine de anlattım. Tekraren birliğin hizmetinde olduğumu söyledim.

Görüşmemizde, ''Yanlış yapıyorsun. Orada ne idüğü belirsiz adamlar var. Personele mobbing uyguluyorlar. Belki bunlardan haberin yok. Bunlar TÜRSAB'a yakışmıyor dedim. Orada 15 senedir, 10 senedir, 5 senedir çalışan personel var. Ben müze şirketleri ile ilgili personele 5 milyon lira tazminat ödedim. İşçi hakkını yemedim.

Seçim ofisinden getirdiğin kişilerle birlik çalışanlarını mağdur etmeniz ne kadar doğru bir davranış. Şirketlerin bünyesinde çalışanların maaşlarını vermemek ne demek? Bizde TÜRSAB çalışanı, şirket çalışanı diye bir ayrım yok. LTD şirketi kurulduğundan beri TÜRSAB'ın neredeyse tüm harcamalarını bu şirket karşılamıştır. Tüm bu dökümanlar kayıtlarda var.

Konuşmalarınızda müzelere değiniyorsunuz ve TÜRSAB'ın yaptıklarından bahsediyorsunuz. Müzelerin ayağa kaldırılması, restorasyonu gibi şeyler Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın görevi değil mi? Siz TÜRSAB olarak neden bu tip görevlere talip oldunuz?

Yapamadılar. İhaleye çıkacak, iki ay geçecek... Bakan diyor ki, 'Sayın başbakanla gittik....'' Eğer bu işi yapmazsan, destek vermezsen kanarya sevenler derneği gibi olursun.

Evet müze zararları 67 milyon. Pamukkale ve Sigorta şirketi zararımız 6 milyon. Müze personeli tazminatlarımız 5 milyon. 10 yılda bakanlığa 20 milyonluk teknik destek verdik. Bankalara fazileri dahil 140 milyon lira borç var. Buna faizleri de dahil. 57 milyon lira cari hesaplar vize teminatları ve çekler. Toplam 197 milyon lira. Bundan 30 milyon liralık bilet stokunu düştüğünüzde borç 167 milyon dolar.

Üyelerden alınacak 70 milyon aidat bıraktık kendilerine. Şu anki binanın Suudi Arabistan elçiliğine kiralanması için konuşmuştum. Şimdi satın almak istiyorlar. Değeri 100-120 milyon. Garibaldi binası 12-15 milyon, Kütahya'daki otelimizin değeri 12-15 milyon lira, Ankara'daki okul binamız 10-12 milyon lira. KOMER 167 milyon lira. UKTAŞ şirketinin hisseleri 40-50 milyon lira. Lütfi Kırdar'daki vakfın hissesi 16-17 milyon lira. Esentepe'deki 10-12 milyon lira. Bodrum bina 6-7, Marmaris bina 10 milyon lira.

Bu varlıklar bildiğimiz kadarıyla ipotekli bankalara. Mesela şu anki TÜRSAB binasını bankaya ne kadara ipotek ettiniz?

Bilmiyorum ama 100 milyon liradan aşağı değildir.

45 milyon lira olduğu söyleniyor...

Yapma yaa. O binanın zaten inşaat maliyeti 45 milyon lira. Orda 4 bin metrekarelik inşaat var, sen ne diyorsun?

Sizin döneminizde birliğe ve şirketlere bu kadar haciz geliyor muydu?

Borcumuz var. Alacaklılar genel kurul öncesi alacağını istemeye gelir. Ben karşılarına çıkar, sabredin diye konuşurdum. Ama adamlara randevu vermezsen, konuşmazsan tabi haciz gönderir.

Peki TÜRSAB'ı neden bu kadar ticaretin içine soktunuz?

Mimar mimarlık, avukat avukatlık yapar. Turizm 40 sektöre iş üretiyor. Fuar yapacaksın. İstanbul'daki fuar TÜRSAB'ındı. Oradan para kazıanyorduk. Sattılar ben gelmeden önce. Fuar yapacaksınız. Nasıl yapacaksınız? Tabi ki şirket kuracaksınız. İzmir'de fuar yapmak mı iyi, yapmamak mı? İyi ki yapmışız.

Sigorta şirketini ben kurmadım. Ama centeler lehine kullandık. Sonradan sigorta şirketimizi sattık, paramızı aldık.

Birlik bağış makbuzu kesiyor ve ceza yiyordu. Çareyi LTD şiketi kurmakta bulduk.

Neden birlik içinde bir iktisadi teşekkü kumadınız da şirket kurmaya yöneldiniz?

Onun için genel kurul kararı lazımdı.

Öyle olsaydı en azında birliğe ait tüm bilançolar bir arada olurdu. Genel kurulda şirketlerin bilançoları konuşuluyor mu?

Şirketlerin bilançoları genel kuruldan sonra çıkıyor. Ama bunların bilançoları ticaret sicilde mevcut kardeşim. Bilanço istediler de vermedik mi?

Afyon'daki otelden ne kadar kira geliri elde ediyorsunuz?

O otel niye yapıldı diye sor önce. Tayyip Bey başbakandı o zaman. Otelin açılışını o yaptı. KOMER'in açılışını da o yaptı.

Kaç odalı o otel?

45 odalı.

Otelinizin kirasının aylık 1000 lira olduğu iddia ediliyor?

O bölgeye moral vermek için bunları yaptık. Yazık bunların konuşulmaması lazım. Bunun benzeri şeyleri Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'ni yaptığımda da sordular. Bana o zaman deli dediler ama, İstanbul'u ayağa kaldıran orası oldu.

Kuşadası büyük kongreler alamadı, neden böyle oldu?

Orada 13-14 etkinlik yapıldı. Biz tam orayı Fransızlara devrediyorduk 15 Temmuz oldu. Hiçbir kongre merkezi para kazanmıyordu, Lütfi Kırdar'da buna dahil; malum nedenlerden dolayı. Bunları canlı yayında konuşmak istemiyorum. Şu anda Türkiye'de ve dünyada kongrelerin iptali var, güvenlik nedeniyle. Bunları da atlatacağımıza inanıyorum.

Bir çok alacakta şahsi kefaletiniz var, mal varlığınıza da haciz geldi mi?

Geldi tabi. TÜRSAB'ın mal varlığı ve ödeme gücü var. TÜRSAB'a güvenmezsem neden verecektim. Gün geldi paraya ihtiyaç oldu bu kefaletleri verdim. Güvendiğim yer burası.

Bilet ihalesinde acentalara verilen 25 indirimi, yüzde 20 olarak yansıttığınız söyleniyor...

Evet doğrudur.

Gelen yeni yönetim indirimi yüzde 25 olarak vermeye başladı...

Ondan sonra da para bulamıyorum diye feryat edecek. Bilet masrafları, baskı masraflarını biz yaptık.

Bakanlığın TÜRSAB'a verdiği yüzde 11 yetmedi mi?

İhalenin haricinde yüzde 11 alıyorduk. Bahsettiğiniz fark işletme ve muhasebe giderlerini karşılar. Bizim oradan aldığımız para 2-3 milyondur. Çünkü üç tane müzeden kar ediyorsunuz. Diğer müzelerde zarardasınız.

Peki bu riski neden aldınız?

Biz almasıydık da otelciler birliği mi alsaydı? Bizim asli işimiz değil mi?

2016 yılında havalimanın bombalanacağını, Ankara'daki bombaların patlayacağını siz biliyor muydunuz. Eğer o hadiseler olmasaydı biz 65 milyon karla kapatacaktık. Ve bu ihaleye girecektik. Şimdi gücümüz yok. O bombaları ben mi patlattım.

'Birliğimiz sorunlarımızla uğraşmak yerine ticaretle uğraştı' diye eleştirildiniz..

Cevap vereyim, ulaşımla alakalı biz uğraştık, UBER'le de en fazla biz uğraştık. Sigortayı kanuna biz koyduk. Yani sigorta işini yapmayacak mıydık. Seyahat acentaları dışında seyahat sigortası yapamaz maddesini biz koyduk. Onu bunu yapmasaydık, şurada 2-3 kişinin çalıştığı bir TÜRSAB olacaktı. Peki öyleyse arkadaşlar neden şirket kuruyor.

Oradaki iddia mevcut şirketleri tasviye edip he şeyi birliğin içinde toplamak diye biliyoruz...

Şirketi alırsın Genel Kurul'da açıklarsın. Sordular da mı açıklamadık.

Genel Kurul şirketlerin bilançolarından sorumlu mu?

Sorarsın tabi, kim sordu da cevap vermedik. Şirketlerin yüzde 99'u TÜRSAB'a ait. Personele ihtarname çekerken şirketlerden çekiliyor. Hani şirketleri kabul etmiyorlardı.

Şirketlerde daha rahat hareket ediyorsun. Diğer türlü mal satarken Genel Kurul kararı lazım.

TÜRSAB'ın ticarette başarılı olamadığını düşünüyor musunuz?

Nasıl başarılı olamadı? Malı var...

KOMER'deki hisseniz piyasa koşullarında ne kadar eder?

Piyasa koşullarında 250-300 milyon TL.

Saydığınız mal varlıkları piyasa değeri mi?

Değerlemesi şifahen yapılmıştır. Eğer istiyorlarsa 300-400 bin TL harcayıp onu da yaptırsınlar. Siz Lütfi Kırdar'ın hisselerin tamamının, 60-70 milyon dolar yapacağını hesaplayamıyor musunuz?

Bakanlığa kaç araç verdiniz, neden geri alındı?

Araba başına 500 TL taşıtmatik desteği veriliyordu. 70-75 araç verilmiştir. Bu da bakanlık personeline değil, Bakanlık emrinde, protokole verilmiştir.

Bu araçları neden verdiniz?

Araçların yüzde 85-90'ı denetimler için kullanılmıştır.

Araçlar geri mi çekildi?

Ne kadar ayıp bir soru... Göreve gelen arkadaşlar ertesi gün arabaları alın dediler. Ben de Bakan Bey'e bakanlıkla bizim aramızı açıyorlar. Ben böyle bir talimat vermedim dedim.

Bu yeni yönetim görevi devraldıktan sonra mı yapıldı?

Almışlardı tabi. Yönetimi devraldıktan 3-4 gün sonra. Taşıtmatiklere para ödemediler.

Bakanlıkla iyi ilişkiler içinde olması gereken bir yönetim neden böyle bir adım atsın?

Bana neden soruyorsunuz, arabayı çeken onlar, onlara sorsanıza. Ben yazdım, Sayın Bakanım Firuz Bey bize yazı yazsın, devam edelim dedim.

Firuz Bağlıkaya sesiz kaldığı için mi arabaları aldınız?

Hayır onlar alın dedi. Artık biz böyle bir masrafı veremeyiz diyenler, şimdi Bakanlığa araba tahsisi için ihaleye çıktılar. Hatta onlar bende daha pahalı bir model için ihaleye çıktılar.

Geçmiş dönemde araçlar sizin oğlunuzun şirketinden mi kiralanıyordu?

Bizim verdiğimiz arabalar da vardı, Birliğe bire verdiğimiz araçları şimdi ikiye kiraya veriyoruz. Bunlar konuşulacak şeyler değil... Bunlar konuşuldu... Birdahaki kongre de biz konuşacağız.

Bir sonraki kongrede aday mısınız?

Allah göstermesin.

Seçimleri neden ertelediniz? Güvenlik gerçekten yok muydu?

Şimdi TÜRSAB'a silahlı adamalar taşıyorsun, güvenlik yok mu? Atmosfer gergindi. Bu ortamda TÜRSAB'da tek liste için çalışmalar yaptık.

Seçim kampanyasında Firuz Bey bu koltuğa 23 Nisan'da gelip otursun demiştiniz, şimdi kim oturacak bu koltuğa?

Sizin yazdıklarınızın yüzde 90'nına ben de gülüyorum.

Genel kurulda böyle bir sonuç bekliyor muydunuz? Çetin Bey'in adaylığını geciktirmeniz stratejik bir hata mıydı? Ayrıca genel kurul salonunda siz aday olmamanıza rağmen çok öne çıktınız...

Çetin Bey muhalefeti birleştirsin diye çıktı.

Seçimi kaybedeceğinizi biliyor muydunuz?

Ben bugüne kadar seçim kaybetmedim...

Çetin Bey kazanmamak için mi girdi?

Çetin Bey seçimlere tek liste olmasın, hareket olsun diye girdi. Gayet de iyi yaptı. Bir hafta kala adaylığını koydu ve başarılı. Eğer Çetin Bey, kendini ifade etme özgürlüğüne sahip olsaydı ve 2-4 ay önce bu işe girseydi alacağı netice bu olmazdı.

Hasan Erdem ve Emin Bey ile anlaşabilirdi. Düz bir şekilde girdi ve yapabileceklerini anlatıp çıktı. Bana göre de gayet başarılı oldu.

Siz girseydiniz kazanır mıydınız?

Ben bugüne kadar seçim kaybetmedim. Yaşım 70 emekli oldum.

Size yönelik dava açılmasından endişeleniyor musunuz?

Çiğ bir şey yemedim ki, neden endişeleneyim.

Veda yemeğinizin faturasını TÜRSAB'a mı gönderttiniz?

O yemek TÜRSAB'ın yemeğiydi. 18 yıl sonra başkan olarak artık toplantı yapmak için de düşüneceksem...Orada helallik istemiş olabilirim ama, her yıl yaptığımız yemeği yaptık. Onun haricinde bir külfet getirmedim.

Konaklamayı karşıladınız mı?

Varsa öyle bir fatura kesip bana göndersinler. Hilton her genel kurulda bize free oda vermiştir.

Bundan sonra ne yapmak istiyorsunuz?

Arkadaşlar sahaya şartlı çıkmadan, makul istekleri ile geldiklerinde, ne istiyorlarsa yardım etmeye hazırız. Üç defa toplantı yaptık, Çetin Bey de yanımızdaydı. Biz kötü bir şey istemiyoruz ki, bir elin nesi var iki elin sesi var...

Firuz Bey'e bir mesajınız var mı?

Başarılı olmasını isterim. O başarısız olursa bize yük düşer. Ama oradaki akıl hocalarına güvenmesin.

TÜRSAB'ın gerçek borcu ne kadar?

Müze biletlerini düşersen, 100 milyon borcumuz var. Birliğin borcu ise yok.

Şirketleri bırakmayacağınız söyleniyor...

İstifamı gönderdim neden kabul etmiyor. Mazbatayı aldıktan iki gün sonra istifamı gönderdim. İstifam kabul olmadığı için hala müdür ben gözüküyorum. Ama ben hiçbir evraka imza atmıyorum.

Ben ona ne istiyorsan sor, ne istiyorsan yardım edeyim dedim. Yanımda Çetin de vardı, şahittir. Ya kardeşim benim yakamı rahat bırakın.

Bir sulh mesajı mı var?

TÜRSAB'a onu sokan benim. İkinci başkan yapan benim. Müzelerin idaresini veren benim. Emin Çakmak'ın şirket sermayeleriyle ilgili sorduğu soruya genel kurulda cevap veren ve müdafaa eden de oydu. Ogün öyle bugün böyle konuşacaksın. Bakanlara pirim yapmak için Başaran Ulusoy'u kötülemeye gerek yok. Sorarsın cevabını alırsın.

Randevu istiyoruz randevu vermiyor. Versin randevuyu, ağabeylik yapayım, arkadaşlık yapayım, daha ne istiyorsunuz?

6 ay bizden destek alsınlar sorunları çözeyim. Çünkü ben herkesin telefonuna çıkıyordum. Herkes bana inanıyordu....

Yorumlar
SELMA YILMAZ
25 Mart 2018, Pazar 10:05
Maalesef turizm basınıda seyahat acenteleri sorunlarına ya ilgisiz yada anlamıyorlar! Ilk defa Başaran Ulusoy ile soru-cevap yapılıyor ama bir tane dahi sektörel soru sorulmuyor. Turizm basınında seyahat acentelerinin sorunlarını Türsab işletme sorunu olarak algılamayacak basın mensubu yok mu?
Hekim Asiloğlu
24 Mart 2018, Cumartesi 06:02
Kardeşim adam 14 BİN METREKARE diyor siz yazmışsınız 4 BİN METREKARE ))))) kendi çektiğiniz video da varken bile değiştirmişsiniz rakamları )))))
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha