Koronavirüs salgını ne zaman bitecek kaygısı, virüse ne zaman yakalanacağım kaygısının önüne geçmiş durumda. Hayatımızdaki bu yeni durumu ve sonrasını anlamak konusunda eldeki donelerden bazı sonuçlar çıkarabiliriz.
Turizm sektörü için mayıs ve haziran ayları çok önemli. Vaka artış hızı yukarı doğru devam ederse turizmde 2020 yılının fotoğrafı da belli olmaya başlayacak.
Şimdilik düze çıkma yolu ‘aşı veya tedavi eden ilaçlar’ olarak görülüyor.
Belki bu virüsün mutasyonla insandan insana geçiş hızı da yavaşlayabilir. Bu alanda çalışmalar devam ediyor. Kaldı ki aşı bulunsa bile psikolojik travma devam edecek ve bu da görece turizm sektörünü etkileyecek. Sosyal ve ekonomik hayat pandemi öncesinden farklı olacak. Turizm yapma biçimleri de değişecek.
Elbet konaklama, ulaşım, restoran hizmetleri gibi yoğun nüfusa dayalı iş modellerinde dönüşümler yaşanacak. Sosyal mesafe ve temizlik, hizmet verme biçiminin başat karakterleri olacak. Toplantı, kongre ve bayi organizasyonları da kabuk değiştirecek.
Mülk edinme, mülkiyeti kullanış biçimleri de farklılaşacak. Aidiyet, yola çıkma ve gezgin kavramları da değişime uğrayacak. Bir şeyin peşinden giden post-turist kavramı da bu süreçte farklı bir anlam kazanabilir. Anlaşılan o ki yeni ekol ve paradigmalar bizi bekliyor.
Turizmde yaygın ve ezberlenmiş işletme modelleri de artık bugünün tüketici beklentilerine göre şekillenecek. Kişisel veya küçük grupların ihtiyaçlarını esas alan hizmet yaklaşımları öne çıkacak. Sadece ‘her şey dahil’ değil, ‘a la carte’ sistem bile yeniden sorgulanacak.
Pasaport, vize kuyruklarından uçak içi oturma düzenine, otellerde lobi konumlamasından resepsiyon hizmetine kadar pek çok alan yeniden şekillenecek. Mimarların tasarımları değişecek. Otellerde bazı bölümler daha önemli hale gelecek. Örneğin housekepeer olabilmek için belki farklı özellikler aranacak.
Nasıl zorunlu iş güvenliği eğitimleri varsa, şimdi de hijyen ve psikoloji eğitimleri yapılacak. Gıda, temizlik güvenliği puanlanacak ve tercihte öne çıkacak. HACCP koşulları, İSO 22000 gibi sertifikasyon sistemlerinin kullanım alanları ve zorunlulukları artacak. Personelde aranan özellikler değişecek, okullar eğitimlerini buna göre planlayacak. Üniversiteler müfredatlarını yenileyecek.
Seyahat acentelerinin iş yapış biçimlerinde de kısmen değişimler olacak. Tur ve transfer araçlarının araç temizlik ve personellerine kriterler gelecek. Evrak ve fiziki materyal kullanımı azalacak. Daha küçük gruplar ve solo traveller için özel paketler çıkacak. Evden ve uzaktan çalışma sistemleri artacak. Basit ve minimal yaşam felsefesi yaygın kabul görecek. Bu anlayışa uygun tatil modelleri geliştirenler gençlere ve beyaz yakalılara daha çok dokunacak.
Yeni tip konaklama ve seyahat biçimleri trend olacak. Örneğin “Tiny House” gibi yaşam modelleri gelişecek, yerli markalar çıkacak. Destinasyon pazarlamasında kartlar yeniden dağıtılacak. Yerel yöneticiler, bölgesel turizmin karar vericileri “Tiny House” yerleşimlerin olduğu konaklama habitatları oluşturacaklar. Destinasyon yönetiminde inovasyon kaçınılmaz hale gelecek. Ürünler ve hizmetler değişince tanıtım ve pazarlamada araçlar ve kavramlar da değişecek.
Daha pek çok yenilik turizmde bizi bekliyor. Bunları fırsat buldukça anlatmaya devam edeceğiz. Tabii tüm bu yenilikler iş fırsatları yaratırken bazı “fırsatçıların” da ekmeğine yağ sürecek. Daha çok konuşup tartışacağımız bir dönemdeyiz, yeter ki sağlıklı günler olsun.
Su akacak yolunu bulacak.
Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.