Son yıllarda, "Türkiye dişleri" kavramıyla bilinen diş turizmi, uygun fiyatlar ve hızlı sonuç beklentisiyle büyük ilgi görüyor. Özellikle İngiltere’den gelen hastalar, Türkiye'de diş tedavisi yaptırarak maddi ve estetik açıdan avantaj sağladıklarını düşünüyor. Ancak İngiltere'deki Serene Knightsbridge Kliniği’nde diş hekimliği alanında ödüllü ve saygın bir uzman ve baş diş hekimi olarak görev yapan ve dental sağlık konusunda geniş bilgi birikimine sahip olan Dr. Safa, bu hızlı diş tedavi trendinin uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Dr. Safa, İngiltere’deki yüksek diş tedavi fiyatlarından kaçınarak yurtdışında tedavi olmanın cazip gelebileceğini ancak bu işlemlerin yeterli planlama ve süre ayrılmadan yapılmasının tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor. "Yurtdışına giden hastaların kısıtlı vakti olduğu için tedavi hızlı bir şekilde yapılmak zorunda. Bu durum, tedavi planlarının detaylı bir şekilde hazırlanmadığı anlamına geliyor," diyor.
Dr. Safa, diş turizmi sırasında yapılan tedavilerde dişlerin hızla küçültülmesi ve işlemlerin özenle yapılmamasının dişleri hassas hale getirebileceğini, uzun vadede enfeksiyon riski taşıyabileceğini belirtiyor. Özellikle hızlı ve düzensiz yapılan kaplamalar, diş etlerine zarar vererek kalıcı problemlere yol açabilir. Diş etlerine fazla derin yerleştirilen kaplamalar, zamanla diş eti enfeksiyonlarına sebep olabilir.
Bir başka önemli sorun ise, tedavi sırasında geçici kaplama yapılmadan dişlerin açıkta bırakılması. Bu, hem ağrıya yol açabilir hem de dişleri bakterilere ve sıcaklık değişimlerine karşı savunmasız hale getirebilir.
Diş tedavisi, özellikle kaplama ve implant gibi işlemler, detaylı bir planlama gerektirir. Dr. Safa, hastalara kapsamlı bir tedavi planı sunulmasının ve sonucun önceden görülmesini sağlayan mock-up (deneme tasarımı) kullanımının kritik önem taşıdığını vurguluyor. Bu tür ön çalışmalar, tedavi sonrası ısırma veya estetik sorunların önüne geçilmesi açısından hayati öneme sahiptir.
Ancak, Türkiye’deki bazı klinikler düşük maliyet sunabilmek için bu aşamaları hızlandırıyor veya atlıyor. Dr. Safa, bu tür kliniklerin tedavi sürecini kısaltarak uzun vadede ciddi diş ve çene problemlerine yol açabileceğini ifade ediyor. "Tedavi planlama aşamasını atlamak, ileride büyük sağlık sorunlarına neden olabilir," diye ekliyor.
Türkiye, diş turizmi konusunda dünya çapında bir merkez haline gelirken, bu alanda pek çok saygın ve kaliteli klinik de hizmet veriyor. Sağlık Bakanlığı denetiminde çalışan bu kliniklerde, hastalar dünya standartlarında tedavi alabiliyor. Ancak Dr. Safa, düşük maliyet sunan bazı özel kliniklerin bu standartların dışında kalabileceğini hatırlatıyor.
Yurtdışında diş tedavisi yaptırmak isteyen hastalar, seçecekleri kliniğin lisanslı, devlet denetiminde ve güvenilir olduğundan emin olmalı. Her klinik aynı kaliteyi sunamayabilir; bu yüzden titiz bir araştırma yapılması son derece önemli. Diş sağlığı uzun vadeli bir yatırımdır ve kısa vadeli ucuz çözümler, ileride daha büyük sağlık sorunlarına yol açabilir.
Türkiye’de diş tedavisi, uygun fiyatlar ve hızlı sonuçlar nedeniyle cazip olabilir. Ancak tedavi göreceğiniz kliniğin kalitesinden ve kullanılan malzemelerin güvenilirliğinden emin olmak, sağlığınızı korumanın en iyi yoludur. Dr. Safa’nın da belirttiği gibi, uzun vadeli sonuçları göz önünde bulundurarak sağlığınızı riske atmadan hareket etmek hayati önem taşır.