Eylül ayı turizm sektöründe fuar ve çeşitli buluşmaların yaşandığı yoğun bir aydı. B2B ağırlıklı iki etkinliği yakından takip etme şansım oldu. İlki Türkiye ile Balkan ülkeleri arasındaki ilişkileri güçlendirmeyi ve turizm trafiğini artırmayı hedefleyen 1. İstanbul Balkan Turizm Borsası Fuarı oldu. TÜRSAB tarafından organize edilen fuar 20-22 Eylül 2023 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleşti.
İlk olması bağlamında bazı eksikleri olsa da bu coğrafya özelinde böyle bir fuarın yapılmasını akıllıca bir girişim olarak görüyorum. Gelişmeye açık bir fuar! Hem Balkanlar’dan ülkemize hem ülkemizden bu topraklara çok fazla turist akışı var. Kültürel miras bağlarımızın da güçlü olduğu Balkanlar ile turizmi geliştirmek için bir fırsat sunabilir. Katılımcı azlığına bakarak umutlar kırılmamalı. Ülkemizdeki pek çok fuar ve organizasyonun bundan daha az katılım ve ziyaretçi sayılarıyla başladığını unutmayalım. Özellikle bu coğrafyalardan daha çok turizmcinin İstanbul’a gelmesi sağlanırsa fuar başka bir yere doğru evrilebilir.
Fuar halka açılabilir
Ancak adına ‘Turizm Borsası’ eklenmesi fuarı gereğinden fazla iddialı hale getirmiş, beklentiyi artırmış. Bu aşamada gerekli olmayabilirdi. EMITT’te görmeye alıştığımız il ve ilçe stantlarının aleladeliğini bu yeni fuarlara taşımadan ama şehrin merkezinde yapma avantajıyla belki sadece B2B planlamayıp halkın gelmesini de sağlayacak formüller üretilebilir. Fuarda gördüğüm Balkan kökenli bir vatandaşımız sanki oralardan bir iz bulurum düşüncesiyle fuarın reklamını görüp Üsküdar’dan kalkıp gelmişti. Bu yaşlı amcamızla epey sohbet ettim, Makedon göçmeniyim diyerek çocukluğunu anlattı ve fuara doğduğu topraklara gidiyormuşçasına belki de oralardan birilerini görürüm özlemiyle takım elbisesini giyip gelmişti.
Fuarlar her zaman güçlü temas alanları, turizmin buluşma noktaları olmuştur. Ancak şunu kabul etmeliyiz ki artık pratik yarar sağlayan ihtisas alanına göre konumlanan fuarlar tercih ediliyor. Hatta summit şeklindeki küçük 1-2 günlük buluşmalar öne çıkıyor. Kimsenin artık eskisi kadar ne vakti ne de bütçesi var. Bir yere ayırdığınız zaman ve nakdin size iş olarak dönüyor olması lazım. Organizatörler veya sponsorlar bunu ne kadar analiz ediyor bilemiyorum. Bu fuar enflasyonunda fizibilite yapmadan yola çıkılmamalı. Belki bazı fuarlarda hızlıca regülasyona gidilmeli.
GlobeMeets yeni bir soluk kattı
Geçtiğimiz hafta İstanbul’da turizm profesyonellerine hitap eden B2B bir etkinlik daha yapıldı. Başta MICE tarafı olmak üzere turizm sektörünün yakından tanıdığı Hüseyin Kurt tarafından hayata geçirilen projeyi neredeyse beğenmeyen, faydalı bulmayan yoktu. Hem katılımcılar hem ziyaretçiler memnun ayrıldı. Bu konudaki detaylar pek çok yerde yazıldı çizildi. Uzatmak istemiyorum. Demek ki ihtiyaçlar doğru analiz edilince sektörde buna uygun çözüm olabilecek projeler hayata geçebiliyor. İşin başında olan böyle bir projeye ‘durun önce bir görelim’ demeden destek olan TÜRSAB’ı TÜROB’u ve diğer turizm paydaşlarını tebrik ederim. GlobeMeets’in yolu açık, network’ü bol olsun. Kendi üzerine koyarak yürümeye devam etmesi dileğiyle…
İBB izleyici bile olamadı
Burada bir parantezi de İBB Turizm yöneticilerine açmak lazım. İBB’nin pek çok konuda son 4 yılda başarılı çalışmaları oldu, işlevsel projeler hayata geçirildi fakat turizm geride kaldı. 15 milyon turistin geldiği, Michelin yıldızlı restoranların olduğu bir şehirde belediyenin bazı yöneticilerinin turizmden haberi yok. İBB şehrin turizmini ayakta tutmaya çalışan turizmcilerin ne kadar yanında olabildi derseniz, işte gördük olamadı. Mesela GlobeMeets’te bir sandalyeniz olabilirdi. Yüzlerce turizmcinin katıldığı ve aylar öncesinden duyurulan bu etkinlikte izleyici bile olamadınız.
Ne yazık ki alt kadrolar Başkan Ekrem İmamoğlu’nun turizmi önemseyen söylemlerinin, yine İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın İstanbul’un kültür mirasına sahip çıkan vizyonunun arkasını getiremiyor. Maalesef bu kadar zamanda turizm adına ortaya konan büyük bir başarı hikayesi yok. Belki irade ve niyet var ama ne eylemde ne de sahada yoklar! Nasıl ve ne amaçla kurulduğunu bile artık hatırlamadığım, İstanbul Turizm Platformu (İTP) sadece toplantı ve online buluşmaların yapıldığı bir sosyal mecraya döndü. Herhâlde herkes çokça birbirini gördü ve mutlu oldu, bolca fotoğraf çekildi, yılda 1-2 defa da whatsapp mesajı okuyoruz şükür. Tüm bu süreci izlerken bazen gözlerim Sevgili Tülin Ersöz zamanındaki Turizm Atölyesini de aramıyor değil. Vesselam.
Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.