TÜRSAB 23. Genel Kurulu katılım listesi Yüksek Seçim Kurulu tarafından askıya çıkarıldı. Acentelerimize katılım listesinde isimlerinin olup olmadığını kontrol etmelerini; şayet yoksa itiraz etmeleri gerektiği hatırlatmasını yaparak bu haftaki yazıma başlıyorum.
Bu hafta da seçim gündemi yoğundu. Adaylar bölge toplantılarına hız kesmeden devam ettiler. Güçlerini birleştiren “Bize Değişim Gerek” hareketi ve “Güçlü TÜRSAB” platformu projelerini acentelere anlatmaya devam ediyorlar. BUnlar da toplantılarda ve basında adaylara hakarete varan söylemlerle seçim propagandasına devam ediyorlar. Kriz dönemi bir kez olsun kapılarını çalmadıkları, hal hatır sormadıkları acentelerimizden oy istiyorlar. Neden aday olduklarını hala açıklamış değiller. Merakla BUnlardan açıklama bekliyoruz.
Turizmi desteklediklerini ve uluslararası fuarlara katıldıklarını söylüyor BUnlar. Ama ne ilginçtir ülkemizin en büyük uluslararası turizm fuarı olan EMITT’e katılmadıkları gibi fuarının açılışına dahi gelmiyor BUnlar.
İstanbul’un farklı yerlerinden ve ülkemizin dört bir yanından ocak ayında kar kış demeden Beylikdüzü’ndeki fuar alanına gelen meslektaşlarımızı yalnız bırakıyor BUnlar. Seçim dönemi İstanbul’a gelen acentelerimizi oy deposu olarak görerek el üstünde tutup, fuar için gelen acentelerimize sırtlarını dönüyorlar. En azından bir hasbihal etmek için dahi fuara gelip standları neden gezmiyorsunuz, neden acentelerimizi yok sayıyorsunuz diye sormuyoruz. Siz de sormayın.
Böylesine büyük bir fuarın paydası olamamanın ayıbını birliğimize ödetmeyin. Şahsi ihtiraslarınıza kurban etmeyin acenteleri. Gelmiyor olabilirsiniz ama en azından bir stand ile temsil edilmeli TÜRSAB bu fuarda. Fuarda standı olmayan acentelerimizin partnerleriyle görüşmelerini yapabilecekleri bir standı acentelerimizden esirgiyor BUnlar. TÜRSAB’ın yani üyelerin bütçesinden acentacı olmayan bindirilmiş kıtalarla “Veda Toplantıları” yapmak için para ayırıyorsunuz da; EMITT Fuarı’nda bir stand için mi para ayıramıyorsunuz diye sormuyoruz BUnlara. Siz de sormayın.
BUnlar sosyal medyada peş peşe videolar yayınlıyorlar. Sektör dışından birisi dinlese muhalif olduklarını zanneder. Adaylar, BUnlar kadar radikal söylemlerde bulunmuyorlar. “Acentaların sorunları var: öz mal araçla transfer yapamıyorlar; kaçak acentalar var; bilet acentalarının sorunları var…” gibi şikayetleri sıralıyor BUnlar, sanki kendileri yönetimde değilmiş de tüm bu sorunların müsebbibi kendileri değilmiş gibi. BUnların bu videolarını giderayak acentelerden özür mahiyetinde bir “Günah Çıkarma” gibi değerlendirmek gerekir.
Bulunduğunuz makamın şikayet makamı değil çözüm makamı olduğunu bilmiyor musunuz?
Şayet çözüm üretemiyorsanız kalkıp gitmenin ve bu makamları daha fazla meşgul etmemenin gerekliliğinin farkında değil misiniz?' diye sormuyoruz. Siz de sormayın.
BUnlar geçen hafta ulusal basında başkan adaylarına yönelik edepsiz açıklamalar yaptılar. Ayıplıyorum. BUnların destekçileri de utanmadan bu açıklamaları paylaştılar. Bu haftaki yazımı BU edepsizlere atfen Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin şu sözleri ile son veriyorum.
“Suskunluğum asaletimdendir!
Her lafa verilecek bir cevabım var.
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye.
Bir de söyleyene bakarım ADAM mı diye!”
Haftaya görüşmek üzere…