TÜRSAB Kongresi ve ardındaki gerçekler!

Hamit Kuk
Hamit KukPasso Tour
01 Aralık 2021, 09:31

Son iki haftadan beri Antalya’da adeta bir turizm şöleni yaşanıyor. Antalya, ‘turizmin başkenti’ sıfatına layık olacak bir şekilde peş peşe başarılı iki adet kongreye ev sahipliği yaptı.

Antalya Belekte 19 Kasım’da başlayan ve dopdolu üç gün süren birinci TÜRSAB Kongresinin ardından geçtiğimiz hafta sonu AKTOB'un organizasyonuyla bu yıl 11.si yapılan Resort Kongresi gerçekleşti ve pandemiden bu yana bu tür organizasyonlara hasret kalan turizm sektör temsilcilerini aynı ay içinde iki ayrı büyük kongreyle bir araya getirdi. Her iki kongrenin yapılış fikri ve organizasyon formatı farklı olması sebebiyle turizm sektörünün gelişimine katkı koymaya devam edecekler

Okuduğunuz bu yazının daha ilk satırlarını yazarken aslında bir şeyi itiraf etmem gerekiyor. Antalya’da turizm yapan bir acentacısı olarak yıllardır Resort kongresini yapan otelci dostları hep kıskanmışımdır. Asıl işi organizasyon olan seyahat acentalarının çatı kuruluşu TÜRSAB’ın kurulduğundan beri bu tür organizasyonları henüz yapmamış olmasına hep hayıflanmıştım.

Göreve geldikten sonra Yönetim Kurulu toplantılarında birkaç kez bu arzumu dile getirdim. Her seferinde de başta Firuz başkan olmak üzere Yönetim Kurulundaki arkadaşlarım “haklısın en kısa sürede bunu planlayıp yapalım” diyerek arzuma destek oldular. Kısmet bu seneyeymiş!

TÜRSAB sadece 9 kişi ile yönetilmiyor!

2017 yılında TÜRSAB’ın on sekiz yıllık modası geçmiş yönetimi Değişimden korkarak aralık ayında yapılması gereken 23.TÜRSAB Olağan Genel Kurulunu erteletmeye çalışmış ama buna ancak üç ay geciktirebilmişti. Bugün TÜRSAB’ı yönetenler ‘değişim’ diyerek iddialı bir sloganla yönetime geldi.

Bir kurum değişim yapılacaksa önce yönetim anlayışını değiştirmelidir. Türkiye için çok önemli olan turizm sektöründe 1618 sayılı yasayla kurulmuş, 12 binden fazla üyesi olan tek kurum olan TÜRSAB’ı efektif bir şekilde yönetmek sadece birkaç kişinin çabalarıyla mümkün değildir. Öyle eski düzende olduğu gibi ‘ben yaptım oldu bitti’ mantığı ile değil ancak kolektif bir yönetim anlayışı ile mümkün olur.

Dinamik bir sektör olduğu için her geçen gün sürekli değişime uğrayan turizm sektörünün geleceğini öngörebilmek ve buna göre hazırlanıp kendini konumlandırmak gerekiyor. TÜRSAB’ı yönetenlerde bu misyonunun bilinciyle kurumu yönetmenin sadece dokuz kişilik Yönetim Kurulundan ve kurumda çalışan profesyonellerinden ibaret olmadığını biliyor ve buna göre davranarak tüm Bölge Temsil Kurulları, İhtisas Başkanlıklarını da yönetimin bir parçası haline getirerek çalışmalarını yürütüyor.

Bölge Temsil Kurulu Başkanlarımız, Valilik, Belediye, Ticaret Odaları gibi yaşadıkları bölgenin resmî kurumları ile iş birliklerine giderek zaman zaman onların desteklerini alarak yetmediğinde TÜRSAB’ın kısıtlı kaynaklarından bütçeler yaratılarak her bir bölgemizde ki üyelerine yönelik eğitici, öğretici ve potansiyel iş olanakları oluşturacak birçok gezi ve organizasyonları yaparak geçirdi.

TÜRSAB’da bulunan 16 tane İhtisas başkanlığımız, 2020 yılında yeni yönetimleriyle birlikte göreve başladıktan sonra olağanüstü gayret ve özverili çalışmalarla 2021yılı içinde birçok güzel projeye imza attı. Hem de kimsenin gözüne sokulmadan, sessiz sedasız bir şekilde yapıldı bu çalışmalar. Bu özverili çalışmalar neticesinde ortaya çıkan projelerle TÜRSAB İhtisas Başkanlıklarının en verimli dönemini yaşadığımız bir süreç oldu.

TÜRSAB, bu yıl güzel organizasyonlara imza attı

İzmir Büyükşehir belediyesiyle birlikte ortak yapılan ve bu yıl 15.si düzenlenecek Travel Turkey İzmir Fuarının dışından TÜRSAB olarak 2021 yılında tamamen kendi insan kaynağı ve kısıtlı bütçesiyle asıl işi acentacılık organizasyonları yapabilme deneyimindeki gönüllü üyelerinden aldığı desteklerle bir takım büyük organizasyonlara da imza attı. Hem de kasasından bir kuruş harcamadan!

Böylesine büyük organizasyonları başarıyla yapabilmek hem de kasasından beş kuruş harcamadan yapabilmek için tüm egolarını bir tarafa bırakan inanmış insanların bir araya gelerek güçlü bir ekip olması ve özveriyle çalışmasıyla mümkün olur.

İşte bu özverili çalışmalarla geçtiğimiz Nisan ayında önce hibrit olarak planlanan, daha sonra pandemi koşulları ağırlaşınca da tamamen online olarak düzenlenen ‘Uluslararası Turizm Forumu’ adı altında güzel bir organizasyona imza atıldı. Birçok kesimden alanında uzman kişiler bir araya getirilerek turizm sektörünün geleceğine yönelik öncelikli konuların tartışıldığı bu organizasyon olarak TÜRSAB tarihine girdi ve bu organizasyon tamamen İhtisas başkanlıklarının ve TÜRSAB’ın çalışanlarının özverili çabalarıyla gerçekleştirildi ve turizm camiasında oldukça büyük bir ilgi uyandırdı.

Hiç kuşku yok ki TÜRSAB bünyesinde yaratılan her bir başarılı projeler bir sonraki adımda daha güzel çalışmaları ortaya çıkıyor. 19-21 Kasım tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilen TÜRSAB Kongresi de bütün bu çalışmaların sonunda ortaya çıkan fikirlerle gerçekleşti. Onun için bu başarıda sadece TÜRSAB yönetimi değil, Bölge Temsil Kurullarından İhtisas Başkanlıklarına, kurumun çalışanlarından 12 binden fazla üyesine kadar birçok TÜRSAB mensubunun bu organizasyonda emeği vardı.

Geç değil tam zamanı!

Antalya’nın Belek bölgesinde üç gün boyunca süren ve ‘Erken değil tam zamanı’ sloganıyla 2022 yılı iç Pazar erken rezervasyon startının alındığı bu kongre daha önce yapılan seçimli genel kurullarından sonra TÜRSAB’ın yüz yüze yapılan ilk büyük kongresi oldu. Kongreye resmi protokol, STK temsilcileri, otuzdan fazla oturumda konuşmacı olarak katılan yerli ve yabancı davetli misafirler ve dış katılımcılar dahil yaklaşık 800 kişi katıldı.

TÜRSAB tarihinde ilk defa yapılan böyle büyük bir organizasyonda eleştirilebilecek ufak tefek aksaklıklar, eksiklikler olsa da geneli itibariyle oldukça başarılı bir kongre oldu. Gerek katılımcılar gerek turizm sektöründeki paydaşlarımız, meslektaşlarımız birbirinden değerli konu ve konuklarıyla bir oturumdan öbür oturuma yetişmeye çalıştı.

Kongre esnasında görüşlerini aldığım sektörün değişik dallarında faaliyet gösteren birçok meslektaşımın ortak görüşü kongrenin beklenenden daha başarılı geçtiği yönündeydi. Oturumlarda seçilen konular sektör açısından çok değerliydi. Pandemiyle birlikte değişen ve gelişen turizm pazarındaki son durumu işinde uzman kişilerce tahlil edilmesi hem dinleyeni hem de konuşanı mutlu etti.

Salgının gölgesinde geçen uzun bir süreden sonra yapılan bu kongrenin asıl mottosu olan ‘İletişim, Eğitim, Dayanışma’ konsepti çerçevesinde yapılan oturumlar, sektör olarak daha büyük bir moralle 2022’ye başlamak için hepimizin beklediği yenilenme ihtiyacını giderdi.

Hangi açıdan bakılırsa bakılsın bu kongrenin mesleğimiz ve meslektaşlarımız için çok faydalı geçtiği konusunda hemen herkes hemfikir olmuştur.

Gönül isterdi ki TÜRSAB’ın geçen hafta yapmış olduğu kongrenin ilkini değil onuncusunu hatta on beşincisini yapmış olsaydı. 1972 yılında yürürlüğe giren1618 sayılı yasayla birlikte kurulan TÜRSAB’dan beklenen tamda buydu. Ancak bunun için güçlü bir irade ve vizyon gerekiyor. TÜRSAB’ın ticarethane gibi değil mesleğin ve meslektaşının önünde turizm sektörüne yön veren kurum olması gerekiyordu.

Bu konuda söylenecek çok şey varken geçmişe takılıp kalmak bizi ileri götürmeyecektir, onun işimize bakalım ve geç değil tam zamanı diyelim.

Sağlıkla kalın,

Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.
Yorumlar
erkan özsavaş
11 Aralık 2021, Cumartesi 09:23
hamit kardeşim her ne kadar Kongreye Katılamasamda söylediklerine ve yapılan her türlü yeniliğe katkı koyan tüm dostlara emekleri için teşekkür ediyorum gönlünüze sağlık
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha