Bir Zenginliğin, Birlikte Anlatılması
Türkiye, her mevsimi, her yemeği, her hikayesi ve her bölgesiyle dünyanın az sayıdaki çok yönlü turizm ülkelerinden biri. Ancak bu zenginlik, dünyaya nasıl anlatılıyor?
Gelin, alışılmış kalıpların ötesine birlikte bakalım.
Tanıtım Sadece "Influencer"larla Sınırlanamaz
Son yıllarda birçok ülke gibi Türkiye de dijital kampanyalarla, sosyal medya ünlüleriyle tanıtım yürütüyor. Elbette bu araçlar faydalı. Ancak bir ülkeyi tanıtmak, bir akşam yemeği story'siyle sınırlı olamaz.
Türkiye;
- Termal turizmden, sağlık turizmine
- İnanç turizminden, gastronomiye
- Kültürel rotalardan, ekoturizme birçok boyutta farklı hedef kitlelere seslenebilecek zenginliğe sahip.
Bu çeşitlilik; yalnızca Instagram paylaşımlarıyla değil, hikâyelerle, yerel deneyimlerle, bütünsel anlatılarla tanıtılmalı.
***
Yunanistan’da Uzungöl’ü, Orta Doğu’da Sümela Manastırı’nı anlatıyoruz.
Influencerları “tanıtım elçisi” ilan edip ne turizmden ne bölgeden bihaber tanıtım kampanyaları yürütüyoruz.
Oysa Türkiye, tek bir hikâyeye sığamayacak kadar büyük bir anlatı!
Her bölgenin kendine özgü bir dili, kültürü, doğası, mimarisi, hikâyesi var.
Turizmin tanıtımı bütüncül olabilir ama tek sesli olamaz.
Tek Tip Tanıtım, Zenginliği Sıradanlaştırır
TGA’nın çabası, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bu alana kurumsal bir omurga kazandırması elbette kıymetli. Ancak burada kritik bir konu var:
“Türkiye tanıtımı” merkezi bir stratejiyle yürütülürken, yerelin sesi ne kadar duyuluyor?
İl Tanıtım ve Geliştirme Kurulları kuruldu. Güzel. Ama bu kurullar:
- Bölgelerin turizm paydaşlarıyla ne kadar iletişimde?
- Yerel aktörlerle kaç defa bir araya geliyorlar?
- Reel sahada ne kadar etkili oluyorlar?
Bunlar hâlâ yanıt bekleyen sorular.
Çünkü tanıtımda başarı, yalnızca görselliğe değil, yerel aidiyetin sahiplenilmesine de bağlı.
Influencer Tanıtımı Yeterli Değil, Bazen Yanıltıcı
Bugün TGA tarafından uygulanan birçok tanıtım kampanyası, influencer odaklı yürütülüyor. Ama bu kişiler:
- Ya kısa süreli çekim için gelen yabancılar,
- Ya da ajansların yönlendirmesiyle seyahat eden 'seyahat acentecisi' olmuş içerik üreticileri.
Birçoğu ne anlatıyor, neyi temsil ediyor? Gerçekten bilmiyoruz.
Bazı paylaşımlar ise bilinçsizce, yerel esnafı bile tedirgin eden “güvenlik mesajları” içeriyor. Bu tanıtım mıdır, yoksa örtük bir olumsuzlama mı?
Güç Birliği Şart: Proaktif, Yatay ve Kalıcı
Türkiye turizminin global rekabette öne çıkabilmesi için tanıtımın şunlara dayanması gerekiyor:
1. Yerel Aktörlerin Dahil Olduğu Güç Birliği:
Belediyeler, odalar, dernekler, rehberler, esnaflar... Herkes aynı masada olmalı. Tanıtım “onlar adına” değil, “onlarla birlikte” yapılmalı.
2. Politika ve Pratiğin Hizalanması:
Tanıtım bir vizyon işidir, ancak uygulama sahadadır. “Stratejik merkez” ile “yerel uygulayıcılar” aynı dili konuşmadıkça, etkili sonuç alınmaz.
3. Tek Yüzlü Değil, Çok Yönlü Tanıtım:
Sağlık, inanç, gastronomi, kültür, doğa, macera, kırsal turizm…
Her tema, kendi anlatıcısıyla, kendi hedef kitlesiyle dünyaya sunulmalı.
Yeni Bir Tanıtım Modeli Mümkün
Türkiye için önerim: “Bölgesel Tanıtım Ekosistemi” kurulmasıdır.
- Yerel paydaşlar, sadece veri sağlayan değil, aktif anlatıcı ve içerik üretici olmalı.
- Kültürel kurumlar, zanaatkârlar, doğa rehberleri bu ekosistemin parçası haline getirilmeli.
- Global kampanyalar, içeriden dışarıya; yerelden globale anlatılmalı.
Çünkü dünya değişiyor. Artık ziyaretçiler “nereye gittim?” değil, “ne hissettim ne öğrendim?” sorusunun cevabını arıyor. Bu cevabı verecek olan da influencerlar değil; bu ülkenin insanları, sesleri, hikâyeleri.
Çünkü Türkiye, Tek Bir Hikâyeye Sığmaz
2023 itibarıyla dünya turizmi yeniden yükselişe geçti. UNWTO verilerine göre:
- 2023’te 1,3 milyar turist seyahate çıktı.
- Dünya genelinde en çok ziyaret edilen şehirler arasında İstanbul 4. sırada yer aldı.
Ancak Türkiye’nin tanıtımı, birkaç büyükşehir ve klasik yaz destinasyonlarıyla sınırlı kalmamalı.
Van Gölü’nde yelken açmak da Iğdır’da nar hasadı da Ahlat’ta taş işçiliği öğrenmek de bir turizm deneyimidir.
Turizm politikaları; tek merkezli değil, çok merkezli olmalı. Her bölge, kendine özgü sesini dünyaya duyurmalı.
360 Derece Tanıtım Nedir?
Bu, sadece görsel değil; stratejik bir anlatım biçimidir.
360 derece tanıtım, şu dört ayağı kapsar:
1. Kültürel Çeşitlilik: Anadolu'nun çok katmanlı kültür mozaiği,
2. Tematik Derinlik: Gastronomi, sanat, doğa, macera, sağlık gibi temalar,
3. Yaygın Temsiliyet: Yalnızca İstanbul değil, Bayburt'tan Tarsus'a kadar uzanan harita,
4. Anlatıcı Çeşitliliği: Yalnızca influencer değil; sanatçılar, akademisyenler, yerel rehberler, zanaatkârlar...
Çünkü Türkiye, Kendini Daha Fazlasıyla Anlatabilir
Yurt dışında tek bir fuar katılımı değil, düzenli olarak kültürel elçilik yapan tanıtım ekipleriyle,
Sosyal medya videoları değil, çok dilli belgesel projeleriyle, tur operatörlerine verilen kataloglar değil, yerel deneyimlerin dijitalleştirildiği platformlarla anlatılmalı Türkiye.
Çünkü bu ülke, sadece görülmeye değil; anlaşılmaya da değer.
Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.