‘Turizm Yüzyılı’ projesi

Hamit Kuk
Hamit KukPasso Tour
08 Nisan 2024, 13:47

Türkiye olarak turizmde yazdığımız onca başarı hikayesine rağmen hem turist sayısı hem de turizm geliri bakımından almamız gereken daha çok yol var.

Önümüzde çok güçlü rakipler var, bugün kadar yaptıklarımızın aynısını yaparak onların önüne geçmemiz mümkün değil. Hem kendi yaptıklarımızdan hem de onların yaptıklarından daha iyisini yapmak zorundayız.

Daha büyük hedefler için rutine ısrar etmek yerine ezberleri bozan yeni bir anlayışı benimsemek zorundayız. Buna şimdiye kadar görmezden geldiğimiz Anadolu’nun kadim topraklarına yüzümüzü dönerek başlayabiliriz.

Turizmin gelişimine yönelik yeni projeler ortaya koymak, bu projelerle ilgili beyin fırtınaları yaparak sektör dinamiklerini harekete geçirmek ancak iddialı organizasyonlarla mümkündür.

TÜRSAB’ın ortaya koyduğu ve geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaştığı ‘Turizm Yüzyılı’ projesi sadece bir proje değildir, aynı zamanda bir organizasyon biçimidir.

Böyle organize projeler turizm sektöründe yeni hikayeler yazmak için önemli bir adım olabilir.

*

Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de turizmden pay almak isteyen yerel yönetimler var. Birçoğu bu işi nasıl yapacağını bilemediği için öncelikli hedefi amme hizmeti olan TÜRSAB gibi kurumların danışmanlığına ihtiyaç duyarlar.

TÜRSAB yönetiminin Anadolu’ya yaptığı seyahatlerde o bölgedeki yerel yönetimler tarafından yoğun ilgiyle karşılanıyor olması ve bölgelerindeki turizm potansiyelini TÜRSAB’la birlikte tanıtıp pazarlama arzusunu dile getirmeleri bu yüzdendir.

Kültür İhtisas Başkanlığı üyesi değerli meslektaşlarımız tarafından büyük özveriyle hazırlanıp TÜRSAB TV’de yayınlanan ve çok beğenilen ‘Kültür Keşifleri’ isimli programın Anadolu’daki yerel yönetimler tarafından yakinen takip edilmesi hatta turistik değerlerini tanıtmak için bu programa katılma konusunda büyük bir heves içinde olmaları belki de bu yüzdendir.

Buradan da anlaşıldığı üzere Anadolu’da turizm potansiyeli olarak gün yüzüne çıkmış ne kadar turistik değerimiz varsa bir o kadar keşfedilmeyi bekleyenler var.

İyi bir turizm ürünü ortaya çıkarmak için yerel yönetimleri ve yöre halkının turizm faaliyetlerindeki rolünü arttırmak gerekir.

*

Ankara’dan oluşturulan stratejilerle Türkiye’yi tek bir destinasyon olarak görmek ve tek bir turizm ürünüymüş gibi tanıtmak ve pazarlamak yerine, her bölgeyi öne çıkan değerleriyle ayrı bir turizm ürünü olarak ele almak daha yerinde olmaz mı?

Öncelikle turizm ekonomisine ilişkin farkındalık yaratarak işin kaynağındaki insanları ‘Turizm Yüzyılı’ gibi projelerin içine katabiliriz.

Bölgenin sahip olduğu turistik değerleri ortaya çıkartmak, tanıtım materyalleri oluşturmak, çalıştaylar düzenlemek gibi birtakım faaliyetlerle bölgede keşfedilmeyi bekleyen turistik değerlerin envanterini ortaya çıkartabiliriz. Daha sonra ortaya çıkan ürünü pazarlayacak seyahat acentalarıyla buluşturabiliriz.

Destinasyonlar bir hikâyeye dayandırılarak tanıtıldığında yoğun ilgi görüyor. Bölgelere özgü yerel efsaneler, hikayeler, kültürel ve sanatsal alanda işlenerek bir turizm ürünü haline getirmek ve buna uygun pazarlama stratejileri belirlemek gerekir.

Bütün bunları yapmak için yerel yönetimleri, ticaret odalarını, kalkınma ajanslarını, sivil toplum örgütlerini, bölge halkını, kısacası tüm yerel unsurları bu işin bir parçası yapmakla mümkündür.

İşin paydaşlarını ortak bir hedef etrafında buluşturmakta TÜRSAB gibi amme hizmeti yapan kurumların danışmanlığında ve daha önce denenmemiş fikirler ve projeler sayesinde olur.

*

Atatürk’ün yirminci yüzyılın başlarında kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci yüzyılını hep birlikte kutladık. Cumhuriyetimizin yirmi birinci yüzyıl dünyasında daha güçlü ve emin adımlarla yoluna devam ederek bu yüzyıla damga vurması için yeni hedefler belirlemeliyiz.

Hal böyleyken cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu çok değerlidir ve kalbi bu ülke için atan herkes tarafından sahiplenilmelidir.

Başta turizm, tarım, sanayi ve teknoloji olmak üzere bütün sektör paydaşlarının bir araya gelerek ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonunun içini dolduracak çalışmalar yapmalıdır.

TÜRSAB’ın ortaya koyduğu ‘Turizm Yüzyılı’ projesine de bu açıdan bakılmalıdır.

Bu projeyi ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonunun turizm ayağını oluşturacak önemli projelerden biri haline getirmek için başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere işi gücü turizm olan herkesin görevi olmalıdır.

Aksini düşünüp görmezden gelmek ülkeye ve sektöre yapılacak en büyük kötülük olacaktır.

Dillere pelesenk olan turizmi yurt geneline yaymak, 12 ay turizm yapmak gibi kavramlar sadece söylemlerde kalıyor. Konuşurken ağza çok yakışan bu terimlerin altını henüz dolduramadık, haliyle bir arpa boyu yol alamadık.

Kim bilir belki ‘Turizm Yüzyılı’ projesi sayesinde bir arpa boyu yol alabiliriz.

Öyleyse turizmin yüzyılı için kolları sıvamanın ne sakıncası olabilir ki?

Sonuçta turizm kazanacak,

Türkiye kazanacak,

Hepimiz kazanacağız!

Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.
Yorumlar
Necmettin Özgün
13 Mayıs 2024, Pazartesi 11:08
Hamit bey merhaba. Yazınızda da belirttiğiniz gibi artık yerel yönetimler turizmin önemini ve bu pastadan daha fazla pay almanın gerekliliği farkettiler. Şahsen ben iç turizmde en büyük engelin TUREP olduğu kanaatindeyim. İç turizmde yabancı turist için sözüm yok lakin yerli turist için TĞRSAB ile ilgili prosedür yerine getirilmiş ise Rehber alma zorunluluğu kaldırılmalıdır. Rehber istemiyorum neden illa alacaksın deniyor ki. İş o kadar ileri boyutta sıkıntı ki, Dağcılık, treking gibi faaliyetlerde bile yürüyüş yolumuz üzerinde bir Ören Yeri veya Antik Kent varsa rehberiniz yoksa binlerce liralık ceza yazılıyor. Devletin Jandarması ile karşı karşıya getiriliyoruz. Temennim şudur ki; iç turizmde TÜRSAB patron olmalıdır. Çünkü esas yükü üstlenen kurumdur. Turebin yaptığı hiç bir yük ve sorumluluk yoktur. Rehber almak isteyen alsın ama almak istemeyen zorunlu tutulmasın. Bu gerçekleşirse Türsaba bağlı Seyahat Acentaları da rahatlayacaktır. Selam ve saygılarımla.
Ahmet
09 Nisan 2024, Salı 12:44
Daha öncesinde birde büyük cabalarla ve ugras ve reklamlarla turist i antalya ya getirebilmek icin emek harcayan tüm sirketler bir araya gelseler ( Otel, transfer, incoming, havayolu, tur operatörü vs ) getirmis oldugumuz yolculari Yancilar yüzünden kaybetmesek daha iyi olur , turist havalimanina indikten sonra tüm yancilar yolculari carpmak icin ugrasiyor , en son havalimanina geldikten sonra havalimaninda carpiliyor , 19 eur subways den bir sandwich olurmu
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha