Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, bacasız sanayi olan turizmin ayakta kalabilmesi için desteklerin artırılması gerektiğine dikkat çekti. Vardar, Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'ın sorularını cevaplandırdı. Vardar'ın sorulara verdiği cevaplar özetle şöyle:
- Erken rezervasyonlara talep nasıl?
Yurtiçi turlarda geçen yıl günde 1000 oda satıyorsak bu yıl 1300 satıyoruz. Ama geçen yıl yüzde 100’ünü tahsil ederken bu yıl yüzde 25’ini tahsil ediyoruz.
- Bu dönemde banka kredisine hiç başvurmadınız mı?
34 yıldır ilk defa kredi aldık. Nisan ayında 15 milyon liralık KGF desteği verilmişti. 6 ay ödemesiz, 3 yıl vadeliydi. 4 aydır daha işler başlamadı, onun kredi borcu ödemeleri geldi. Özel bankalardan seyahat sektörü destek alamadı. Seyahat sektörünün faizli kredi yerine belli hibelerle desteklenmesi gerekiyor.
- Destek sağlanmazsa kapanmalar olur mu?
Hakikaten işini layıkıyla yapan çok değerli meslektaşlarımız var. Ama bu işi ne yazık ki fırsat olarak gören misafir iadelerini yapmayan seyahat acenteleri de oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TÜRSAB çok rahatlıkla bunları tespit edebilir. İyilerle kötülerin tam da ayrışması gereken bir dönemdeyiz. Misafirden aldığımız her 1 lirayı namusumuz olarak düşünürüz. Bu dönemleri fırsat bilip müşteriden aldığı 1 lirayı götürüp başka işlerde kullanan seyahat acentelerinin elenmesi gerekiyor. Her yıl 1 milyon kişiyi seyahate götüren bir şirketin sahibi olarak bunları ifade ediyorum. Tur operatörlüğü sisteminin bir an önce düzenlenmesi lazım. Müşteriye yüzde 100 güvence veren bir yapı oluşturmamız gerekiyor. 10 yıldır bu konuda ilerleme sağlanmıyor.
- İflas eden olacak mı?
Muhakkak.
- Bu dönemin riskleri neler olacak?
Salgının devam etmesi en büyük risk olur. Sadece Türk turist, turizm sektörünü ayakta tutamaz. Mutlaka yurtdışı bağlantılarının yapılması gerekiyor. Türkiye, 2019’da 49 milyon turist ağırladı, geçen yıl 21 milyona indi. Bu yıl 35 milyon kişi hedefleniyor. Nisan-mayıs, eylül-ekim-kasım ne olacak görmek lazım. Yarınımızın ne olacağı çok belli değil. Ama normalleştikten sonra seyahat sektörü, çok hızlı şekilde pozitif dönüşecek.
- Jolly olarak 2020’de toplam kaç kişi ağırladınız?
2020’yi bütçe hedefimizin yüzde 59 gerisinde bitirdik. 350-400 bin kişi ağırladık. Ciro da 560 milyon TL civarı oldu.
- Yurttaş bu yıl tatili daha pahalı mı yapacak? Fiyatlar artacak mı?
Ekim ayında erken rezervasyona çıktığımızda Avro, 10 TL’nin üstündeydi. Buna rağmen fiyat artışı yapmadık. Mart ayına kadar erken rezervasyon kampanyamız devam ediyor. Fiyatlarda en fazla yüzde 10’luk artış olur. Eğer nisandan sonra çok ciddi talep olursa yüzde 40-50’lik bir fiyat artışı olur. O yüzden nisan ayına kadar erken rezervasyon önemli.
- Bu dönemde tüketicinin tatil anlayışı nasıl değişti?
Özellikle kültür turlarında 30-35 kişilik turlar yerine 4-6-12 kişilik paketler tercih ediyorlar. Biz bir aplikasyon geliştirdik. Tur otobüsünde olmak istemeyen, kendi arabasında seyahat edip rehberin anlattıklarını dinleyebiliyor. Özellikle doğa otelleri, sosyal alanı geniş oteller tercih ediliyor. Müşteriler, otellerde hijyen sertifikasının olup olmadığını mutlaka soruyor.
- Geçen yıl otellerin büyük kısmı açılmadı. Bu yıl hepsi açılır mı?
Geçen yıl açmayan otellerin bu yıl da açmaması çok büyük maliyet ve ciddi problem demek. Otellerin olağanüstü bakıma ihtiyacı olacak demek. Önümüzdeki dönem devletin turizm sektörüne katkılarının nasıl olacağını bilemiyoruz. Bacasız sanayi olan turizmin ayakta kalabilmesi için önlemlerin artırarak alınması gerekiyor. Geçen yıl otellerin yüzde 60’ı açıldı, bunlar da yüzde 50 kapasiteyle çalıştı. Bu yıl tüm oteller açılma arzusunda. Ama sadece Türk misafirlerle otellerin açılması mümkün değil. Tamam, temmuz-ağustosta oteller bir şekilde Türk ve Rus misafirlerle dolar ama sadece 2 ay için otellerin açılması çok zor.
- Bu dönemde verilen destekler, seyahat acentelerine tanımlanan 50 bin liralık kredi vardı. Bunlar yeterli miydi?
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) verilerine göre Türkiye’de 12 bine yakın seyahat acentesinin yaklaşık 300 tanesi 50 bin liralık destekten faydalanabildi. Krediden faydalanmak için ciddi kıstaslar vardı. Hiçbir koşul aranmadan seyahat acenteliği yapan herkese verilmeliydi. Daha fazla destek verilmeli. Belirli operatörlere destekler veriliyor, ama bu pastayı tüm sektör bileşenlerine dağıtmak lazım. Bu, seyahat sektörünün daha fazla ayakta kalmasını sağlayacaktı. Eğer seyahat sektöründe kapanmalar başlarsa mevcut donanımlı ekipleri tekrar bir araya getirmek oldukça zor olacak. Tamam, devletimizin işi zor. Hakikaten tüm sektörlerin yara aldığı bir dönem. Ama özellikle turizm 40 milyar dolar gelir elde ediyor. Bunu böyle görmek lazım. Seyahat acenteleri yaşayacak ki ülkemize borcumuz olan vergileri, KDV’mizi ödeyelim. Ne yazık ki bu dönemde biraz yalnız kaldık. Bilhassa seyahat acenteleri olarak. Umut ediyorum ki bundan sonraki dönemde Türk seyahat acentelerine de belirli destekler verilir, nefes alması sağlanır. Bu dönemde daha fazla destek gerekiyor.