TÜRSAB: Acentaların sabrı kalmadı

TÜRSAB: Acentaların sabrı kalmadı
19 Şubat 2019, 17:18
TÜRSAB, havayolu biletlemesi yapan seyahat acentalarının sorunlarına yönelik önemli bir açıklama yaptı.

TÜRSAB Havayolu Biletleme ve IATA İhtisas Başkanı Numan Olcar, başta Türk Hava Yolları’nın uyguladığı satış politikaları ile acentasını rakip görme anlayışının diğer özel havayolu ve yabancı havayollarına da örnek teşkil ettiğini söyledi. Olcar, bu durumun acentaları ve tüketiciyi olumsuz etkilediğini vurguladı.

2003 yılında ‘Her Türk vatandaşı hayatında en az bir kere uçağa binecek’ hedefiyle başlatılan uygulamalar neticesinde, milyonlarca vatandaşın ilk defa havayolunu kullandığını belirten Olcar, bu potansiyel neticesinde de özel havayolu sayısının arttığını, yeni hatların açıldığını ve rekabet ortamının oluşmasıyla bilet fiyatlarında da ciddi düşüşler kaydedildiğini vurguladı.

Rakip görerek kendi bindiği dalı kesiyorlar

Gerek havayollarının büyümesinde gerekse mevcudiyetlerinin devamında önemli bir iş ortağı olan seyahat acentalarının bu gelişmelerde çok büyük rol oynamasına, hatta Türk Hava Yolları’nın bugün geldiği noktada seyahat acentaları kanalının yadsınmaz bir önemi olduğunu belirten Olcar " Havayollarınca özellikle son 6 yıldır seyahat acentasını kendine rakip gören pazarlama politikalarının, sektörün kendi bindiği dalı kesmesine ve havayollarının da ciddi zararlar açıklamasına neden olmaktadır” dedi.

Acentaları bertaraf etmeye yönelik politikaların sonuçları ortada

Olcar; “Turizm, hizmeti verilmeden alınan bir sektör değildir. Bu konudaki en önemli fedakarlık ise ürünlerin doğru tanıtılması ve talep yaratılmasındaki imkanların korunmasıdır. Havayolları için fevkalade öneme sahip, acentalarını bertaraf etmeye yönelik politikaların sonuçları da ortadadır. Bir ürünü en iyi şekilde tanıtıp, bunu tüm taraflara optimal bir kazanç haline dönüştürmek acentaların temel uzmanlık alanıdır. Oysa sözde, acenta maliyetinden fedakarlık etmeyi başarı saymak veya bypass etmek havayolunun bindiği dalı kesmesidir” dedi.

“Seyahat Acentaları Havayollarının dolgu malzemesi değildir”

Ulaşım coğrafyası açısından Türkiye’de havayolu ulaşımının fevkalade avantajlı durumda olduğunu belirten Olcar sözlerine şöyle devam etti: " Ülkemizden 4 saatlik bir uçuş mesafesiyle neredeyse 2 milyarlık bir nüfusa ulaşılmaktadır. Yolcuyla birebir irtibatı olan seyahat acentaları ise sahanın nabzını doğrudan tutan bir konumda olup, arz-talep dengeleri konusunda havayoluna en iyi ışık tutacak durumdayken bundan istifade etmeyip, üstelik acentaları oyun dışında bırakacak uygulamaları desteklemek büyük bir hatadır. Bu sebeple havayollarının, ‘ben doldurduğum koltukları doldurayım, boş kalanını da acenta doldursun’ düşüncesi doğru bir strateji değildir. Zira bu gidişle mesleğini sürdürecek acenta kalmayacaktır."

“Türk Hava Yollarının bugüne gelmesinde acentaların rolü büyüktür”

"Türkiye’deki seyahat acentacılığının bağlı olduğu kanun ve mevzuatlar dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Havayolları için yine bir örneği görülmeyen acenta altyapısı ve sektörel disiplin, Türk Hava Yolları’nın dünya ölçeğinde bu kadar büyümesine çok önemli katkı sağlamıştır. Aynı büyümeyi başka ülkelerin milli havayollarının sağlayamamış olması, bizdeki acenta yapılanmasının kendi ülkelerinde olmamasındandır. Geldiğimiz noktada ise havayollarının en büyük hatası; bu gerceği göz ardı edip, doğrudan müşteriye ulaşma çabası içinde haksız rekabet yaratacak satış programları uygulamasıdır."

“Haksız rekabet şartları”

Havayollarının uyguladığı bazı kampanyalar çerçevesinde ürünü sadece kendi web sitesinden veya aplikasyonundan veya çağrı merkezinden satması ve yaptığı bir indirimde acenta kanalını devre dışında bırakarak uygulaması veya bazı ücret sınıflarını acentasına göstermemesi, fevkalade haksız bir rekabet örneğidir. Oysa ülkemizde bulunan yaklaşık 11 bin seyahat acentasından 6 bin civarı geçimini bu meslekten sağlamakta ve minimum istihdam ettiği ortalama 5 personelle de ciddi bir istihdam yaratmaktadır. Hiçbir havayolunun koltuklarının tamamını internetten satması mümkün değildir. Her şeyden önce bu kapasitede hizmet verecek bir çağrı merkezi altyapısı yoktur ve olamaz da. Halihazırda biletini internetten almış olan yolcuların deneyimlerinde biletleri ile ilgili iptal, değişiklik konularında dakikalarca robot santrallarla muhatap oldukları ve bir sonraki deneyiminde yine seyahat acentasını tercih ettikleri de önemli bir tespittir. Hal böyle iken, havayollarının acentalar olmasa da olur şeklindeki tutumu, kendi gelir kayıplarının da büyümesine neden olmaktadır. Oysa; acentaları ile geliştirebilecekleri programlar gerek maliyet gerekse müşteri memnuniyeti açısından çok daha faydalıdır.

Acentaların tahamülü kalmamıştır”

Havayolları bilet satış sektöründe, mevzuatla çalışmaları kurumsallaştırılmayan ve havayollarının elinde sahipsiz bırakılarak, bir bakıma deneme tahtası olan acentalar mevcut haksız rekabet şartları altında ezilmekte, çoğu da faaliyetini sonlandırmak durumunda kalmaktadır. Bu konuya süratle müdahale edilmelidir.

“İlgili Kurumları göreve çağırıyoruz”

Ülkemizde sivil havacılık alanında kural koyma, denetleme ve yaptırım uygulama faaliyetlerinden sorumlu olan bir Bakanlığımız ve Bakanlığımız uhdesinde de Sivil Havacık Genel Müdürlüğümüz (SHGM) vardır. Sivil havacılığa dair her şeyi denetlemeye ve mevzuatlarını geliştirmeye dair yetkisi olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden, özellikle havayollarının bayileri yani acentaları ile olan ilişkilerini düzenleyecek, haksız rekabet ortamı yaratmayacak ve dolayısyla tüketicinin mağduriyetini önleyerek, satış kanallarında eşitliği sağlayacak düzenlemeleri bekliyoruz. Acentalar kadar bu mevzuat eksikliğinin önemli mağdurları tüketicilerdir.

“Kimse kendini dev aynasında görmesin”

"Havacılık tarihi, pek çok batmış havayolu ve başarız havacılık örnekleri ile doludur. Çok uzağa gitmeyelim; bugün Avrupa havacılık tarihinde dahi zamanın en büyük en erişilmez havayolu olmasına ragmen iflas etmiş, el değiştirmiş hatta bayrak değiştirmiş milli havayolları vardır. Çok maliyetli olan operasyonlarda hatalı kararlar ve hatalı pazarlama yolları sonun başlangıcı olabilir. Ülkemizde de pek çok kapanmış havayolu örneklerinin altında da benzeri sebepler vardır. Bu örneklerin yaşandığı ülkelerde hatalı startejilerin yanısıra; acentalık teşkilatının yeterince geniş ve güçlü olamamasının da etkileri büyüktür. Şimdi ise havayollarının uyguladıkları politikalarla acentalar bir bir kapanırken, başta Türk Hava Yolları’nın da en önemli kalkanı hızla zayıflamaktadır."

“Yolcular da acentalarına sahip cıkmalıdır”

"En ufak bir hava muhalefetinde, uçuş iptallerinde, havayolu grevlerinde vs. internet kanalı ile alınan biletlerde yolcuların muhatap bulamadıkları, saatlerce robot santrallerle muhatap kaldıkları yüzlerce kere kanıtlanmış bir gerçektir. Bu sebeple acentaları havayollarından çok yolcuların ayakta tutması gerekir. Gerektiğinde havayolları karşısında yolcuların haklarını profesyonelce arayabilecek kesim; yine acentalardır. Unutulmasın ki acentalar birer seyahat danışmanıdır ve acentasız yolcu, seyahatinde yalnız bir yolcudur."

Yorumlar
Zafer Cengiz
21 Şubat 2019, Perşembe 11:13
Makro*YORUM: TR'yi şahlandırma kabiliyeti olan Turizm.. Bunu yıllardır yapamadı ve son kesitte "siyaseten çöktük diye ümitleri kaybedip" ufak hesapçı politikalarla çırpınışlar içinde? #TAG
Ömer SOLMAZ
21 Şubat 2019, Perşembe 12:45
Başkanımızdan umutluyuz. TÜRSAB ekindeki gücün farkındamı acaba? Acentalar ile Havayolları arasındaki bilet fiyat farklılığı bizleri mesleğimizden soğutuyor. TÜRSAB acentalara talimat göndersin. Acentalar tüm Havayollarını boykot ettirsin. Hiçbir Acenta belirlenen günde tek bir bilet satışı ve rezervasyonu yapmasın. Tüm Havayolları görsün satışları nasıl düşüyor. TÜRSAB şöyle birşeyde yapabilmeli; Bir sistem kurulur Bankacılık sektörü gibi. Her bir Acentanın kullanıcı adı ve şifresi olur. Acenta o kullanıcı adı ve şifresiyle havayollarının biletini keser. Boykot yapılacağı zaman TÜRSAB geçici olarak sisteme girişi kapatır.
OLGAY GENC
20 Şubat 2019, Çarşamba 07:20
TURSAB 10 BİN Acentayı temsilen agırlığını hissettirip masaya yumrugunu vurmalıdır, gerekirse acentalarına bir hafta bilet satmayın desin bakalım, o zaman burnundan kıl aldırmayan bu havayolları mudurlerının rengini görelim, kaç koltuk satabilyorlarmış acentalarsız.
Eyüp Kartal
20 Şubat 2019, Çarşamba 03:03
Sadece uçak bileti mi? Tur Operatörlerinden hiç kimse bahsetmiyor. Her biri adeta kendi Cumhuriyetini kurmuş.kafalarına göre komisyon oranları belirliyorlar. 1618 sayılı yasa uygulamada kısmen var tabela acentelerini sıkıştırmak için kullanılıyor. Ağa babalarına bir şey diyen yok. 10500 ecente 6-7 tur operatörü tarafından modern yöntemler kullanılarak sömürülüyor... Acilen Cumhurbaşkanlığı makamının konu hakkında acilen bilgilendirilmeye ihtiyacı var. 1618 sayılı yasa ile kazanılmış haklarıın kullanılması engelleniyor.Seçilen temsili kişiler bunu ifade etmekten aciz. Acenteler tabela ecentelerine dönüşmüş içler acısı durumda TURSAB aidatını bile ödeyemiyor. sgk,bağ kur,vergi borcunu ödeyemiyor... üstelik günde 16 saat çalışmak zorunda olmamıza rağmen. Bu na acilen lütfen birileri elini uzatsın.
ertuğ
20 Şubat 2019, Çarşamba 11:56
Bir acenta sahibi olarak numan olcar beyin dediklerine sonuna kadar katılıyorum.Örnek pegaus tan yurt dışı bileti keseceğim müşterim sen pahalı söylüyorsun diyor.Neden diyorum pegasus sitesinde süper eko paket var evet diyorum biz acenta olarak onu kesemiyoruz diyorum müşteride haklı olarak bileti kendi alıyor.Biz neden o zaman seyahat acenta belgesine yüksek paralar ödeyip bu işe giriyoruz biz neden ozaman türsaba her yıl yüksek aidatlar ödüyoruz.Bu sadece bir örnek bunun gibi bir sürü mağduriyetlerimiz var.ETS tur sahibi bakan olmuş ama sadece keser misali hep kendine yontuyo.Otel satacaz oteller tek yetki ets turda size satış izni veremeyiz diyor.Nasıl bir anlayış yazıklar olsun böyle bir sistemi kuran ve yönetenlere.kalın sağlıcaklar.
Bilal TÜRKYILMAZ
20 Şubat 2019, Çarşamba 08:29
yazıdan anladığım kadarıyla Türsab bu konuda top çevirmeye başlamış. Oysa başkanın seçim vaatlerinden birisiydi bu konu??
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha