Turizmdeki ‘%’li rakamları görünce sanki bir patlama olmuş hissi veriyor insana. Oysa öyle değil elbette.
Kimi yöneticiler, 2015 yılındaki Rus uçağının düşürülmesi ve Avrupa ülkeleri ile yaşadığımız ‘Referandum’ propagandası gerginliği nedeniyle turizmdeki çöküşün etkisini göstermemek için rakamları yüzdelerle açıklamayı tercih ettiler.
Örneğin; Antalya’ya 2016’nın ilk 10 ayında 5.9 milyon yabancı girişi olmuş. 2017’de aynı dönem bu rakam 9.4 milyon oldu. Değişim oranı yüzde 59. Oysa bu rakamlar 2015’deki rakamlara ulaşmıyor. Yüzdeye bakarsak patlamışız!
Psikolojik destek ve güç vermek için öyle davrandıklarını sanıyorum.
Tabi bu kendi kendimizi avutmaktan, siyaseten başarılı bir iş yapıldı havası yaratmak için doğru ve iyi bir yöntem olabilir.
Peki normal turizm canlılığını yakalamak için ne yapılmalı?
Her ülke için, her toplum için önemli olan iki kelime: İtibar ve imaj...
Avrupa ülkelerinden gazeteci ve turizmci dostlarımızın kulaklarımıza fısıldadıklarını biz sesli dile getirelim: OHAL durumu, cezaevlerindeki gazeteciler ve dolayısıyla ifade özgürlüğü gibi konular ile ülkemizin uyguladığı dış politika.
Bazı uygulamalar ülkemizde siyaseten de tartışılıyor. Zamanla düzelecektir, yolunu bulacaktır. Bazı gelişmeler ise istesek de idarenin elinde olamıyor. Dış politika gibi.
Dışişleri ile Kültür ve Turizm Bakanlıklarına görev düşüyor öncelikle. Ülkemizin dünyadaki itibar ve imaj sorununu iyileştirmek açısından. Turizmi oluşturan sektörler el birliği ile bakanlıkların bu yöndeki çalışmasına destek vereceklerdir. Ama bu iki bakanlığımız da daha hızlı hareket kabiliyeti olan sektörün önerilerini dikkate almalı.
Kış aylarını ve birçok ülkedeki fuarlarda ülkemizin imaj seyrini düzene sokacak çalışmalar yapılmalı. Yalan yanlış bilgiler sunmaktan kesinlikle kaçınılmalı.
İtibar ve imaj kaybetmenin ne kadar kolay olduğunu hepimiz gördük, yaşadık.
Ama onu düzeltmenin ne kadar olduğunu ve zaman aldığını da bilmemiz gerekir.
El birliği ile top yekûn bir çalışmayla bu konuda çalışıp adımlar atmalıyız.
PR konusunda deneyimli kurumlarımız var. Dışişleri Bakanlığı ile ortak çalışarak bir tanıtım projesi hazırlanabilir. Ülkemizin dışişleri politikasına aykırı düşmeden bunun yapılması gelecekteki çalışmalar için de önemli ve değerli olacaktır.
Haklılığımızı anlatırken, hatalarımızı da özeleştiriyle karşılığını verebilmeliyiz.
Not: Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarlar sorumludur. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; site sorumlu değildir.