İstanbul Bilgi Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu ile Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) işbirliğinde düzenlenen “Turizmin Sigortası: Gastronomi Paneli” Bilgi Üniversitesi’nin Santralistanbul Kampüsü’nde gerçekleşti.
Düzenlenen panelde Türkiye’nin gastronomik potansiyeli ve bu potansiyelin yerli ve yabancı pazarlarla buluşturulmasının yolları tartışıldı.
Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği Başkanı Kerem Köfteoğlu
Moderatörlüğünü Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği Başkanı Kerem Köfteoğlu’nun üstlendiği panele Gazeteci - Yazar Nedim Atilla, Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, Bilgi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Dilistan Shipman ve Yeme İçme Profesyonelleri Derneği Başkanı Necdet Koç konuşmacı olarak katıldı.
Gazeteci - Yazar Nedim Atilla
“Anadolu toprakları 22 farklı lezzet coğrafyasına sahip”
Panelde ilk olarak söz alan Nedim Atilla, öncelikle Anadolu’nun zengin ve eşsiz yerel lezzetlerinin turizm alanında daha etkili bir şekilde kullanılabilmesi için “hane yemek alışkanlıklarının”, evlerde hazırlanan yemeklerin lokanta ve restoranların menülerinde daha fazla yer almasını ve bu yöndeki girişimlerin desteklenmesi gerektiğini belirtti.
“Her şey dahil düzeni gastronomi turizminin gelişmesinde en büyük engel”
Türkiye’de gastronomi turizminin gelişmesi için seyahat acentelerine önemli görevler düştüğünü ifade eden Atilla, “her şey dahil tatil programlarının” gastronomi turizminin gelişmesinde en büyük engel olduğunu; otellerin en azından menülerini yerel lezzetlerle zenginleştirmeleri gerektiğini, turistlerin otel dışında yerel lezzetlerle tanışmalarına imkan sağlanmasını önemle vurguladı.
Butik ve küçük ölçekli yerel uygulamalarla gastronomi turizminin gelişmeyeceğini belirten Nedim Atilla, kültür turizmiyle gastronomi turizminin bir arada değerlendirilip; Anadolu tarihinin zengin arkeolojik mirasını, zengin mutfak kültürüyle bir arada sunulabilecek turların hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe
“Yurt dışındaki beş temsilciğimizle Türk mutfağını tanıtıyoruz”
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, konuşmasının başında dernek bünyesinde gastronomi turizminin tüm aktörlerini bir çatı altında toplamaya çalıştıklarını, yeni kurulan bir dernek olmalarına karşın yurt dışında 5 ülkede temsilciliklerinin bulunduğunu ve Türk mutfağını uluslararası arenada tanıtmak için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Türkiye’de gastronomi turizminin yeterince gelişmemesini iki önemli nedene bağlayan Boztepe, bunların birincisinin bugüne kadar Anadolu lezzetlerinin doğru ve etkin bir şekilde sunulmaması, temsilde ve icraatlardaki eksiklik; ikinci nedenin ise yabancı hayranlığı sonucu kendi mutfak kültürümüze gerekli önemi göstermemiz olduğunu ifade etti.
KalDer (Türkiye Kalite Derneği) kapsamında restoranların kalite standartlarının denetimi için bir mekanizma oluşturmaya yönelik çalışma başlattıklarını belirten Boztepe; diğer yandan Avrupa’da Türk mutfağıyla özdeşleşmiş dönerin belli standartlara ulaştırılması için de çalışmalar yürüttüklerini sözlerine ekledi.
Bilgi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Dilistan Shipman
İşin akademik boyutu göz ardı edilmemeli
Gastronomi turizminin akademik boyutuna dikkat çeken Dilistan Shipman ise, Türk ve Anadolu mutfağının tanıtımına katkı sağlaması açısından bölüm öğrencilerinin yurt dışına gönderilerek, farklı ülkelerde Türk mutfağının tanıtımında elçilik görevi görebileceğine değindi. Bu tarz uygulamaların hayata geçirilebilmesi için yetkili mercilerin mali destekte bulunması gerektiğini belirten Shipman; yurtdışında gastronomi öğrencilerinin Türk mutfağının tanıtımına önemli bir katkı sağlayacaklarını savundu.
Yeme İçme Profesyonelleri Derneği Başkanı Necdet Koç
“Gastronomi kapsamında şarap ve yerel içecekler de göz ardı edilmemeli”
Panelde son olarak söz alan Yeme İçme Profesyonelleri Derneği Başkanı Necdet Koç ise, gastronomi turizmi denildiğinde akla ilk olarak yemek kültürü ve yiyeceklerin akla geldiğini bunun dışında içeceklerin de bu kapsamda değerlendirilmesi ve bunlara da önem verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Koç, bütüncül bir bakış açısıyla bakıldığında Türkiye’de önemli potansiyele sahip olan şarapçılığın ve diğer yerel içeceklerin de gastronomi turizmi alanında öne çıkartılacak değerler olduğuna değindi.
Türkiye’de gastronomi turizminin gelişimi için “Bask Modeli”
Türkiye’de gastronomi turizminin nasıl geliştirilebileceği sorusuna İspanya modelini örnek veren Koç, İspanya’nın 80’li yıllarda gastronomi turizmi alanında önemli çalışmalar yürüterek bunların meyvelerini 2000’li yılların başında toplamaya başladığını ifade etti.
Günümüzde Michelin Yıldızı’na sahip birçok restoranın bulunduğu İspanya’nın Bask ve Girona Bölgeleri’nin dünyada gastronomi turizminin en önemli merkezleri olduğunu belirten Koç, İspanya’nın bu konuma ulaşmasında önemli rol oynayan “Tasting Spain” projesini örnek gösterdi.
“Tasting Spain Projesi çok iyi okunup, Türkiye’de de hayata geçirilmeli”
Türkiye’de gastronomi turizminin geliştirilmesi için “Tasting Spain” projesini turizmcilerin ve kamu yöneticilerinin çok iyi okuyup, değerlendirerek uygulamaya geçirmeleri gerektiğini ifade eden Koç; siyasi ve ekonomik benzerlikler nedeniyle de İspanya’nın, Türkiye’ye gastronomi turizminde en önemli rol modeli olacağının altını çizdi.