Rekabet Kurumu’nun Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) ve ona bağlı kuruluşlar hakkında soruşturma başlatmasının ardından davayı açan 83 acentenin avukatı İlker Ünsever, Turizm Ajansı’na önemli açıklamalarda bulundu.
TÜRSAB'ın üye acentelere karşı haksız rekabet uygulaması, üyeleri anlaşmalı sigorta şirketlerinde poliçe almaya zorlaması ve kanunlara aykırı davranması gibi nedenlerle Rekabet Kurumu’nun soruşturmasına maruz kaldığını ifade eden Ünsever soruşma süreci ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Mart 2017’de yaptığımız başvuru sonrasında Rekabet Kurumu verdiğimiz belge ve delilleri inceledi. Müfettişler gerekli incelemeleri yaptı, delilleri araştırdı ve sonrasında TÜRSAB’ın, “Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanuna” aykırı davrandığı yönünde kanaat oluştu ve bu nedenle soruşturma açılmasına karar verdi.”
Mağdur olan acente sayısı 200’e yakın
Avukat İlker Ünsever, 200’e yakın seyahat acentesinin bu nedenle kendisine başvurduğunu ancak kendisinin 2016 – 2017 yıllarında sadece 83 acentenin Hac ve Umre organizasyonları düzenleme yetkisine sahip olup olmadığını inceleme fırsatı bulduğunu ve bu nedenle 83 acente adına başvurduğunu açıkladı. Ünsever, aslında TÜRSAB’ın 200’den fazla acenteyi mağdur ettiğine dikkat çekti.
“Soruşturmanın seçim süreci ile ilgisi yok”
TÜRSAB’ın soruşturmaya ilişkin yaptığı açıklamada yer alan “seçim sürecini etkileme çabaları” ifadesini eleştiren Ünsever; TÜRSAB tarafından yayımlanan açıklamanın yanlışlığı nedeniyle karşı bir açıklama yayımlamak zorunda kaldığını belirterek; konuya ilişkin şunları söyledi:
“Biz çalışmalarımıza 2016’da başladık, o zaman seçim söz konusu değildi”
“Biz çalışmalarımıza 2016 yılında başladık. O zaman TÜRSAB Seçimi, adaylar vb. konulara ilişkin bir gündem söz konusu değildi. O dönemde TÜRSAB’a çeşitli ihtarlar çektik, TÜRSAB’ı uyardık. Biz her yolu denedik; TÜRSAB Yönetimi ve TÜRSAB şirketleri bu faaliyetlerinde ısrar edince bu başvuruyu yapmak zorunda kaldık.”
“TÜRSAB haksız kazanç elde ettiğini bizzat kendisi kabul etti”
Soruşturma sürecinde TÜRSAB’ın geri adım attığını ifade eden Ünsever; TÜRSAB’ın soruşturma sürecinde üyelerinden aldığı sigorta bedelleri, yemek ve taşıma ücretlerinde ciddi bir indirim yaptığını; aslında TÜRSAB’ın o döneme kadar fahiş ve haksız kazanç elde ettiğini bizzat kendisinin kabul ettiğini sözlerine ekledi.
İlker Ünsever, soruşturma sonucunda TÜRSAB’ın kaybetmesi halinde öncelikli olarak; TÜRSAB’ın bu tür eylemlerinin engelleneceğinin ikinci olarak ise TÜRSAB’a ciddi bir para cezası uygulanabileceğine dikkat çekti.
Ünsever, bu konuya ilişkin şunları söyledi: “Bu para cezası TÜRSAB’a mal edilirse çok yazık olur. Burada yapılması gereken TÜRSAB üyelerinin bu tür cezalara yol açan yöneticilere bu cezayı kendilerinin ödemelerini talep etmesi… TÜRSAB üyeleri hatalı ve yanlış kanuna aykırı işlemleri yapan yöneticilere bunu rücu etmelidir. Aslında doğru olan bugünkü yöneticilerin çıkıp eğer buradan bize ceza çıkarsa şahsen karşılıyoruz demesidir. Yani biz doğru yaptık diyenlerin üstüne düşen vazife budur.”
83 acentenin avukatlığını üstlenen İlker Ülsever tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
"REKABET KURULU SORUŞTURMASI İLE İLGİLİ TÜRSAB AÇIKLAMASI HAKKINDA ZORUNLU AÇIKLAMA
Seyahat Acentaları Kamuoyuna!
Rekabet Kuruluna 30 Mart 2017 tarihinde Hac ve Umre düzenleme yetkisine sahip 83 seyahat acentası adına vekil sıfatı ile tarafımızca yapılan başvuru sonucunda Rekabet Kurulu müfettişlerince yapılan inceleme (Ön Soruşturma) ve akabinde ilgili mercii tarafından verilen kararla TÜRSAB hakkında 4054 s. Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a aykırı davranış ve uygulamaları ile ilgili soruşturma açıldığı anlaşılmaktadır.
Rekabet Kurulu’nun TÜRSAB ve TÜRSAB iştiraki şirketler ile bir sigorta şirketi aleyhine açtığı soruşturma hakkında TÜRSAB yönetimince yapılan açıklama kamuoyunu yanıltan bilgiler içermektedir. Gerçeklerle taban tabana zıt bu açıklamaya karşı gerçek durumu bilgilerinize sunmak zorunluluğu doğmuştur.
1-Herşeyden önce tarafımızca yapılan başvuru ve öncesindeki hazırlığımız dikkate alındığında, yapılan başvurunun TÜRSAB seçimlerinin gündemi ile ilgili kabul edilmesi mümkün değildir. 2016 - 2017 dönemine ilişkin TÜRSAB uygulamaları esas alınarak ilgili başvuru 30 Mart 2017 tarihinde yapılmıştır. Temsil ettiğimiz seyahat Acentalarının her biri Hac ve Umre düzenleme yetkisine sahip olup, 83 seyahat Acentasının vekaletnamesi başvuruya eklenmiştir.
2-TÜRSAB, bizzat ve şirketleri aracılığı ile gerçekleştirdiği TİCARET nedeniyle soruşturmaya konu edilmiştir.
3-TÜRSAB, üyesi seyahat acentalarına karşı HAKSIZ REKABET YAPTIĞI İÇİN soruşturmaya konu edilmiştir.
4-TÜRSAB, üyeleri arasındaki REKABETİ BOZDUĞU İÇİN soruşturmaya konu edilmiştir.
5-TÜRSAB, üyelerini anlaştığı sigorta şirketlerinden POLİÇE ALMAYA ZORLADIĞI İÇİN soruşturmaya konu edilmiştir.
6-TÜRSAB, HİZMET VERMEDEN HİZMET BEDELİ TAHSİL ETTİĞİ İÇİN, üstelik bunu EŞİT YAPMADIĞI İÇİN soruşturmaya konu edilmiştir.
7-TÜRSAB, KANUNLARA AYKIRI DAVRANDIĞI İÇİN soruşturmaya konu edilmiştir.
Yukarıda özetlenen gerçekler, SORUŞTURMANIN SONUNDA ortaya çıkacaktır. ANCAK, hatırlatmak gerekir ki mevcut durum ön soruşturma sonucunda iddia ve delillerin TÜRSAB’ın REKABET BOZUCU İŞLEMLERİ ile ilgili Rekabet Kurulu nezdinde oluşan kanaat sonucu verilen SORUŞTURMA aşamasını ifade etmektedir.
Bu soruşturma sonucunda TÜRSAB YÖNETİMİ, kanunlara aykırı davranarak üyeleri arasında REKABETİ BOZDUĞU için ceza alabilir.
TÜRSAB şirketlerinin sigorta şirketleri ile işbirliği sonucunda üyelerini zarara uğratması sonucunda ceza alabilir. Bu halde TÜRSAB meslek örgütü olarak değil TİCARET YAPTIĞI, üstelik bu ticareti HAKSIZ REKABET içinde yaptığı için ceza almış olacaktır.
TÜRSAB seyahat acentalarının meslek örgütüdür. Ticari kurum değildir. Ticareti bozanlar bu eylemlerinden şahsen sorumlu olmalıdırlar. Ancak, kurum adına yapılan işlemlerde kurumun muhatap alınması zorunluluktur.
TÜRSAB yönetiminin açıklaması karşısında yukarıdaki hususları açıklamak zorunluluğu doğmuştur.
Seyahat Acentaları kamuoyuna saygıyla duyurulur."