12 Mart Çarşamba günü TBMM Bolu Kartalkaya Otel yangını Araştırma Komisyonu’nda sunum yapan TÜROB Başkan Yardımcısı Armin Zerunyan’dan dikkat çekici bir öneri geldi. Otellerdeki yangın panolarının itfaiyelere bağlanması gerektiğini savunan Armin Zerunyan, yurt dışında birçok ülkede de uygulamanın bu şekilde olduğunu söyledi.
Kartalkaya otel yangını sonrası yapılacak yasal düzenlemelerin sadece oteller için de yapılmaması gerektiğini vurgulayan Armin Zerunyan, çok sayıda insanın içinde bulunduğu iş yerleri, hastaneler, misafirhaneler ve öğrenici yurtları gibi tüm binaları kapsaması gerektiğini söyledi.
“Yangın panoları kesinlikle itfaiyeye bağlanmalı”
“Yangın panolarının kesinlikle ve kesinlikle itfaiyelere bağlı olması gerekir” diyen Armin Zerunyan yurt dışındaki uygulamaları şöyle anlattı: “Bu, dünyada baz bir standart. Diyelim ki bir alarm geldiği anda şöyle işliyor bir otelde durum: Bir yangın dedektöründen alarm geliyor, yangın panosuna düşüyor. Sistem yaklaşık üç dakikalık bir vakit veriyor size. Bina yangın programınıza istinaden, alarmın geldiği noktanın adresini biliyorsunuz. Gidiyor kontrol ediyorsunuz. Bir dumandan veyahut başka bir arızadan dolayı kaynaklanmış ise alarmı resetliyorsunuz, konu kapanıyor. Fakat belirlenen süreyi geçtiği anda binadaki tahliye sistemi devreye giriyor. "Binayı boşaltın!" diye otomatik anons başlıyor ve aynı anda bildirim itfaiyeye düşüyor. Bunun üzerine itfaiye size intikal ediyor ve o noktadan sonra artık sizin oteldeki görevlinizin sistemi resetleme şansı yok. Ancak ve ancak itfaiye gelip yerinde tespit yaptıktan sonra o resetleme yapabiliyor.”
Türkiye’de itfaiye altyapısı buna uygun değil
İtfaiyenin mevcut altyapısının buna uygun olmadığını da sözlerine ekleyen Armin Zerunyan, bu konuda yeni bir yapılanmaya ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
İtfaiye otoriter bir yapıya kavuşturulmalı
Türkiye’deki mevzuatların aslında yeterli olduğunu savunan Armin Zerunyan, eksikliğin uygulamadan kaynaklandığını ifade ederek, itfaiye teşkilatının yeniden yapılanması ve yurt dışındaki örneklerde olduğu gibi otoriter bir kimliğe kavuşturulması gerektiğini söyledi.