Gastronomi turizmi kongresi izlenimlerim

Hüseyin Bölük
Hüseyin BölükBozdağ Film Platoları Yiyecek İçecek Direktörü / Şef
25 Eylül 2017, 12:24

Gastronomi kelimesinin çeşitli tanımlarına ulaşabilirsiniz. 22 yıldır turizmin yiyecek içecek departmanında çalışan biri olarak bana göre gastronomi kısaca; iyi yemek hazırlama ve yeme sanatıdır. Yani meyve - sebzenin tarladan, etin - balığın yetiştiği ortamdan tabağa geldiği, servis edildiği ve tüketildiği sürecin tamamına ve bu süreçte gösterilen bilinç ve özene “gastronomi” denir. Gastronomiye iyi yemeğe eşlik eden iyi içecek de dâhildir.

Peki, bu tanım hangi meslek gruplarını kapsar veya kimleri kıyısından köşesinden ilgilendirir?

Üreticiyi, gıda mühendislerini, satın alma müdürlerini, şefleri, yiyecek içecek müdürlerini ve onların ekiplerini, gastronomi öğrencilerini, akademisyenleri, yerel işletmecileri, otel müdürlerini, sektördeki tüm STK’ları, gıda tarım ve hayvancılık bakanlığını, turizm bakanlığını ve nihayetinde de acenta yetkililerini ilgilendirir!

Asıl konuya gelebilmek için giriş kısmını uzun bir tanımla yapmak zorundaydım. Bu yüzden beni mazur görünüz.

21 - 23 Eylül 2017 tarihleri arasında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Dardanos yerleşkesinde II. Gastronomi Turizmi Kongresi yapıldı. Biri doçent diğeri öğretim görevlisi iki değerli hocamla birlikte hazırlamış olduğumuz ‘‘Otel mutfaklarında yeni bir uygulama örneği olarak yaşayan mutfaklar’’ konulu sunumu yapmak üzere kongreye katıldım. Bir şef gözüyle naçizane izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Deniz - kum - güneş turizmini bile sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde yürütemezken kültür veya gastronomi turizminde neden yeterince yol alamadığımızın cevabı da bu izlenimlerde gizli esasen!

Öncelikle gastronomi bölümü yeni kurulmuş olmasına ve henüz öğrenci alımına başlanmış olmamasına rağmen bu kongreyi alan Çanakkale 18 Mart Üniversitesi rektörlüğünü ve gastronomi bölümü yetkililerini kutlarım. Ancak bu kongre gastronomi alanında rüştünü ispatlamış bir üniversitede olsaydı daha mı verimli geçerdi diye de düşünmeden edemedim.

Yukarıda saydığım tüm meslek gruplarından akademisyenler dışında yalnızca iki şef ve bir işletmeci vardı!

Her ne kadar ülkemizin seçkin akademisyenleri katılmış olsa da katılımcı sayısı yeterli düzeyde değildi!

Başvuran 37 bildiriden 32’sinin sunuma değer görülmesi ve bunlar için de sadece bir buçuk gün ayrılmasından dolayı her bir bildiriye sadece on beş dakika ayrılabildi ve soru cevap kısmı neredeyse yok denecek kadar azdı!

Bildiriler iki ayrı salonda aynı anda olacak şekilde planlandığı için zaten az sayıda olan katılımcılar tüm bildirileri dinleyemediler maalesef!

Muğla gerek Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden katılımcıların hazırlamış oldukları bildirilerle gerekse; diğer katılımcıları ile kongreye damgasını vuran il oldu bence.

Sonuç olarak bildirilerin tamamı profesyonelce hazırlanmış ve katılımcıların da yorumları sayesinde verimli bir kongre oldu.

Üçüncüsünün uluslararası düzeyde yapılmasına ve bundan sonra da bu şekilde devam etmesine karar verilmesi son derece olumlu bir gelişme idi.

Aynı dönemde İstanbul’da EDT(ev dışı tüketim) fuarı ve İstanbul kahve festivalinin de yapılıyor olması sektörün ne denli birbirinden bi haber olduğunun en çarpıcı örneği bence!

Lafı fazla uzattım hemen toparlıyorum…

Her fırsatta dile getirdiğim gibi bakir Anadolu mutfağını; pizza, hamburger ve sushi yemekten bıkmış, slow food adı altında yerel ve farklı lezzetler arayan dünyanın gözleri önüne sermeli ve gastronomi kültürümüzün zenginliğiyle dünya turizmine damgamızı vurmalıyız. Ancak bunun için sağlam bir işbirliğine ve verimli çalışan platform ve kongrelere ihtiyacımız var.

Ülkemiz turizm camiasının gastronomi alanında Avrupa’yı yirmi sene geriden takip ettiği günümüzde tanımda adını saydığım tüm bölümlerin bir an önce kenetlenmesini, ülkemizdeki tüm şeflerin yerli bir akım olan Yaşayan Mutfağı kendi konseptlerinde uygulamaya başlamalarını ve bu akımın tıpkı slow food gibi tüm dünyaya yayılmasını temenni ediyorum.

Saygılarımla

Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.
Etiketler:Hüseyin Bölük
Yorumlar
yasemin Pirinçcioğlu
22 Ekim 2017, Pazar 08:08
Hüseyin Bölük Bu sene VİP Event olarak Gastro için volkswagen arenada 45 de fazla konuşmacı vardı. 3000 ziyaretçi 60 a yakın firma katılımı vardı. Bu organizasyonu istanbul da hem tüketicide farkındalık yaratmak hemde üreticiyi desteklemek ama asıl amaç yurt dışı hedef kitlemize mesaj ulaştırmaktı. Sizinle tanışmayı ve görüşmeyi ve edinimleri paylaşmayı arzu ederim saygılarımla yasemin pirinçcioğlu emailim yasemin@vip.com.tr 212 3694802 den görüşebiliriz.
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha