Habertürk Yazarı'ndan Bakan Ersoy'a çağrı...

Habertürk Yazarı'ndan Bakan Ersoy'a çağrı...
24 Temmuz 2019, 11:22
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Kuzey Iraklı tur kafilesinde yer alan bir kişinin Trabzon Uzungöl'de IKBY bayrağı ile fotoğraf çektirmek istemesiyle başlayan olaylarla ilgili bir yazı kaleme aldı.

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Habertürk'te "Trabzon'da faşist saldırıya uğrayan o turistler anlatıyor" başlığıyla yayımlanan yazısında, turistik amaçlı Uzungöl'e gelen Kuzey Iraklı kafilenin içerisinde bulunan bir kişinin göl kenarında açarak fotoğraf çektirmek istediği atkının PKK bayrağı sanılmasının ardından başlayan olayları değerlendirdi.

Tur şirketi sahibi ve gözaltına alınanlarla görüştüm

Alçı saldırıya uğrayan turistlerle görüşmek için grubu Türkiye’ye getiren tur şirketinin sahibi Husni Doski’ye hem de gözaltına alınanlar arasında olan Dilan Salah’a ulaştığını belirtti. Alçı'nın yazısının ilgili bölümü şöyle: " Linç girişiminin olduğu günden 2 gün önce bir tur şirketinin organizasyonu ile Türkiye’ye gelmişler. 5 günlük bir seyahatmiş. Grup 60 kişi, 40’I kadın, 5’I çocuk. Yani kadın ve çocuk ağırlıklı, şen şakrak bir ekip. Tümü Duhok’lu. Bir çoğu daha önce de defalarca Türkiye’ye gelmiş, akrabaları, dostları var…Hatta turun sahibi Husni Doski’nin Türkiye’de ikameti bile var.

Seyahatlerinin ikinci gününde Uzungöl’e gitmişler ve gerisini zaten görüntülerden izledik. Ancak Hüsni Bey görüntülerdeki provokatörün saldırdığı o anı şöyle anlatıyor: ‘Yaşlı ama çok saygısız bir adamdı. Bir anda bağırmaya, bize çirkin ifadeler kullanmaya başladı. Ben özür bile diledim ama dinlemedi. Çok kültürsüzdü.’

O provokatörün bağırması ve saldırı girişiminden sonra çevre de hareketlenmiş ve grup kendini bir anda bir öfke bulutunun içinde bulmuş. Husni Doski’nin anlatımına göre dövüldükten sonra polis müdahalesi ulaşmış ancak müdahae olmasa öldürülebileceklerini söyledi Dosni.

Karakol'da 26 saat!

Sonrasında grubu araçlara bindirerek Trabzon Emniyetine götürmüşler. Tam 26 saat karakolda tutulmuşlar. Esas problem o karakolda yaşananlar. Düşünün, turist olarak geldiğiniz ülkede bir saldırı ile burun buruna geliyorsunuz, şiddete uğruyorsunuz, bir de üzerine karakola atılıp 26 saat sorgulanıyor, bir takım polislerin hakaret ve suçlayıcı ifadelerine maruz kalıyorsunuz.

Daha sonra çok şükür Ankara’dan müdahale edilmiş. Dilan Hanım ve Husni Bey’in söylediğine göre kötü muamele için özür dilenmiş. Çaykara Belediye Başkanı bizzat özür dilemiş. Kayseri’ye nakledilmişler.

Burada bir yanlış bilgiyi düzelteyim: Bu insanlar sınırdışı edilmemişler. Kayseri’de Türkiye’de mi kalmak, yoksa ülkelerine mi dönmek istedikleri sorulmuş, dilerlerse dönüşlerinin ayarlanacağı söylenmiş… Onlar ise kendi araçları ile dönmek istediklerini ifade etmişler.

Ancak bu asla yeterli değil. Çağrımı tekrarlıyorum: Meşhur misafirperverliğimizi esas bu çirkin hadisenin mağduru olmuş bu insanlara göstermemiz, onların gönlünü almamız şart.

Turizm Bakanı Ersoy'a çağrı

"Tatilleri yarım kalan bu Kürt dostlarımızın Türkiye’ye davet edilmeleri ve ağırlanmaları çok güzel bir jest olur ve yaşanan ayıbı bir nebze olsun unutturur. O nedenle kendisi de Turizmci olan Bakan Mehmet Ersoy’a buradan bir kez daha sesleniyorum: Bu grubu davet edin, kendi tesislerinizde ağırlayın. Benim aldığım bilgiye göre hemen bu hadisenin üzerine Irak Kürdistan Bölgesinden Türkiye’ye yapılan rezervasyonlar yüzde 70 azalmış. Böyle bir jest ile gönül kırgınlığının önüne geçersiniz, turizmin zarar görmesini engellersiniz."

Yorumlar
yasemin nesibe
25 Temmuz 2019, Perşembe 07:12
Sayın Nagehan Alçı buna benzer veya bu insanların üstüne yarattığımız bu etkiyi binlerce insanda yarattık bu netice gibi çok netice var kültürümüzde farkındalık yaratmak gerekiyor
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha