İbretlik fotoğraf dedi, Ersoy kardeşler ve Ulusoy için bunları söyledi

İbretlik fotoğraf dedi, Ersoy kardeşler ve Ulusoy için bunları söyledi
22 Eylül 2020, 23:28
Turizm Eski Bakanı Bahattin Yücel, katıldığı sosyal medya söyleşisinde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ve kardeşi Murat Ersoy ile Eski TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy hakkında eleştirilerde bulundu. Yücel, Ulusoy’un bazı acentalarla birlikte Bakan Ersoy ile gerçekleştirdiği toplantının fotoğrafına ise “ibret alınması gereken tarihi fotoğraf” dedi.

Semra Topçu’nun youtube kanalına konuk olan Turizm Eski Bakanı Bahattin Yücel gündeme ilişkin konularda değerlendirmelerde bulundu. Geçtiğimiz günlerde TÜRSAB Eski Başkanı Başaran Ulusoy’un bir grup seyahat acentasıyla Ankara’da Bakan Ersoy ile yaptığı toplantının fotoğrafını eleştiren Bahattin Yücel, “Çok kötü ibret alınması gereken bir fotoğraf. Turizm tarihine kötü bir hadise olarak yerini alacak” dedi. Yücel yayında şu değerlendirmelerde bulundu:

“ERSOY BAKANLIK KOLTUĞUNDA GÜÇ GÖSTERİSİ YAPIYOR”

“TÜRSAB yasayla oluşturulmuş bir kuruluş. 1972 yılında askeri dönem sırasında bir teknisyen hükümet görev yaparken döviz getirici hizmet olarak görüldü ve bir özel yasa çıkartıldı. Bu yasa çıkarken çok önemli bir gelişme oldu ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği kuruldu. Bizim sektörde otelcilerin birliği yoktu. Rehberlerin de yeni oldu. Ertuğrul Günay zamanında rehberlerin yasası çıkarıldı. Kendisi özel olarak uğraştı ve çıkardı. Ama en eskisi, 12 bin üyeye ulaşmış olan Türkiye Seyahat Accentaları Birliği’dir. Türkiye ölçeğinde yayılmış, iyi-kötü acentaları temsil eden bir kuruluş. Temsil gücü olan bir kurum. Son genel kurul 4 bin civarı katılımla yapıldı. Birçok meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşunda bu düzeyde bir katılım olmaz. Yüksek oy oranıyla iktidara gelen yönetimin başındaki arkadaşımızla, yine kendisi seyahat acentasıyken TÜRSAB yönetimine talip olan şimdiki bakanımız Mehmet Ersoy, sanıyorum aralarındaki anlaşmazlığı çözemedikleri için Mehmet Ersoy’un bakanlık koltuğunda oturmasından kaynaklı bir güç gösterisine sahne oluyor. Bir defa bunun altını çizelim.

“BAKAN’IN ULUSOY’U SAĞINA OTURTMASI BÜYÜK GAF”

O fotoğrafta bakanın sağında oturan, seyahat acenteliği yapıp yapmadığını bilmediğimiz ki ben geçmişte Başaran Ulusoy’un bir tane turist getirip getirmediğini bilmiyorum. Biz TÜRSAB’ta beraber çalıştık; ben başkandım o muhasip üyeydi. Şimdi onu kriz döneminde güya seyahat acentalarının dertlerini dinlemek, sorunlarına çözüm bulmak amacıyla düzenlenen bir toplantıya çağırıp sağına oturtması zaten çok büyük bir gaf aslında.

Onun da ötesinde aynı kişiyi TÜRSAB’ın yönetimindeyken müze girişleri ve bilet satma yetkisi elinde olan Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi – DÖSİM’den almış olduğu biletleri TÜRSAB Ltd. isminde bir şirket kurarak o şirket üzerinden aldığı kredilere karşılık bankaya teminat olarak vermiş ve talep oldukça biletleri alarak ihtiyaç sahiplerine sattığı bir mekanizma kurulmuştu. Bankanın bu biletleri neden aldığı ayrı bir soruşturma konusudur ama açıkça şunu ifade etmek gerekir seyahat acentalarına topluca satılan bu biletlerin bir bölümü bakanlığın izni olmadan bastırıldığı, yani sahte olduğu, yeni yönetimin yapmış olduğu başvuru üzerine ortaya çıktı. KTB Teftiş Kurulu’na başvuru yapıldı ve oradan müfettişler geldi, banka kayıtları incelenerek, bakanlık tarafından basılan biletlerle TÜRSAB Ltd. tarafından dağıtılan biletler arasında bir çelişki olduğunu ortaya koydular. Açık şekilde piyasaya sahte biletin sürüldüğü ortaya çıktı. Bununla ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.

“ACABA YARGIYA BEN AKLADIM SİZ DE AKLAYIN MESAJI MI VERİLİYOR”

Hatta bakanlık müfettişleri raporlarında örgütlü bir suç işlendiğine ilişkin bir ibare de var. O ibareye dayalı olarak Mehmet Ersoy, Kültür ve Turizm Bakanı olarak o kişiyi Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet etti. Bununla ilgili olarak ayrıca alacak davaları açıldı. TÜRSAB bununla ilgili zimmet davaları sürdürüyor. Şimdi bu kişiyi alıp yanına oturtması acaba yargıya ben bu adamı ben akladım siz de aklayın mesajı mı veriyor bilmiyorum. Ancak çok ciddi bir gaf.

Hukuki süreç devam ediyor ama maalesef soruşturma çok uzadı. 2 yıldır sürüyor, bilirkişilere gidildi, bilirkişi raporları gecikti. Ayrıca TÜRSAB’ta karşılığı olmadan verilen çekler var. Yani alınan hizmet yok ortada. Bir takım uygunsuz faturalarla bu çekler verilmeye çalışılmış. Bu konuda yazılmış raporlar var, onlar da savcılığa intikal etti. Herhalde Cumhuriyet Savcılıkları derin derin inceleme yapıyor, çünkü henüz bu konuda bir dava açılmadı. Ancak bildiğim kadarıyla TÜRSAB takip ediyor.”

“PAYLAŞILAMAYAN BİR ŞEY VAR!”

Bakan’ın yanına giden seyahat acentalarının birçoğunun zor durumda olduğunu ve büyük işler yapan acentalar olduklarını, bakan çağırınca tabii ki gideceklerini belirten Yücel, “Ancak ben biliyorum, TÜRSAB yönetimi Sayın Bakan’dan defalarca randevu istedi ama verilmedi. TÜRSAB’ın başındaki arkadaşımızla Sayın Bakan arasında zannediyorum paylaşılamayan bir şey var” dedi. Bahattin Yücel şöyle konuştu:

“Sayın Bakan Mehmet Ersoy TÜRSAB’ın bir üyesi sonuçta. Kendisinin bir acentası var. Bizde çok güzel bir söz var: “Mahkeme kadıya mülk değildir.” Yarın o bakanlık görevi biter ve TÜRSAB’ın üyesi olarak o hiyerarşi içinde yerini alır. O da aday olma hakkını kullandı; şimdiki başkanın ikinci başkanı olarak seçim gezilerine katıldılar, bana da gelip benden destek istediler. Ben de o zamanki yönetim çok kötü olduğu için destek de verdim ama o dönem kazanamadılar. Yani Mehmet Ersoy’un bulunduğu liste kazanamadı. Demokrasiler böyle, her seçimi kazanacaksın diye bir kural yok.

“YUNANLILAR’IN ASKER ÇIKARDIĞI ADALARA TUR DÜZENLEDİ”

Mehmet Ersoy’un çok başarılı bir şirketi var, otelleri var ve iç pazarda çok güçlü. Dışarıdan bir tane turist getirdiğini bilmiyorum. Hatta o kadar çok işine bağlı ve hırslı ki İngiltere’de offshor olarak kurulmuş sermayesi Yunanlı olan bir şirketten yolcu gemileri kiraladı, Türkiye’ye getirdi. Bu gemilerle Yunan adalarına vizesiz seyahatler sattı; bunları gazetelerde ilan etti. O Yunan adası hangileri biliyor musunuz? Çoğu Yunanlıların Lozan’a aykırı olarak silahlandırdığı, asker çıkardığı adalar. Kamuoyuna çıkıp Yunanlıların bu konudaki Lozan’a aykırı davranışlarını eleştiriyor ama ülkenin Kültür ve Turizm Bakanı sermayesinin yüzde 90’a yakını kendisine ait olan bir şirketle çıkıp o adalara tur yapıyor. Bundan daha kötü bir şey olamaz. Nedense kamuoyu bu konulara itibar etmedi.”

“SİYASETÇİLER HESAP VERECEK ŞEKİLDE DAVRANMALI”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un ikiz kardeşi Murat Ersoy’un kayınpederi tarafından ortaya atılan iddialara ilişkin bir soruya da Bahattin Yücel şöyle yanıt verdi:

“Bakan’ın ikiz kardeşi Murat Ersoy’un iş ortaklığı yaptığı, aynı zamanda kayınpederi olan Mahmut Bozkurt’la arasındaki anlaşmazlık nedeniyle yargıya başvurma sonucu devam eden bir sorun var. O sırada ikiz kardeşinin bakan olması nedeniyle Türkiye’de hükümetin bakanın arkasında olduğu ve her şeyi yapabilirsin şeklinde Kıbrıs’ta söylentiler yaymaya çalışıyor. Tabii bunlar söylentiler, bunları bilmiyoruz. Yazılı herhangi bir şey yok. Mahmut Bozkurt’un bakana yazdığı mektubu görmedim, bilmiyorum. Sadece gazetelerde gördüğüm kadarıyla söylüyorum. Anladığım kadarıyla Mahmut Bozkurt, Sayın Mehmet Ersoy diye başlayan bakana özel bir mektup yazıyor ve diyor ki işte bana haksızlık ediyorsunuz, baskılar yapmaya çalışıyorsunuz falan. İçeriğini bilmediğim için yorum yapmam zor. Cevaptan anlaşılan bunlar. Bunun üzerine Mehmet Ersoy da Yatırım İşletmeler Genel Müdürü’ne mektupla cevap verdirtiyor. Cevapta, “Neden böyle bir ticari anlaşmazlık bakanlığımıza aksettirilmiştir, anlamadım” diyor. Asıl sorun burada çıkıyor. Mahmut Bozkurt hayır ben bu mektubu bakanlığa değil size yazdım, özel bir mektup, yeri de bakanlık olduğu için oraya gönderdim diyor. Burada biz devletteyiz ne olsa yaparız bize bir şey olmaz yaklaşımı var. Maalesef bu çok yaygınlaştı. Bu doğru değil! Siyasetçiler her zaman hesap verecek şekilde davranmalılar. Bakanın kardeşiyle kayınpederi arasındaki anlaşmazlıkları çözecek yer mahkemelerdir. Burada bakanın bakanlık koltuğu veya devlet güçleri devreye sokulur ise maalesef orada kaos başlar.

Mahmut Bozkurt’un büyük hissedarı olduğu şirketin geçmişte bakanlık tarafından tahsis edilmiş bir arazi üzerinde çalışan oteli var. Bununla ilgili tahsisin iptali gündeme geliyor. Tam ayrıntısını bilmiyorum. Ama sonra vazgeçiliyor. Bunlar eğer baskı, korku yaratma amacıyla kullanılıyorsa ki bunu düşünmek bile istemiyorum. Bunun hissedilmesi, söz edilmesi bile beni çok üzüyor. Bu davranışlar ülkemin geleceği için beni çok fazla kaygıya düşürüyor.”

“BİR AÇIKLAMA DUYMADIM, OKUMADIM”

FETÖ’yle alakalı çok fazla söylentinin olduğunu dile getiren Eski Bakan Yücel, “Bunlarla ilgili ne ETS’den ne ikiz kardeşlerden ne de iflas masasındaki Atlasjet şirketten bir açıklama geldiğini duymadım, okumadım. Bu çok ciddi bir yanlış. Ayrıca uçak kazasıyla ilgili Atlasjet’İn sahibi olan kardeş, Türkiye’de yargıyı etkilediği, bununla ilgili nüfus kullanıldığına ilişkin söylentiler de var. Bunu da sanırım yargı çözecektir” dedi.

Yorumlar
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha