TBMM'ye teklif olarak sunulan , 7221 Sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri Kanununda yapılması düşünülen değişiklikler, coğrafi verilerin toplanması, üretilmesi ve ticareti konusunda yeni düzenlemeler getirmeyi hedefliyor. Ancak bu teklif, turizm sektörüne doğrudan bir yükümlülük getirdiği yönündeki iddialarla yanlış yorumlanıyor. Teklif, özellikle coğrafi veri üreten ve bu verilerin ticaretini yapan firmalara yönelik. Turizm işletmelerinin bu düzenlemelerden genel anlamda etkilenmeyeceği görülüyor.
Turizm sektörüne doğrudan etki beklenmiyor
Kanun teklifi, coğrafi verilerin ticaretini düzenlemeye odaklanıyor. Teklif kapsamında, coğrafi veri üreten ve ticaretini yapan firmaların, bu faaliyetler için izin alma ve ücret ödeme yükümlülüğü bulunuyor. Ancak turizm işletmeleri, konum tabanlı hizmetler için genellikle Google Maps ve Apple Maps gibi üçüncü taraf harita platformlarını kullanıyor. Bu platformlar zaten ticari veri sağlayıcı olduğu için düzenlemeden etkileniyor, ancak bu durum, turizm işletmelerine herhangi bir ek maliyet yaratmıyor.
Kendi coğrafi verilerini üreten veya ticarete konu eden işletmeler içinse durum farklı. Örneğin, özel bir harita hazırlayan otel zincirleri veya turizm projeleri için veri üreten firmalar, düzenleme kapsamında izin almak ve ücret ödemek zorunda kalabilir. Ancak bu, sektör genelini değil, sadece sınırlı bir grubu ilgilendiriyor.
Vergisel yük algısı doğru değil
Kanun teklifine yönelik bazı yorumlar, 'coğrafi veri kullanımı vergilendirilecek, konum gönderene vergi gelecek, işletmelerin Google maps üzerindeki adres bilgilerine vergi gelecek, ceza gelecek' şeklinde algılara yol açtı. Ancak teklif, yalnızca coğrafi veri üreten ve bu veriyi ticari amaçla kullanan firmaları kapsıyor. Turizm işletmeleri, üçüncü taraf harita platformlarını kullanmaya devam ettikçe, bu düzenlemeden etkilenmiyor. Dolayısıyla turizm sektörünün genelinde bir vergisel yük oluşması söz konusu değil.
Yanlış yorumlar sektör temsilcilerini endişelendiriyor
Bazı çevreler, teklifin turizm sektöründe ciddi mali yükümlülüklere yol açacağını öne sürüyor. Ancak düzenlemenin detaylarına bakıldığında, bu tür yorumların gerçekçi olmadığı anlaşılıyor. Teklif, coğrafi veri üretimi ve ticaretine yönelik bir izin ve ücret düzenlemesi getirse de, bu durum turizm işletmelerinin büyük kısmını kapsamıyor. Yorumlardaki yanlış anlaşılmalar, sektör temsilcilerinde gereksiz bir endişe yaratıyor.
İzin zorunluluğu ve yaptırımlar
Kanun teklifinde, izinsiz coğrafi veri kullanan işletmelere yönelik yaptırımlar öngörülüyor. Ancak bu yaptırımlar, yalnızca coğrafi veri üreten ve ticarete konu eden firmalar için geçerli. Turizm işletmeleri, mevcut durumda olduğu gibi üçüncü taraf platformlarla çalışmaya devam ettikçe, bu düzenlemelerden etkilenmeyecek. Sadece kendi veri altyapısını oluşturan az sayıda işletme için izin ve ücretlendirme zorunluluğu gündeme gelebilir.
Kanun teklifi sınırlı bir düzenleme öngörüyor
7221 Sayılı Kanunda yapılması önerilen değişiklikler, coğrafi veri ticaretinin düzenlenmesi amacıyla hazırlanmış. Teklifin, turizm sektörüne genel bir mali yük getirmediği açıkça görülüyor. Yanlış yorumlar yerine, düzenlemenin kapsamının doğru anlaşılması, sektör temsilcilerinin gereksiz endişelerden uzak durmasını sağlayacaktır. Turizm işletmeleri, harita ve konum hizmetlerini kullanmaya mevcut şekilde devam edebilir. Ancak kendi coğrafi verilerini üreten işletmelerin düzenlemeyi dikkatle takip etmesi önerilir.