Küçük otellerin büyük rolü…
Önünü göremeden, hedef koyamadan, bütçe yapamadan, günü kurtararak bu günlere gelen turizm sektörünün yüzü, 2019 yılında bir nebze olsun gülmeye başlamıştı... Tam da “güzel günler göreceğiz çocuklar”, 2020 daha güzel olacak derken, başımızdan aşağı dökülen “turizm katkı payı” ve “konaklama vergisi” ile toparlanıp kendimize geldik...
Henüz elektrik, su, doğalgaz, yiyecek-içecek gibi kalemlerdeki, yüzde 40’ları bulan maliyet artışlarını fiyatlarımıza yansıtamamışken, bir de müstakbel misafirlerimizden alınması ön görülen, “konaklama vergisini” omuzlamak zorunda kaldık.
Vergi ve katkı payının yanında, söylentileri kulağımıza gelmeye başlayan, yeniden belgelendirme maliyetleri ise “çekilecek çilemizin bitmediğine” dair endişelerimizi artırıyor.
Ege ve Akdeniz kıyılarında kısıtlı oda sayılarıyla, 75 ila 90 günlük sezonda var olmaya çalışan küçük oteller; İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde ise, yıldızlı otellerin yarattığı orantısız rekabetle mücadele etmek zorunda kalıyor.
Dünyanın birçok başarılı turizm destinasyonu, küçük otel, pansiyon ve butik otellerini desteklerken, ülkemizde ise adeta cezalandırılıyor.
Turizm gelirlerinde örnek alabileceğimiz İspanya’nın, konaklama kapasitesinin yüzde %70’nin küçük otellerden oluşmasından, başta siyasi otorite olmak üzere, herkesin çıkarımlarda bulunması gerektiğini düşünüyorum.
Sonuç olarak, Türkiye turizminin önüne koyulan büyük gelir hedeflerinde, kaldıraç etkisi yaratma potansiyeline sahip olan küçük oteller, görecekleri desteğin kat be kat fazlasını ülkeye geri verecektir.
Yeter ki, yarattıkları katma değer anlaşılabilsin ve yaşamalarına müsaade edilsin…
Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.
Yorumlar
Mehtap Ergil Losta Sahil Evi
21 Aralık 2019, Cumartesi 03:00
Mehmet kok Fairyland Cave Hotel
20 Aralık 2019, Cuma 09:53
+ Yorum Yaz