Bir ülkenin turizmdeki gücü, yalnızca tatil köyleri veya kültürel mirasıyla ölçülmez. Aslında, iş dünyası, kongreler, uluslararası etkinlikler ve toplantılar gibi özel seyahatler de bu gücün en belirgin göstergelerindendir. Türkiye, benzersiz coğrafyası, zengin kültürel mirası ve gelişen altyapısıyla, bu alanda dünyanın en parlak oyuncularından biri olabilir. Ancak, her yıl düzenlenen büyük fuarlarda ve etkinliklerdeki katılım eksiklikleri ve yetersiz temsil, bir başka büyük fırsatın göz ardı edildiğini gösteriyor. Barcelona’daki IBTM fuarındaki gözlemlerim, Türkiye’nin MICE sektöründeki gizli gücünün tam anlamıyla keşfedilmediğini ve bu alanın hak ettiği ilgiyi görmediğini ortaya koyuyor.
Türkiye’nin Yeri: Otelci Ağırlıklı Katılım
Fuarda, Türkiye’nin standında ülkemizin turizmini tanıtanların çoğunluğunu bir kez daha otelcilerin temsil ettiği gördük. MICE (Meetings, Incentives, Conferences, Exhibitions) sektöründe bütçenin büyük bir kısmı, konaklama, toplantılar, gala etkinlikleri gibi otel ve mekan hizmetlerine harcanıyor. Otellerin çokluğu, fuara katılanların daha çok otellerle iletişim kurmaya yönelmelerine ve seyahat acentelerini pas geçmelerine neden oluyor ve bu da seyahat acentelerinin pazardaki rolünü zayıflatıyor.
Buradaki bir başka önemli husus, ekonomik krizlerin MICE sektöründeki acenteler üzerinde yarattığı baskı. Seyahat acenteleri, global etkinliklerde yer alabilmek için gerekli bütçeleri ayırmakta zorlanıyor. Krizler, ekonomik daralmalar ve sektördeki belirsizlikler, bu tür fuarların maliyetlerini daha katlanılabilir hale getirmek adına daha az sayıda acentenin katılım gösterebilmesine yol açıyor. Ancak, dünya çapında fuarlarda Türkiye'nin sesini duyurabilecek, uluslararası işbirlikleri geliştirebilecek MICE acentelerinin desteklenmesi gerektiği gerçeği, her zamankinden daha önemli.
Türkiye’deki MICE Acentelerinin Uluslararası Arenada Yetersiz Temsili
Birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de MICE sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda seyahat acentesi mevcut. Ancak Türkiye’deki bu acentelerin büyük kısmı, uluslararası düzeyde etkinliklerde yer alabilmekte zorlanıyor. Yoğun iş temposu, yerel odaklı faaliyetler ve uluslararası fuar katılımına yönelik yatırım eksiklikleri, bu acentelerimizin global pazarda görünürlüğünü sınırlıyor. Uluslararası arenada boy gösterebilecek MICE acentelerinin sayısının yetersizliği, Türkiye’nin bu pazarda sahip olduğu potansiyelin gerçekleştirilmesini engelliyor.
Bu durumu aşabilmek için, Türkiye’nin uluslararası düzeyde rekabetçi olabilmesi adına sektördeki profesyonellere daha fazla destek verilmesi gerekmektedir. Seyahat acentelerinin bu alanda daha etkin olabilmesi, ülkemizin MICE sektöründe dünya çapında daha fazla pazar payı elde etmesine olanak sağlayacaktır. Ancak, bu hedefe ulaşabilmek için devlet desteklerinin ve sektörel işbirliklerinin güçlendirilmesi gerektiği aşikardır.
Destek Mekanizmalarının Güçlendirilmesi Gerekiyor
Türkiye'nin turizmdeki potansiyelini uluslararası arenada daha iyi tanıtabilecek tek sektör seyahat acenteleridir. Ancak, bu alandaki acenteler genellikle finansal destekten yoksundur ve uluslararası fuarlara katılım için gereken bütçeyi kendi başlarına karşılayamazlar. Birçok diğer sektörde olduğu gibi, KOSGEB, Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Ajansları gibi devlet kurumlarının MICE sektörüne yönelik özelleştirilmiş destekler sunması gerekmektedir. Bu tür devlet destekleri, seyahat acentelerinin uluslararası pazarlarda daha fazla etkinlik düzenlemesine, daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmasına ve yeni işbirlikleri kurmasına olanak sağlayacaktır.
Dünya Genelinden MICE Sektörünün Ekonomiye Katkıları
MICE sektörünün ekonomiye doğrudan katkısı dünya çapında kanıtlanmış bir gerçek. Örneğin, İspanya, yıllık olarak 400-500 arasında büyük kongre ve etkinlik düzenlerken, Marakeş’in de her yıl 100'ün üzerinde büyük etkinliğe ev sahipliği yaptığı biliniyor. Bu tür etkinlikler yalnızca otelcilik ve etkinlik sektörü için değil, aynı zamanda şehir ekonomisi için de büyük faydalar sağlamaktadır. MICE etkinlikleri, yalnızca otellere değil, restoranlardan ulaşım firmalarına, alışveriş merkezlerinden yerel esnafa kadar geniş bir ekonomik yelpazeye katkı sunmaktadır.
Türkiye'nin de bu tür etkinlikleri yükselterek daha fazla uluslararası kongreye, toplantıya fuara ve etkinliklere ev sahipliği yapması gerekmektedir. Bu, yalnızca turizm gelirlerini artırmakla kalmaz, aynı zamanda yeni iş imkanları ve istihdam fırsatları yaratır.
Sonuç: Türkiye’nin MICE Gücü İçin Harekete Geçme Zamanı
Türkiye, turizmde sahip olduğu benzersiz potansiyel ve çeşitliliğiyle dünyada eşsiz bir konumda. Ancak bu potansiyelin dünya çapında etkin bir şekilde tanıtılabilmesi ve MICE sektöründe hak ettiği yeri alabilmesi için büyük bir dönüşüm gerekiyor. Seyahat acenteleri, ülkemizin turizmini dünyaya tanıtacak en güçlü araçtır ve bu araç, doğru destekle uluslararası arenada çok daha etkili olabilir. Ancak bu değişim için sadece sektör profesyonellerinin çabası yeterli değil. Devletin, sektörle işbirliği yaparak seyahat acentelerini ve MICE organizatörlerini desteklemesi, Türkiye’nin global turizm piyasasında söz sahibi olmasının anahtarıdır.
Artık beklemek yok, Türkiye'nin turizmdeki büyüme potansiyelini gerçekleştirmek ve uluslararası pazarda hak ettiği yeri almak için, tüm paydaşların el birliğiyle çalışması şart. Seyahat acentelerinin uluslararası düzeyde daha güçlü bir temsili, sadece sektörü değil, Türkiye'nin ekonomik geleceğini şekillendirecek güçte bir etkiye sahiptir. Eğer Türkiye, MICE sektöründeki bu eksiklikleri hızla gidermezse, çok değerli bir fırsatı kaçırmış olur. Harekete geçme vakti şimdi; Türkiye'nin MICE gücünü dünyaya duyurmak ve bu sektörde liderlik yapmak için yola çıkalım.
Kasım 2024
Marakeş’ten bildiriyor…..
Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.