Turizmde Muasır Medeniyet Seviyesi!

Aylin Kopan Özsavaş
Aylin Kopan ÖzsavaşİSATAG Yönetim Kurulu Başkanı
30 Ekim 2023, 10:36

Bugün Cumhuriyetimizin 100. yılının ilk gününde, Türkiye'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde, Türkiye için sadece erkekler değil, kadınlar için de eşit haklara sahip bir gelecek vizyonu çizilmiştir. Atatürk'ün kadın haklarına verdiği büyük önem, Türk toplumunda cinsiyet eşitliğinin ve kadınların toplumsal katılımının temellerini atmıştır.

İsviçre gibi yüksek yaşam standartlarına sahip bir Avrupa ülkesinde kadınların seçme ve seçilme hakkının ancak 1971 yılında yasallaşmış olması gerçekten şaşırtıcıdır.

Bunun nedeni, İsviçre'nin demokrasisinin temelde erkekler tarafından belirlenmiş olmasıydı. Kadınlar temel haklarını elde etmek için 100 yıllık uzun bir mücadele vermek zorunda kaldılar.

Türk kadını, Atatürk'ün öncülüğünde, toplumsal ve ekonomik gelişime katkıda bulunma potansiyeline 100 yıl önce ulaşmış olması bakımından büyük bir avantaja sahipti.

Ancak günümüzde Türkiye'nin kadın temsilini İsviçre ile kıyasladığımızda, İsviçre'nin kadınların parlamentodaki temsil oranında ( % 41,5) Türkiye'nin önünde olduğunu görüyoruz. Türkiye, Dünya Kadın Örgütü'ne göre 2021 yılında 188 ülke içinde 129. sıradaydı (%17.1). Şu anki oran %20'ye yükselse de, hala cinsiyet eşitliği açısından daha fazla ilerleme kaydedilmesi gerekmektedir.

Turizm sektöründe de benzer sorunlarla karşılaşıyoruz. Küresel olarak, kadın istihdamı turizmde %54 seviyesindedir, ancak kadınlar genellikle alt kademe pozisyonlarda çalışmaktadır ve ücretleri erkeklerinkinden daha düşüktür. Ayrıca, kadın yönetici oranında Türkiye Avrupa'daki 35 ülke içinde sondan 2.sırada yer almaktadır.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2023 Durum Raporu bir çağrı niteliğinde olup, kadınların ve kız çocuklarının eşit haklara, fırsatlara ve temsiliyete sahip olduğu bir dünya için kolektif ve bilinçli bir çaba gerektiğini vurgulamaktadır.

Ülkemizde de cinsiyet eşitliği ve kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla temsil edilmesi konusundaki tartışmalar hala devam ediyor. Kadın yöneticilerin sayısının artmamasının arkasında yatan nedenlerin bazıları ise sıraladığım gibi maalesef oldukça klişe ve önyargılı:

1. Kadınların liderlik pozisyonlarına yükselmesinin deneyim eksikliği nedeniyle mümkün olmadığını

2. Kadınların iş yerinde daha az rekabetçi olduğunu veya liderlik pozisyonları için gereken rekabeti karşılayamayacaklarını

3. Kadınların aile sorumlulukları nedeniyle liderlik pozisyonlarına odaklanamayacaklarını

4. Kadınların liderlik pozisyonlarında daha duygusal veya hassas olabileceğini

5. Kadınların risk almak yerine güvende kalmayı tercih ettiğini…

Halbuki bizler ülkenin ekonomisine katkı sağlayan, kültürel değişimleri teşvik eden ve insanların dünyayı daha iyi anlamalarına daha geniş bir perspektife sahip olmalarına yardımcı olan bir sektörün temsilcileriyiz. Özellikle bizler diğer tüm sektörlere örnek olmalıyız.

Bu nedenle, turizm sektörü cinsiyet eşitliğini sadece bir amaç değil, aynı zamanda diğer tüm amaçların üzerine inşa edilmesi gereken bir hedef olarak ele almalıdır.

Esas hedef, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ideallerine uygun olarak, cinsiyet eşitliği çerçevesinde sektörümüzü liyakatli yöneticilerle Türkiye yüzyılında daha da ileri taşımak olmalıdır.

Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.
Yorumlar
Serdar Sağlamtunç, FCSI
01 Kasım 2023, Çarşamba 08:24
Farklı açıdan konuya bakalım mı? Çünkü bu tür tartışmalar sorunu tarif ve çözüm için herhangi bir güce sahip değil. Genel anlamda üç maddeye odaklanmayı öneriyorum; 1. Kadın vurgusu yerine "insan" öne çıkartılmalıdır. Böylece kadın/erkek dualite ve düşünsel ayrımı ortadan kalkacaktır. Bu duruma dar kalıplı yöneticiler itiraz edeceklerdir çünkü iki kutup onların her zaman en fazla yararlandıkları ve iki grubu birbirine ezdirdikleri bayat mekanizmadır. 2. Kadın doğurgandır ve erkeği o doğurup büyütmektedir. Peki buradaki aksaklığı kadınlar görüp neden tedbir almıyorlar? Demek ki kadınların güçlerinin farkına varması önemlidir. Bunu hümanizma eğitimi ile aşmak kolaydır. Kadın toplumun yarısıdır ve her aşamada tüme ulaşmak için ona gereksinim vardır. Atatürk bu gücü işaret etmiştir ama ne kadar anlaşılmıştır? 3. İş ortamında ataerkil kafa hemen fiziki güce atıf yapar. Kadın yaratıcıdır ve doğa yapısı gereği bazı dönemlerde hassastır ama daha güçlüdür. Bunları kavradığımız an bir olacağız.
Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha