U-ETDS’nin yeni hali nasıl olacak?

Geçen hafta sonu Antalya’da, Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri ile seyahat acentelerini ve turizm taşımacılarını bir araya getiren toplantı gerçekleşti. Antalya bölgesinde ve çevre illerde faaliyet gösteren beş yüzden fazla seyahat acentesinin katıldığı bu toplantıyı TÜRSAB organize etti.

Düzenlenen bu toplantılar öncesinde birçok kez U-ETDS diye adlandırılan Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemine ait yönetmeliğin sektöre getireceği yük ve uygulanabilirliği olmayan maddelerini dile getirdik. Yetmedi, yazdık-çizdik, söyledik ve sesimizi duyurmaya çalıştık.

Sanırım başardık…

En sonda söylenmesi gerekeni en başta söyleyeyim; bahsi geçen toplantının organizasyonunda ve U-ETDS yönetmeliğinin değiştirilmesi için caba gösterenlerden biri olarak, hafta sonu yapılan toplantının hem Ulaştırma Bakanlığı açısından, hem de seyahat acenteleri ve turizm taşımacıları açısından oldukça verimli geçtiğini düşünüyorum

Ancak işin bu aşamaya gelmesi hiçte kolay olmadı. Bir taraftan Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Ersoy, diğer taraftan TÜRSAB başkanımız Firuz Bağlıkaya, başta Ulaştırma Bakanı olmak üzere bakanlık yetkilileriyle aylarca süren yoğun müzakereler yaptılar.

Bu mücadelede TÜRSAB Akdeniz BTK başkanımız Ferit Turgut’un çabalarını ve emeklerini de unutmamak gerekiyor. Yazılarının yanında, bir BTK başkanının yapması gereken her şeyi yaparak, Antalya’daki seyahat acenteleri ile yoğun istişareler yaptı ve kamuoyu oluşturdu.

Emeği geçen diğer kişi de Karayolu Ulaştırma, Taşımacılık ve Araç Kiralama İhtisas Başkanı Sayın Taşkın Arık’tır. Taşkın Başkan, işini gücünü bir tarafa bırakarak İstanbul-Ankara arasında mekik dokuyarak, sektörün hassasiyetlerini ve beklentilerini Ulaştırma Bakanlığı yetkilileriyle paylaşarak müzakere sürecinin sağlıklı işlemesini sağladı.

Bu görüşmeler esnasında başta Karayolları Düzenleme Kurulu Genel Müdürü Mahmut Gürses olmak üzere, tüm Ulaştırma bakanlığı yetkilileri konulara oldukça iyi niyetli yaklaşarak, çözüm odaklı çalışmayı tercih ettiler. Netice itibariyle karşılıklı anlayış çerçevesinde yapılan görüşmeler sonucunda, seyahat acentelerimize sıkıntı yaratacak konuların büyük çoğunluğunun değiştirilmesi konusunda irade gösterildi. U-ETDS yönetmeliğinin turizm sektörüne uymayan kuralları değiştirerek yönetmeliği yeniden hazırlanacak.

Ulaştırma Bakanlığı bu yönetmeliğe çok önem veriyor ve uygulama konusunda oldukça kararlılar. Onlara göre bu sistem sayesinde karayollarında çok ciddi bir veri akışı olunacak; böylelikle karayolları trafiğini ve hatta güvenliğini yeniden düzenleme gibi birçok imkâna sahip olacaklar. Ülkenin bulunduğu coğrafi konum dikkate alındığında, çevremizden bulunan ateş çemberinden, mümkün olan en az sıkıntı ile çıkmak için her türlü karayolu güvenliğini sağlamak ve kaçak taşımacılık yüzünden mali kayıpları ortadan kaldırmak gibi birtakım misyonları olduğunu ve bu yönetmeliğin uygulama aşamasında kararlı davranılacağı aşikâr.

Ulaştırma Bakanlığı, ülke olarak ekonomik kıskaçta olduğumuz bir dönemde, turizm sektörünün ülkenin şu aşamada en stratejik sektörü olduğunun farkında. Bu nedenle sektörün hassasiyetlerine çok önem veriyor. Yönetmeliği yeniden düzenlerken de bu hassasiyetleri dikkate alarak turizm sektörü ile birlikte hareket etmek istiyor. Bir taraftan uygulaması imkânsız olan hususları ayıklarken diğer yandan da her iki tarafı memnu edecek adımlar atmak istiyor. Yönetmeliği öyle bir hale getirmek istiyorlar ki, iyi ile kötüyü ayırmak için firmalar arasında birtakım kategoriler oluşturarak düzenli çalışacak firmaları diğerlerinden ayırmak istiyorlar. Kurallara uygun çalışan firmalara esneklik tanıyıp bir takım ayrıcalıklar sunarken, kurallara uymayıp düzensiz çalışanları da sektörden men ederek bir standart oluşturmak istiyorlar. Yönetmeliğin yeni hali yayınlandığında bunları hep birlikte göreceğiz.

Netice itibariyle aylardan beri süren müzakerelerde turizm sektörü olarak çok olumlu geri dönüşler aldığımızı görüyorum. Aslında bu yönetmeliğe, daha hazırlanışı esnasında doğru dürüst tepki verebilseydik bugün bu aşamaya gelmeyecektik.

Eğer bu yönetmelik daha hazırlanma aşamasındayken o dönemki TÜRSAB yönetimi, işi sıkı tutup gerekli müzakereleri yapılmış olsaydı, belki de bugün bu noktaya gelmeyecektik. Yönetmeliği hazırlayanlarla hiçbir temas olmadan, direkt mahkemeye gidilerek yürütmeyi durdurmak için dava açıp sonrada o davayı kaybedersen, karşı taraf sana nasıl bakarsa işte Ulaştırma Bakanlığı da bize öyle bakmış...

Son birkaç günden beri sektörden bir takım geri dönüşler alıyorum. Kimi meslektaşımız gelinen aşamadan memnunken, kimisi ise hiç memnun değil.

Hemen başlıyorlar eleştirmeye.

TÜRSAB niye müdahale etmiyor, niye bizim haklarımızı savunmuyor! Bu ne biçim iş arkadaş!

Sanki bu yönetmeliği TÜRSAB yazmış da değiştirmek için nazlanıyor!

Yahu yürürlüğe girmesine ramak kalmış bir yönetmeliği değiştirmek o kadar kolay mı?

Sanki TÜRSAB bütün kurumların üstünde ya, ol dedi mi oluverecek her şey…

Bu işler hiçte kolay şeyler değil. Devletin bir kurumuyla müzakere ederken bazı şeyleri değiştirmek gerçekten çok zor oluyor. Böyle bir aşamada istediğiniz her şeyi almak maalesef mümkün olmuyor. Mümkün olan en hayati şeyleri değiştirmek bile bir başarı ki, bugün geldiğimiz noktada Firuz Başkanımızın önderliğinde TÜRSAB yönetimi çok önemli bir eşik atlatmıştır. Yönetmeliğin ilk halinde pasaport bilgileri, bagaj etiketi ve koltuk numarası gibi uygulaması imkânsız olan birçok madde yönetmelikten çıkartılarak yönetmeliğin yeniden düzenlenmesi için çaba harcanmıştır.

Hazırlanacak yeni yönetmeliğe kadar firmaların uyum süreci sağlanmaya çalışılacak ve bu süreçte kontroller eğitici, öğretici ve uyarı şeklinde yapılacak. TÜRSAB hazırladığı ara yazılımla acentelerimiz ile Ulaştırma Bakanlığı arasında bir köprü oluşturarak verilerin güvenli bir şekilde aktarılmasını sağlayacak.

Her işte bir hayır vardır diyelim. Belki bu yönetmelik sayesinde A grubu seyahat acenteleri ve turizm taşıma firmaları görev tanımlarına uygun bir şekilde daha verimli çalışacaktır. Belki seyahat acentelerimizin saygınlığını toplum nezdinde küçük düşüren UBER taşımacılığı ve görev tanımlarında olmayan yasa dışı dolmuşçuluk gibi faaliyetlerde bulunan firmaları bu yönetmelik yoluyla tespit etmek ve akabinde men etmek daha kolay olacaktır. Belki de vergisiz, belgesiz kaçak çalışanlar ile tamamen yasal çalışan acenteler arasındaki haksız rekabete sebebiyet veren konuların ortadan kaldırılması mümkün olacaktır.

Dedim ya her işte bir hayır vardır! Bekleyip göreceğiz.