ITB fuarı ve 2024 beklentileri

Hamit Kuk
Hamit KukPasso Tour
23 Mart 2024, 12:13

Türkiye’de ve dünyada artan enflasyona ve yükselen tatil fiyatlarına rağmen 2024 yaz turizm sezonuyla ilgili beklentiler oldukça iyi gözüküyor.

Her ne kadar son haftalarda biraz durgun seyretse de mart başına kadar gerçekleşen erken rezervasyon satışları güçlü seyretti.

Almanya’nın Seyahat Acentaları Birliği DRV’nın açıklamalarına göre yüksek enflasyon, hayat pahalılığı gibi ekonomik sıkıntılara rağmen Almanların yüzde 73’ü 2024 yaz sezonunda tatile gitmeyi planlıyormuş.

Almanya Tatil ve Seyahat Araştırma Birliğinin (FUR) 12 bin kişi üzerinden yaptığı anketlere dayandırdığı araştırmasına göre, tatile çıkacakların yüzde 41'i nereye gideceğine kararını vermiş.

Kalan kısım ise henüz nereye gideceğine karar vermemiş. Bence Türk turizmcileri olarak böyle bir oranı ülkemiz çekmek için hızlı ve planlı hareket etmeliyiz.

*

Almanya'daki erken rezervasyon taleplerine bakıldığında alternatif tatil destinasyonları arasında ilk sırada doğal olarak İspanya var. Yapılan analizlerde Türkiye ve İtalya ikinci sırayı paylaşıyor.

Türk turizm sektörü olarak rehavete kapılmak gibi bir lüksümüz yok. Çünkü, Almanların tatil yapmayı planladığı ülkeler sıralamasında Hırvatistan, Yunanistan ve Mısır gibi diğer güçlü rakipler var.

Geçen yılki analizlerle kıyaslandığında Türkiye'ye gitmeyi planlayanların oranında çok hafif bir artış var. Yani nasıl olsa 2024 yaz sezonu güzel olacak diye ipe un sermek yok.

*

Almanların tatil harcamaları yaklaşık 87 milyar Euro’ya ulaşarak rekor kırdı. Bunun yanında 2022'de 67 milyon olan tatil seyahatlerinin sayısı 2023'te 65 milyona düştü. Bu seyahatlerin yaklaşık 51 milyonunu 5 gün ve daha uzun süreli tatiller oluşturdu.

Geçen yıl Türkiye’de tatil yapan Alman sayısı 6.2 milyon ile tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Aynı dönemde İspanya’ya giden Alman ziyaretçilerin sayısı ise 11 milyona dayanmış.

Aslında bu rakamlar Türk turizm sektörü olarak bize çok şey ifade ediyor. Almanya’dan yurt dışına çıkan kişi sayısına ve rakip ülkelerin aldıkları Alman ziyaretçi sayısına bakıldığında bu pazarda alınabilecek daha çok yol var.

*

Almanlar, enflasyon ve hayat pahalılığı gibi ekonomik sıkıntılar söz konusu olsa da başka yerlerden tasarruf ederek tatile para ayırmaya çalışıyorlar. Haliyle bütçeyi zorlamadan daha ekonomik bir tatil için kılı kırk yarıyorlar. Bunun için en iyi seçeneklerden biri de yurt dışında tatil yapmak.

Almanlar yılda en az bir kere beş gün ve üzeri tatil yapmayı yaşamın bir parçası olarak görüyor. Tatil yapma gerekçeleri arasında en güçlü duygular; rutin hayattan uzaklaşmak, dinlenme, eğlenme, enerji toplama, güneş, deniz ve kum olarak öne çıkıyor.

Almanya pazarıyla ilgili en dikkat çekici şeylerden biri ise tatil rezervasyonlarında internetin payı çok yükselmiş olmasıdır. Yani Avrupa’da tatil satışları hızlı bir şekilde dijital mecraya kaymaya devam ediyor.

Geçen yıl yapılan rezervasyonların ve tatille bağlantılı hizmetlerin yüzde 51'i internet üzerinden gerçekleştirilmiş olması bunun en net örneğidir. Bu bizim yıllardan beri söylediğimiz bir şeydi.

*

Türkiye’nin artık ucuz bir destinasyon olmadığını hepimiz biliyoruz. Ülkemizdeki yüksek enflasyon sarmalında fiyatlar sadece konaklama tesislerinde yükselmiyor diğer alanlarda da olağan dışı fiyat artışları mevcut.

Bunu sadece biz hissetmiyoruz, ülkemize gelen yabancı turistler de yeterince hissediyor ve fiyat artışlarından çok rahatsızlar.

Türk turizm sektörü olarak hedef pazarlarda birçok güçlü rakiple kıyasıya bir mücadele içindeyken fiyat artışları kontrol altına alınmadığı taktirde yakın gelecekte mevcut rakiplerimiz arasına bir de aşırı fiyat artışları eklenecek gibi duruyor.

*

Son olarak iki hafta önce gerçekleşen ve kendi dalında dünyanın en büyüğü olan ITB Berlin turizm fuarındaki Türkiye ile ilgili tanıtım faaliyetlerinden bahsetmek istiyorum.

Her zaman olduğu gibi 25 numaralı salonda Türkiye’ye yönelik turist gönderen Türk ve Alman büyük Tur operatörlerinin stantları mevcuttu ve hepsi göz kamaştırdı.

Kültür ve turizm Bakanlığımızın TGA üzerinden oluşturduğu stantlar 3 numaralı salondaydı. TGA, ITB fuar organizasyonu şirketinden bu salonun neredeyse yarısını kiralamış ve Türkiye’den gelen otel, acenta, belediye, ticaret odası gibi kuruluşlara ücreti karşılığında satmıştı.

Belediye ve ticaret odalarını bir tarafa koyalım, turizm sektöründen tanıtım payı altında aldığı parayla kiraladığı yerleri yine turizm sektörüne fuar standı olarak satması sadece bana garip gelmiyordur herhâlde!

Diğer konuşulması gereken konulardan biri ise TGA’nın kiraladığı bu stantların yerleştirilme biçimidir. Umarım bu yazıyla birlikte gelecek sene bunlara dikkat edilir.

Eskiden yine bakanlık buraya stantlar kurardı. Hatta üç numaralı salon sadece Türkiye’den gelen firmalara ücreti mukabilinde tahsis edilirdi.

Stantlar arasında geniş alanlar vardı. Orta bölümde ise içinde iki üç kişilik masaların olduğu büyük bir alan bırakılırdı. Bu masalarda Türkiye’den gelen ancak standı olmayan turizmciler, ikramlar eşliğinde partnerleriyle olan randevularını gerçekleştirirdi.

Bu sene ise tam tersi yapılmış. TGA’nın kiraladığı alan baştan aşağı doldurulmuş. Otel, acenta, belediye, ticaret odası gibi kuruluşlara tahsis edilen stantlar tamamen sıkış tıkış yapılmış, sağa sola kıpırdayacak halde değildi.

Allahtan TÜRSAB’ın standı da bu salondaydı. Özellikle fuara gelip de ama ekonomik sebeplerden dolayı ama başka sebeplerden dolayı stant alamamış turizmciler TÜRSAB standına gelerek randevularını burada gerçekleştirdiler.

TÜRSAB’ın sunduğu ikramlar eşliğinde partnerleriyle görüşen turizmci dostlar her görüşmenin ardından yanıma gelerek benim nezdimde TÜRSAB’a sunduğu bu imkanlar için teşekkür edenler o kadar çoktu ki sayısını hatırlamıyorum bile.

Son sözüm yurtdışı fuarlarda TÜRSAB’ı stant kurmasını eleştirenlere; yurtdışı fuarlardaki stant konusunu tamamen ticarete döken TGA’nın yanında TÜRSAB’ın yaptığı bu amme hizmeti gerçekten amacına ulaşmış gibi duruyor.

Bir daha eleştirirken elinizi vicdanınıza koyun lütfen!

Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.
Yorumlar
Metin Girgin
25 Mart 2024, Pazartesi 01:57
Merhabalar, Hamit Beye TGA ve TÜRSAB konusunda sonuna kadar katılıyorum. Bu fuar organizasyonlarında sanki arafta kalmışız. Karar verin kardeşim katılacakmıyız yoksa katılmayacakmıyız. Arasında idareten bir şey yapmak bize yakışmıyor.... Selamlar
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha