Tüm sevdam yarım koltuk uğrunaymış…

Geçen günlerde ulusal haberlerde izledim, biz seyahat acentelerine TGA yönetiminde lütfedilen koltuk sayısı “yarım” mış.

Geriye doğru yaslandım, kapadım gözlerimi…

Yıl 1991, henüz lise son sınıfındayım. Arkadaşıma bir iş görüşmesinde eşlik ettim. O eşlik etmem, beni bugünlere getirdi. Arkadaşım işe alınmakla kalmadı, Patron bana da bir çırpıda iş teklifinde bulundu. Gördü demek ki bendeki çalışma ve özellikle dayanıklılık azmini.

Ben de duraksamadan kabul ettim.

Bileydim…

Dile kolay, bu sektöre dayanmak kolay olmadı. Her 2-3 senede bir ya sağdan ya da soldan tokat yedim.

Hoş bu tokatları yerken de Dünya kazan ben kepçe misali bir Berlin’e, bir Amsterdam’a, bir Rimini’ye, Kah Quebec’e ve daha nicelerine seyahat ettim. Gittiğim Fuarlarda bazen binlerce euro ödedim. Elim boş döndüğüm çok oldu.

“Ülkeniz güvenli değil”, “Suriye sınırına çok yakın”, “Terör var” vs. gibi ifadelerle ve “elbette bir gün çalışırız” vaatleri ile avutuldum durdum.

Halbuki 1994 yılında 4 yıldızlı bir otelin genel müdüründen satış departmanı için teklif bile almıştım. Ah kafam ah…

Ama ben masanın üzerine eski usul haritayı yayıp, o haritanın üzerinden km. hesabı yaparak rota çizmeyi ve yeni tur güzergahları yaratmayı tercih edecektim. Gidilmeyen yerleri keşfedip onları ortaya çıkaracaktım illaki.

“Bana Katedralini” bilir misiniz? 11. yüzyıla ait bir kaynağa göre katedral 881-923 arasında Gürcü kralı IV. Adarnase tarafından, kubbeli, tetrakonkhos bir yapı olarak yeniden inşa ettirilmiştir. 1877-1878 yıllarında yıkıma uğramıştır.

Ben 2010 yılında o bölgeye gittiğimde zar zor kalıntılarına ulaşmıştım ve Karadeniz Gürcü-Ermeni kiliseleri programına eklemiştim.

Burası ile ilgili ilk haber 12 Nisan 2021 tarihinde NTV tarafından yapılmış.

Ben ise buraya 10 yıldır turist götürüyorum…

Böyle birkaç yer daha sayabilirim. Ve eminim benim gibi “yaş almış” turizmcilerin hepsinin buna benzer hikayeleri vardır. Bazı meslekler gönül vermeden yapılamaz denilen mesleklerden biridir bizimki.

Ama kanıma dokunuyor!

Ben ki kendimi halen sektörün genç “yaş almış” olanlardan addediyorum. Benden çok önceleri bu mesleğe başlamış ve ben daha yeni doğduğumda turist getirmiş büyüklerim adına da kabul edemiyorum, bir süredir maruz kaldığımız bu sözleri!

Hiçe sayılmak ve sanki 50 yıllık kurumun hiçbir amaca hizmet etmiyor algısının yaratılması artık kanıma dokunuyor!

Seyahat acentaları ve tur operatörleri müşterileri için bir destinasyon öncüsüdür. Bizlerin destinasyon hakkındaki bilgisi potansiyel ziyaretçilerin karar verme süreçlerini etkilemektedir. Bizim düzenlediğimiz paket turlar ile destinasyonlara katkı sağlıyoruz.

Biz, Seyahat Acenteleri neler yapmıyoruz ki:

Turizmin gelişimine katkı sağlıyoruz. Şöyle ki, müşterilerimizin maddi olanaklarına, zevklerine ve toplumsal özelliklerine uygun geziler ve turlar düzenleyerek, turizme katılan insanların sayısını artırarak turizmden elde edilen gelirlerin artmasında etken rol oynuyoruz.

Tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine katkıda bulunuyoruz. Her ne kadar ülkelerin büyük c¸ogˆunlugˆunda turistik tanıtım ve pazarlama hizmetleri resmi turizm örgütleri ve bagˆlı birimler tarafından yürütülse de bizler satış¸ ve pazarlama faaliyetleri yaparak dolaylıda olsa ülke turizminin tanıtılmasına ve pazarlamasına katkıda buluyoruz.

Yeni turizm destinasyonları üretip hizmete sunuyoruz. Bizler tüketici taleplerini sıkı takip ederek, yeni turistik ürünleri araştırıyor ve hizmete sunuyoruz. Bizler gibi Dünyada da turizm talebini yaratan kişilerin zevk, yaşam biçimi, hayat standartları sürekli gelişmekte ve çeşitlenmektedir. Bu talepleri karşılayabilmek için bizler de araştırmalarımızı yapıyor ve örneğin yeni bölgeler kullanarak o bölgelerin kalkınmasında öncü rol oynuyoruz.

Fiyat seçenekleri yaratıyoruz. Bizler ürettiğimiz turizm ürünleri ile farklı gelir gruplarına seçenekli fiyatlı ve içerikli ürünler sunuyoruz ve böylelikle daha fazla bireyin bu programlara dahil olmasını sağlıyoruz. “Tatil Herkesin hakkı” sözünü sadece söylemiyor, uyguluyoruz.

Ürün maliyetlerini aşağıya çekiyoruz. Kis¸isel olarak bir turizm ürününü satın almak ve program yapmak, genellikle hazır bir ürünü acentadan almaktan daha pahalıya gelmektedir. Bizler sektörde yer alan diğer üretici ve aracı firmalarla yapmış¸ oldukları özel anlaşmalar ve toplu pazarlık gücümüz nedeniyle ürün fiyatları kabul edilebilir bir seviyeye indiriyoruz.

Ve gelelim en önemlisine: Tüketicilere danışmanlık yapıp onları bilgilendiriyoruz. Avrupa ülkelerinde sembolik de olsa bilgilendirme ve danışma hizmeti için ücret talep edilmeye başlanmasına karşın, çoğumuz bu hizmetlerinden halen herhangi bir ücret talep etmiyoruz.

Bizler, olası müşterilerimizin talep ettiği yöre, konaklama, ulaştırma vb. hakkında bilmek istedikleri konularda kendilerine danışmanlık yapıyor ve bilgilendiriyoruz.

Uzun lafın kısası;

Değil yarım koltuk; 18 koltuğun çoğunu verseler bile bizim hakkımızı ödeyemezler.