Firuz Bağlıkaya: Yönetmek için 9 tane tuzluk arıyor

Firuz Bağlıkaya: Yönetmek için 9 tane tuzluk arıyor
11 Ocak 2018, 16:23
Başaran Ulusoy'un yönetimi bırakmamak için bugüne kadar görülmemiş yöntemler denediğini söyleyen Firuz Bağlıkaya, "Başkan 9+1 diye yeni bir model geliştirmiş. En üst katta kendisi +1 olarak oturacak, altta da adına yönetim kurulu diyeceği 9 tane tuzluk arıyor" dedi.

Değişim Hareketi Lideri ve TÜRSAB Başkan Adayı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB Genel Kurulu'nun ertelenmesi ve sonrasında yaşanan sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mevcut Başkan Başaran Ulusoy'un koltuğu bırakmamak için elinden gelen tüm çabayı sarf ettiğini anlatan Firuz Bağlıkaya, Ulusoy'un TÜRSAB'ın içinde kalabilmek için 9+1 isimli bir formül geliştirdiğini ileri sürdü. Ulusoy'un formülünü "Tuzluk Modeli" olarak nitelendiren Firuz Bağlıkaya, "Başaran Ulusoy, adına yönetim kurulu diyeceği 9 tane tuzluk arıyor" dedi.

Ulusoy'a hitaben "Adaysan çık ortaya, aday değilsen sen TÜRSAB’ta neyi dizayn etmeye çalışıyorsun?" diyen Firuz Bağlıkaya, "bundan sonra göreceği itibar, vereceği bahşiş kadar olur" dedi.

Firuz Bağlıkaya, gündeme ilişkin soruları şöyle cevapladı...

TÜRSAB seçimleri ertelendi ancak siz ve ekibiniz seçim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyorsunuz. Tabi bu süreçte yeni adaylar karşınıza çıkacak gibi gözüküyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Seçimin doğal süreci bilinçli olarak bozuldu . 2 - 3 Aralık’ta yapılması gereken seçim yeni adayların çıkmasına fırsat yaratılması, bizim lehimize biteceği neredeyse kesinleşen sonuçları değiştirmek için ertelendi. Yani o günkü mevcut adayın hiçbir şansının olmadığı ve bu yüzden son hafta adaylıktan çekildiği çok net ortaya çıktı. Dolayısıyla kartların yeniden karılması gerekiyordu. Mevcut başkan, Birliğin tarihinde olmamış bir şey denedi ve güvenlik sebebiyle kongreyi iptal etmeye kalktı ama olmadı. Bakanlık böyle bir şeye cevap dahi vermedi. Ondan sonra döndü “Ben bu kongreyi yapmıyorum, yapamıyorum” dedi. Dolayısıyla akla hayale gelmeyecek bir yöntemle kongrenin ertelenmesini sağladı. Maalesef, bu oyuna tüm yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımız alet oldu.

Hırsı yeteneğinden yüksek olan insanlar, başarmak için hileye baş vururlar…

Burada amaç neydi? Yeni adaylar çıksın, muhalefet bölünsün, bu kazanılan sürede muhalefet eden BYK’lardan intikam alınsın, mevcut yönetim biraz daha güçlensin, ya tutarsa...

Gerçekte hiçbir işe yaramayacak bu haksız süreci herkese yaşattılar.

Yeni adayların çıkmasını amaçladılar ama, bizim tarafımızdan baktığınızda değişen hiçbir şey yok. Bizim karşımızda bir aday da olsa, on bir aday da olsa, seçim stratejimiz, söylemlerimiz, amacımız, hedefimiz, mesleğimizin geleceği için kurduğumuz hayallerimiz devam ediyor. Bizim karşımızdaki aday sayısı hiçbir şeyi değiştiremez. Tam tersine, ne kadar çok aday olursa ben o kadar sevinirim. Keşke daha önce çıkma cesaretini gösterselerdi. Keşke mevcut başkan adaylığına devam etseydi. Ben aslında onun da aday olmasını çok isterim.

Daha önceki seçimlerde sahte imza kampanyaları yapardı, bakarsınız bizi mutlu eder bu seferde böyle bir imza kampanyasını organize eder. Eğer öyle bir şey yaparsa ilk imzayı ben atarım.

Seçimin ertelenmesi, mevcut yönetimin yeni adayların ortaya çıkmasına zemin hazırlaması için bir fırsat mıydı?

Tabi, lapin balığı var mıdır diye baktılar, bu ortamdan yararlanmak isteyen fırsatçılar olur mu diye bakıyorlar.

Başaran Ulusoy’un destekleyeceği bir adayın ortaya çıkacağı iddiaları var. Bu durumda Başaran Ulusoy’un destekleyeceği bir adayın sizce şansı var mı?

Sektörümüz yeni bir şey öğrendi. Bu güne kadar, seyahat acentacılığı dışında bir sürü şeyi mevcut başkanımızdan öğrendik. Şimdi yeni bir şey daha öğrendi sektörümüz, 9+1 diye bir model geliştirmiş başkan. Yani en üst katta kendisi +1 olarak oturacakmış, altta adına yönetim kurulu diyeceği 9 tane tuzluk arıyor.

Seyahat acentalarının hepsi birer iş adamı. Ben naylon adaylığı kimsenin kabul edeceğini düşünmüyorum. Hatta yeni yeni şeyler duyuyoruz. 9 tane isim yazacakmış, başkanı da söylemeyecekmiş, seçimden sonra kimin başkan olacağına Başaran Bey karar verecekmiş... Böylece adayların kendine seçim sonuna kadar biat etmelerini sağlayacak.

Eksikliklerini kurnazlıkla kapatmaya çalışıyorlar, çaresizlikten ne yapacaklarını şaşırdılar.

Anladığım kadarıyla henüz bulamadılar o kukla adayı.

Bakın değerli kardeşim;

Müze biletini indirimli veriyoruz dedi, acentaların % 5'ini cebe indirdi; kongre merkezi yapıyorum dedi, aslında inşaat operasyonları yaptı; milyonlarca dolar zarar etti ne yapacaklarını bilemiyorlar; "info trip" yapıyorum dedi, aslında sadece yandaşlarını gezdirdi, yedirdi, içirdi. Bir sonraki seçime yatırım yaptı; Kongrede 30 milyon dolarlık sigorta şirketimiz var dedi, döndü 10 milyona Araplara sattı; bize büyüklerin tur operatörlerinin temsilcisi dedi, mevcut bütün büyük acentalar onun döneminde büyüdü; biz küçük acentaları koruyoruz biz olmasak mahvolursunuz dedi, küçük acentalar ne bilet satabiliyor ne transfer yapabiliyor. Acentaların haklarını koruyorum dedi, AtlasGlobal ile ortak şirket kurup Hac Umre biletleri sattı, Irak vizesi sattı; Umre’ye gidip sosyal medyada resimler paylaştı, 15 Temmuz şehit vizelerini satarken yakalandı... Kaçak acenta ile etkin mücadele sözü verdi, alt katında kaçak acenta olduğunu gazetelerden öğrendi; Akıllı TÜRSAB merkez binası yapıyoruz dedi, binanın müteahhiti daha akıllı çıktı, daha en son olaylarda güvenlik sorunu var yapamayız kongreyi dedi, sonra video yayınladı, son gün 1.200 kişi müracaat etti, otel bulamadık ondan kongreyi erteledik dedi. Halbuki kongreye katılacak olanları listesinin haftalar öncesinden kesinleştiğini hepimiz biliyoruz.. Örneklerin sonu gelmez...

Bunların tamamını TÜRSAB tabelasının arkasına sığınarak ve yapılan her şeyi turizm için yaptığına kamuyu ikna ederek yaptı. Ayrıca turizmi kendinin idare ettiğine kamuoyunu inandırdı.

Ana akım medyayı bile, tüm turizm ilanlarını kendinin yönettiğine ikna etmiş; Başaran Bey ile ilgili negatif bir şey yazarlarsa ilanlarının kesileceğine inanan medya grubu var, iyi mi?

TÜRSAB'ın son dört yıllık dönemini; Tüccarlık, Kurnazlık ve Yağma dönemi olarak adlandırıyoruz.

Daha öncede söyledim; Allah rakibin bile hayırlısını versin.

Ulusoy'un kendini destekleyen BYK başkanlarıyla yaptığı toplantıları nasıl değerlendiriyorsunuz?

O, BYK Başkanları da oraya 36 telefondan sonra gidiyor, ben biliyorum. Her toplantıya “Aman gelin, muhakkak gelin, ölümü öpün gelin, başkan çok önemli açıklamalar yapacak” diyerek çağırıyorlar arkadaşları. Anlaşılan BYK başkanlarından da bir türlü yüz bulamıyor ki toplantılar bir türlü sonuçlanamıyor.

Geçen seçimde destek vereceği için imza atan BYK başkanları modelinden istiyor. "Başkanım sen ne dersen öyle olsun", "Nasıl uygun bulursan başkanım.", "Emrin olur başkanım." Bu modelden arıyor ama yeteri sayıda bulamıyor, öyle BYK başkanı neredeyse yok artık. Eskiden insanlar onun yapacaklarına inanıp yanında oluyorlardı. Hiçbir şey yapmayacağını son 3 - 4 senede o kadar net gösterdi ki... Seyahat acentaları için hiçbir projesi yok, söyleyecek hiçbir şeyi yok, ticarete ve gereksiz ilişkilere dibine kadar batmış bir durumda. Tüm seçim kitaplarını yan yana koyun bakın, fotokopi gibi, hep masal anlatmış hepimizi yıllardır uyutmuş…

Şu anda yanına profili düşük insanlar arıyor. Yok bizde öyle birisi. Bizim camiada profili düşük, kukla, naylon aday olacak birini bulabileceklerine ben ihtimal vermiyorum. Hele BYK Başkanları'ndan veya mevcut yönetimden bu modeli kabul edecek birini bulmak mümkün değil gibi ama şapkasından bakalım ne çıkaracak.

BYK toplantılarına devam ediyor olması da yasal değil aslında. BYK toplantısını sen hangi vasıfla yapıyorsun? Sen Başkan mısın şu anda? 2 Aralık günü başkanlığı bitti. Öyle yönetim kurulu kararı alıp, kendi kendine süre uzatma yetkisi olur mu? Kim ödüyor bu insanların masraflarını, otellerini, yemeklerini? Sen hangi vasıfla BYK’ları toplantıya çağırıyorsun? Hadi BYK’ları çağırıyorsun , bizi destekleyen BYK’ları niye çağırmıyorsun?. Seçim etiği diye bir şey kalmadı. Resmen kendini destekleyen insanlarla BYK toplantısı yapıyor, TÜRSAB'ın imkanlarını kullanıyor, TÜRSAB adına davet ediyor. Seçim toplantısı yapıyorum desene!

Adaysan çık ortaya, aday değilsen sen TÜRSAB’da neyi dizayn etmeye çalışıyorsun?

Yani sen bir yönetim seçtireceksin ve bu yönetim senin emir erin olacak, sen de üst katta oturacaksın. Ya böyle komik bir model olabilir mi? Hangi çağda yaşıyorsun? Bunu kim kabul eder? Hadi buldun 9 tane tuzluk diyelim, bunu sektör kabul eder mi?

Özetle; “Yakarım bu binayı gene gitmem” diyor. Çok çirkin bir tavır.

Ben, gerçekten ondan çok daha şık, kucaklayıcı, 20 yıl o görevi yapan birisine yakışan bir final beklerdim. Bundan sonra göreceği itibar vereceği bahşiş kadar olur.

Bir de 5+4 olarak belirtilen ortak liste söylentileri var. Bunu kabul etmediğinizi pek çok platformda beyan ettiniz. Neden reddettiniz?

5+4, 5+2+2 gibi modeller önerildi doğrudur ancak ben sektöre bir fayda getirmeyeceğine inandığım için yapmadım. Burada bir ego savaşı falan yok. İlla koltuğu kapayım mevzusu yok. Önerilen modeller sektöre hayır getirecek, bizim ideallerimizi ve hedeflerimizi gerçekleştirebileceğimiz modeller değil ki.

Bu modellerle biz ne yapacağız? Ben yönetim kuruluna girmek için oturup pazarlık mı yapacağım? Ben 2. Başkan'dım orada zaten, öyle bir derdim olsa istifa etmezdim.

Bu gidişata itirazım olduğu ve beğenmediğim için son sürat duvara gidip toslayacağını gördüğüm için, bu konularda 3 - 4 sene önceden ısrarla uyarılarımı yaptım, içeride çok mücadele ettim, dinlemedikleri içinde sonunda istifa ettim. Geldiler tosladılar işte. İstifa dilekçemdeki nedenler hala mevcut..

Sektöre 1 liralık faydaları yok. Sektörle alakaları yok. Sektörden kopuk, kendi sırça köşkünde yaşayan birileri var orada. Kendi dünyaları var, kendi kendilerine bir şeyler yapmaya çalışıyorlar, bizle alakalı bir şey yapmıyorlar. Biz üyeye ihanet edemeyiz. Bize güvendiler, arkamızdan geldiler. Ben hiç kimseyle böyle pazarlıkların içerisine girmem.

Seçim çalışması yapan diğer bir aday var. Onun hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ben muhalefeti eleştirmem, muhalefet yapanların ortak hedefi mevcut yönetimdir, bunun dışındaki hiçbir tavrı iyi niyetli bulmam. Muhalefetsen mevcut yönetimi eleştireceksin ki neden aday olduğunu anlayalım... Daha hiç yönetime gelmemiş insanın neyini eleştireceksin? Mevcut yönetimi eleştirmeyip ya da sadece göstermelik eleştirip esas oyununu muhalefetteki aday üstüne kuruyorsan, o demektir ki sen mevcut yönetimin adamısın, mevcut yönetimin maşasısın, mevcut yönetimin değişmeyen maaşlı muhalefetisin...

Muhalefet, muhalefete muhalefet etmez... Bizim için gerçekten muhalefet yapan herkes değerlidir. Muhalefet laf cambazlığı ile olmaz, projelerin yarışmasını tercih ederim.

Sahte muhalefet olduğunu hissettiğimiz kişilerle de, mevcut yönetimle nasıl mücadele ediyorsak aynen onlarla da mücadelemizi yaparız. Zaten onlar aynı taraftadır.

Eskiden farklı kulvarlarda muhalefet yapan kişilerin son iki yıldır sizinle birlikte hareket ettiği biliniyor.

Sıkıntı yok, herkes hata yapabilir. Belli dönemlerde biz de hata yaptık. Bizim de olmamamız gereken insanların yanında olduğumuz dönemler oldu. O arkadaşlarımızda geçen dönem olmamaları gereken birinin yanında olmuş olabilirler, niyetleri önemli, ganimet paylaşmaya mı yola çıkmışlar yoksa derde çare olacağına mı inanmışlar ?

Zaman herkesin bir birini tanımasına fırsat veriyor. Bazı insanlar tanındıkça zaman geçtikçe yalnızlaşır, güçsüzleşir; bazıları zaman geçtikçe tanındıkça kalabalıklaşır, güçlenir.

Genel Kurula gelecek TÜRSAB delegelerinin yol ve konaklama ihtiyaçlarının karşılanmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ekonomik sıkıntı nedeniyle mi; yoksa seçimi kazanmaya dönük bir stratejik hareket midir bu?

Bu yapılanların tamamına baktığımız zaman seçimin erteleniş amacının aslında acenta masraflarını ödemeyerek, seçime katılımı düşürmek olduğunu görüyoruz. Anlamak için zeki olmaya gerek yok, bunların hepsi planlanmış.

“Seçimi ertelersek bakanlık müdahale etmek zorunda kalır. Bakanlık müdahale ederse zaten Bakanlık kimsenin yol parasını, uçak parasını vermemize yasal olarak müsaade edemez. Ben kendi seçmenimi arkadan dolaşır getiririm, muhalefetteki kimsenin parasını ödemeyiz, onlar da gelemez, bu seçimi benim tuzluklar kazanır.”

Seçimi kazanmayı seçmen iradesinin sandığa yansımasını engelleyerek sağlamaya çalışan bir başkan ve buna çanak bir yönetim var karşımızda.

Bu dönemin yönetim kurulu üyelerini, seyahat acentaları hiçbir zaman affetmeyecek. Bu dönem üzerlerinde kara bir leke olarak kalacak. Bu kadar silik, bu kadar bağımlı, bu kadar ezik bir yönetim hiç olmadı.

Biz, bizimle birlikte hareket eden arkadaşlarımıza elimizden geldiği kadar yardımcı olacağız. Maddi imkanları olmadığı için Genel Kurula gelemeyen arkadaşlarımıza maddi imkanı olan arkadaşlarımız yardımcı olacak. Biz böyle bir karar aldık kendi aramızda. Herkes elini taşın altına koyacak.

Nasıl mevcut başkan aday olmamasına rağmen, Seyahat Acentaları Birliği’nin kadrolarını kullanarak şu anda üyelere telefon ettiriyor.

"Kimseninkini ödemiyoruz ama sizin yol ve konaklamanızı organize ediyoruz merak etmeyin" diyor. Nasıl onlar gizli gizli yapıyor biz daha açıktan yapıyoruz. Onlar TÜRSAB’ın adıyla yapıyor, biz Değişim Hareketi'ne gönül vermiş tüm arkadaşlarımız bu operasyonu hep birlikte yapacağız. Bizi destekleyen hiç kimse param yok diye oy kullanamadım demeyecek.

Hasan Erdem ile olan ittifakınız devam ediyor mu?

Şu anda bir sorun yok, Hasan Bey'le görüşüyoruz. Yani hedeflerimizde bir ayrılık yok, o da değişim istiyor; biz de onun iyi niyetine inanıyoruz. Dolayısıyla ittifakımızın devam etmemesi diye bir şey söz konusu değil. Birileri aday olmak için onlar ayrıldılar gibi bahaneler uyduruyor. Biz senin neden aday olduğunu biliyoruz, boş ver, sağa sola bulaşma. Ben adayım de çık. Zaten aday olmadığında şüpheleniyoruz...

Genel Kurul'da nasıl bir sonuç alacağınızı tahmin ediyorsunuz?

Bilinçsizce seçim yapmak; seçimi yapanı masum göstermez. Bugüne kadar mevcut başkan seçildiyse bunda hepimizin sorumluluğu var. Bu seçim bu hataların telafisi için camiamıza bir fırsattır. Bu yapılanlara tüm acentaların itirazı olduğunu, bunu onaylamadığını göstermesi için bir fırsattır..

Bu kifayetsizlerin, bu kurnazlar yönetiminin daha fazla bizi temsil etmesine müsaade mi edeceğiz, yoksa dur yeter artık mı diyeceğiz?

Herkes kazanmak için seçime girer. Bizim de kazanmayı hak ettiğimizi düşünüyorum. Biliyorsunuz önümüzden sandığı kaçırdılar. Sonuç itibari ile bu işin en büyük mağduru biziz. Kazandığımız bir seçimi sandığı kaçırarak, hukuksuz işler yaparak ve buna bir sürü insanı alet ederek becerdiler, yaptılar. Bu işlerde mahirdirler, çok iyi yaparlar; ustadırlar. Bu işlerin arkasından nasıl dolanılır, nasıl karşılıklı yarar ilişkileri ile seçim alınır, nasıl bir eyvallah zinciri oluşturulur, yaptıkları en iyi iş budur.

Kuyunun dibine indirdi bizi. Bundan sonra yapması gereken şey daha fazla kazmayı bırakmaktır, sektörü rahat bırakmaktır.

Yolun sonu geldi. Bu saatten sonra işlerinin zor olduğunu düşünüyorum.

Bizim bu seçim süresince , yaptığımız tek şey onların olduğu yere ışık tutmak oldu. Böylece insanların görmesini sağladık ve gördüler. Bundan sonra mevcut yönetimin ya da olursa kukla adayının bu seçimde şanslı olacağını düşünmüyorum.

Mevcut yönetim ve muhtemel aday sizin listenizi soruyor, ama kendi listelerini de açıklamıyorlar. Nedir bu liste merakı?

“Listeniz kim” diye mevcut başkan da söylüyor, yani bu işlere yeni bir adet mi geldi anlamadım ki... Son 10 kongrede, kongre günü bile değil seçim sabahı listesini gösteren bir başkan söylüyor bunları... Trajikomik değil mi ? Bundan ne medet umuyorsa?

Tek başına liste yapmak gibi bir şey yok. Geçen seferde listemizi çok kalabalık bir arkadaş grubu ile yaptık ve yine aynı şekilde yapacağız. Bu arkadaşların kafasının ne olduğunu bu söylemleri çok açık ortaya koyuyor. Listeye mesela ne kadar önem veriyorlar. Listende kim var? Aslında listede kimin olduğundan çok kimin olmadığını merak ediyorlar. Listede olmayanlar üzerinden bir fitne yaratabilir miyiz; buradan bir huzursuzluk çıkartabilir miyiz diye bakıyorlar.

Bu yönetimin programı, ilk 100 günde yapacakları, kısa - orta - uzun vadedeki projeleri nedir ? Asıl olan ne vaat ederek yönetime talip olduğumuzdur, bunu hangi kadrolarla gerçekleştireceğimiz ben dahil detaydır. Bir fikri, bir bakış açısını bir vizyonu, bundan sonrası için bir geleneği, yönetime taşımaktan bahsediyoruz, yönetim anlayışında bir değişimden bahsediyoruz.

70 - 80 tane toplantı yaptık projelerimizi hedeflerimizi anlattık. Bir kişi çıkıp bu proje ve vaatlerle ilgili somut bir eleştiri getirmedi.

Ben her zaman fikirleri, projeleri tartışmayı tercih ederim.

Liste her adayın kendi ekibi ile tartışıp; bu işe zaman ayırabilecek arkadaşları mutabakatla yapacağı bir iştir. Herkes kendi işine baksın... Bizim ekibimizde liste kavgası yapan yok, buradan onlara bir şey çıkmaz.

Yorumlar
Tansu Demir
12 Ocak 2018, Cuma 02:37
sektör xxxxx xxxxx Basaran'dan kurtulacak.
Faysal altun
11 Ocak 2018, Perşembe 07:08
Eline koluna diline saglik sayin baskanim durusunuz yeter
Ali Aktürk
11 Ocak 2018, Perşembe 06:14
Sektörün katalizörü Türsab seyahat acentalar birliğini genel kurula dahi götüremeyen BU yönetimden kurtulacak inşallah! Az kaldı, sabırın sonu selamet ve zafer nasipse; bize değişim gerek!
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha