TÜRSAB’ın çok acil yeni bir yasaya ihtiyacı var!

Fenerbahçe kulübü, geçen hafta 30 binden fazla üyesine hitaben bir açıklama yaparak yeni bir tüzük çalışması yaptığını ve üyelerinin görüşlerine sunmak üzere web sitesinde yayınlamaya karar verdiğini duyurdu.

Fenerbahçe, duyurunun devamında eylül ayı içinde delegelerin görüş ve onayına sunulmak üzere olağanüstü tüzük kongresi yapma kararı aldığını bildirdi.

Fenerbahçe Kulübü bu açıklamayı yaptığı sırada TÜRSAB camiası 3 Haziran 2018 tarihinde yürürlüğe girmiş olan yönetmeliğinin bazı maddelerinin Danıştay tarafından iptal edilmiş olduğunu öğreniyor.

Gerçi Danıştay, TÜRSAB’ın yönetmeliği ile ilgili iptal kararını mayıs ayında vermişti ama ne hikmetse bu haber geçen hafta gündeme gelmişti.

*

TÜRSAB’ın görüşleri doğrultusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2018 yılında hazırlanıp yürürlüğe konulan mevcut TÜRSAB yönetmeliği hakkında bir kısım acentacının Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhine açtığı ve TÜRSAB’ında müdahil olduğu dava Danıştay 8’ci Dairesi tarafından görülmüş ve yönetmeliğin davaya konu olan maddelerinin iptaline karar verilmiştir.

Danıştay kısaca; mevcut 1618 Sayılı Seyahat Acentaları Birliği kanununun yeterli olduğu görüşüyle, iptale konu olan mevcut yönetmelik maddelerini kurumun Anayasaya aykırı bir şekilde kendisini 'kanun koyucu" yerine koyması olarak yorumluyor ve bu yönetmelik düzenlemesinin hukuka aykırı olduğuna karar veriyor.

Buna göre davaya konu olan TÜRSAB’ın uyguladığı bazı disiplin cezaları, şubeler ve buna bağlı aidat hükümleri dahil birçok madde ortadan kalkıyor.

İşin daha ilginç tarafı ise, Danıştay, TÜRSAB’ın uyguladığı disiplin cezalarının yönetmelikle belirlenmesini ve yönetmelikte hükmü olmayan hallerde 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanunu’nun 24’cü maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğini, ancak bunun mevcut 1618 sayılı kanunun 33 ve 34’cü maddeleri nedeniyle belirsizliğe neden olduğu sonucuna vararak Anayasa Mahkemesi’ne başvurup ilgili maddelerin iptalini istiyor.

Anayasa Mahkemesi, Danıştay’ı haklı buluyor disiplin cezalarının yönetmelikle düzlenmesine ilişkin 1618 sayılı yasanın 33 ve 34’cü maddelerindeki hükümleri iptal ediyor.

Daha açık bir şekilde anlatmak gerekirse, yönetmelik yapmak için hukuki bir dayanağınızın olması gerekiyor. Mesela, 2018 yılında hazırlanıp yürürlüğe giren mevcut yönetmelik 1618 sayılı yasanın 33 ve 34’cü maddeleri dayanak gösterilerek hazırlanmıştı.

Hal böyleyken, Anayasa Mahkemesi’nin almış olduğu iptal kararıyla 1618 sayılı yasadaki 33 ve 34’cü maddelere dayandırılarak yeni bir yönetmelik yapma hakkı Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, dolayısıyla TÜRSAB’ın elinden alınmış oluyor.

Yani halihazırdaki mevut yönetmelik, bu yönetmeliğin iptal edilen maddeleri ve hatta önümüzdeki günlerde yeni bir yönetmelik yapmak istense bile bütün bunların hepsi Anayasa Mahkemesi kararıyla tamamen dayanaksız hale gelmiş oluyor.

Göreceğiniz üzere durum ciddi ve bir o kadar da vahim!

*

Danıştay’ın iptal kararları temyizden dönse bile Anayasa Mahkemesi’nin almış olduğu karardan dolayı işler sarpa sarmış durumda. Hal böyle olunca durumu düzeltmenin tek bir yolu kalıyor. Mevcut 1618 sayılı yasanın ele alınarak yeniden düzenlenmesi ya da yeni bir yasa taslağı hazırlanması gerekiyor.

2018 yılında hazırlanıp sayın bakanımıza sunulan mevcut bir yasa taslağı var. O günden bugüne değişen birçok dinamiği de dikkate alarak mevcut yeni taslak üzerinde biraz daha çalışıp bu sorunun üstesinden gelebiliriz.

Hatırlayacağınız üzere mevcut yeni yasa taslağı sayın bakanımızın kontrolünde 9-10 toplantıyla binlerce seyahat acentamız adına katılan STK temsilcilerinin görüşlerine sunulmuş ve o temsilciler tarafından beğeniyle karşılanmıştı.

Yine aynı şekilde yapılarak, ilave düzenlemelerle mevcut yasa taslağını günün koşullarına uygun hale getirip meclise sevk ettirip yasalaştırabiliriz. Bütün bunlar Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Ersoy’un bilgisi ve iradesi dahilinde yapılması pekâlâ mümkündür.

Son sözüm; bu yazının başında örneklemeye çalıştığım üzere, TÜRSAB’ın üç katından daha fazla üyeye sahip bir spor kulübü, üyesinin görüş ve onayını almak üzere bir tüzük kongresi yapmaya karar veriyorsa, TÜRSAB gibi bir kurumun da üyelerini ilgilendiren konularda daha açık ve şeffaf bir yönetim anlayışı içinde olması gerekiyor.

Fenerbahçe, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararları başta TÜRSAB yönetimi olmak üzere tüm camia için öğretici iyi bir örnek olur umarım.