Hafta sonu yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi ile önümüzdeki beş yıllık dönemde ülkeyi yönetecek siyasi kadrolarda netleşmiş olacak.
14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde siyasi partilerin aldığı oy ve kazandıkları milletvekili sayıları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin aritmetiği oluşmuştu.
Ortaya çıkan tabloya baktığımızda hem kurulacak yeni hükümette hem de mecliste turizm sektörü olarak yeni yüzler göreceğiz. Hangi taraf kazanırsa kazansın bunun böyle olacağını düşünüyorum.
Turizm sektörü olarak önümüzdeki beş yıllık süreçte kimin ülkeyi yöneteceği kadar oluşturulacak yeni kabinede turizm bakanının kim olacağı en çok merak edilen konuların başında geliyor.
Diğer merak edilen konulardan biri de sektörün bu yeni meclis döneminde etkin bir şekilde temsil edilip edilemeyeceğidir.
*
Katıldığımız her platformda, yaptığımız her konuşmada ya da yazdığımız her yazıda turizm sektörüyle ilgili karar alma mekanizmalarındaki eksikliklerden bahsedip durduk.
Turizmi ilgilendiren konulara işin uzmanı, yani bizzat saha da çalışarak sektöre yıllarını vermiş, bu işte dirsek çürütmüş, sektöre yönelik fikirleri olan insanlar karar vermelidir dedik.
14 Mayıs seçimlerine giderken benim en çok dikkat ettiğim konulardan biri siyasi partilerin politikalarında turizm sektörüne ne kadar önem verdiğiydi.
Bazılarının eylemleri ve söylemleri her ne kadar tatmin etmiyor olsa da hemen her siyasi parti turizmi önemsiyor. Kimi az kimi çok parti programlarına yer yermiş gözüküyor.
Diğeri de çok arzu ettiğim ve yıllardan beri bıkmadan usanmadan dile getirdiğim bir konu olan turizm sektörünün liyakatli insanlarıyla yüce meclisimizde temsil edilmesiydi.
Yani, asıl işi turizm olan, yıllarını turizm sektörüne vermiş, ekmeğini bu sektörden kazanmış insanların Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne vekil olarak girmesiydi.
Burada bende turizmci üst kimliğimi ön planda tutarak elimi taşın altına koydum ve turizm sektörüne yönelik politikalarına daha fazla inandığım İyi Parti’den milletvekili adayı olmak için başvurdum.
Buradaki tek amacım, yıllardan beri ısrarla savunduğum gibi turizm sektörünü layıkıyla yüce meclisimizde temsil etmekti ama sonuç maalesef istediğimiz gibi olmadı.
*
Sevgili Sururi Çorabatır bu dönemde sektörü mecliste temsil edecek liyakatli turizmcilerden biri.
Sururi başkanı turizmin başkenti Antalya’dan milletvekili listesinin birinci sırasına koyarak turizme verdiği önemi gösteren Kemal Kılıçtaroğlu ve CHP yönetimini kutluyorum.
Bir diğer sevindiğim olay da Antalya’dan sonra en önemli turizm şehrimiz olan Muğla’dan da bir turizmcinin meclise girmiş olmasıdır.
Eski okul arkadaşım ve hemşerim Kadem Mete uzun zamandan beri Muğla Marmaris’te hem turizm işiyle uğraştı ve hem de siyaset yaptı.
Haliyle AK Parti listesinin ilk sıralarından aday gösterilmesine şaşırmadım ve bir turizmci olarak çok değerli buluyorum. Bu sebeple hem AK Parti’yi hem de kendisini kutluyorum.
Yine Kayseri’nin en önemli turizm markası olan Erciyes dağını dünyaya tanıtmak ve kayak turizminin gelişmesini sağlamak için kurulan Kayseri Erciyes Turizm AŞ yönetim kurulu başkanlığı yapan Dr. Murat Cahit Cıngı da AK Parti’den milletvekili seçilerek meclise girmiş. Bir turizmci olarak onu da tebrik ediyorum.
Yeni seçilen vekillerimizden turizm sektörü olarak beklentilerimiz var. Umarım hayal kırıklığı yaşamayız.
*
Aslında biz turizmciler hiç farkında olmadık ama geçen dönem meclisimizde mesleğini ‘turizmci’ olarak belirten vekiller varmış ama bizim haberimiz olmamış.
Nasıl olsun ki; yüce meclisimizde beş yıl boyunca görev yapıp turizmin ‘t’ sini dahi konuşmayan bir vekilden kimin haberi olabilir ki?
Bu tarz vekillere baktığınızda meclis kürsüsünde ekonomiden kadınlara, futboldan dış politikaya kadar her şeyi konuşmuşlar ama bir tek turizm hakkında konuşmamışlar. Üstelik pandemi gibi olağanüstü bir dönem de bile.
Bir insan, benim mesleğim turizmci dediği halde girdiği mecliste turizmle ilgili bir kelam etmez mi? Gerçekten anlamak zor.
Belli ki mesleği turizmci ama asıl işi ve geliri turizmden değil. Eğer geçimini turizmden sağlamış olsaydı böyle yapar mıydı?
Yoksa ülkenin en stratejik sektörü haline gelen turizm hakkında hiç konuşmamış olmak başka nasıl izah edilebilir ki?
Aynı vekilin yeni dönemde yine meclise girdiğini öğrendim. İnşallah bu dönem meclis kürsüsünde turizm hakkında bir şeyler konuşur da bizi mahcup eder. Ya da meslek olarak yazılan yere turizmci yerine başka bir şey yazar.
*
Malum, bu ülkede kıyısından köşesinden turizm sektörüne veya turistlere mal ve hizmet satarak ticaret yapan kime sorarsanız meslek olarak ‘turizmciyim’ der.
Oysa turizm öyle derme çatma bilgilerle edinilecek bir meslek değildir. Uzun yıllara dayanan ve çok ciddi birikimlerle oluşan bir meslektir.
Öyle önüne gelenin turizmciyim dediği bir ortamda gerçek turizmcileri ayır etmek için artık her seferinden ‘asıl işi turizm olan’ diyerek üstüne basa basa söylememiz gerekiyor sanırım.
Haliyle çok uzun yıllardan beri turizme emek vermiş ve bu sektörden geçimini sağlayan turizmcilerin bu dönem meclise girmiş olması turizm sektörü adına çok önemlidir.
Murat Bey’i pek tanımıyorum ancak Kadem Başkan ve Sururi Başkan yıllardan beri bu sektöre emek vermiş liyakatli insanlardır. Onların gerçek turizmciler olarak meclise girmesine en az kendim o meclise girmiş kadar sevindim.
Umarım her üç turizmci vekilimiz görev yaptıkları süre zarfından turizm sektörü için çalışırlar ve sektör sorunlarının giderilmesine katkı koyarlar.
Böylece hem sektör kazanır hem de ülkemiz
Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.