Başaran Ulusoy yönetiminin erteleme talebini değerlendiren Beşiktaş İlçe Seçim Kurulu, TÜRSAB 23. Olağan Genel Kurulu'nun ertelenmesi yönünde karar aldı.
Karara sert tepki veren TÜRSAB Başkan Adayı Firuz Bağlıkaya, "Mevcut yönetim kurulunu tebrik ediyorum. Hukuksuz başarılarınıza bir de 'Seçim erteletmek' eklendi, sektör tercih ve iradesini bir kişinin hırs ve emellerine tercih ettiniz" dedi.
"Bedeli neyse katlanırız"
"Biz, 'Sandık namustur, bedeli neyse katlanılır' anlayışını şiar edindik" diyen Firuz Bağlıkaya, hedeflerinden vazgeçmediklerini vurgulayarak, "Bu haksız girişimler karşısında daha da güçlenip, kenetlendik. Değil iki ay, yirmi iki ay da olsa biz buradayız ve sizlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Değişim'in sözünü verdik ve bu sözümüzü gerçekleştirene kadar da durmayacağız" dedi.
Firuz Bağlıkaya açıklamasında şunları söyledi:
Kıymetli Meslektaşlarım,
Öncelikle, Mevlid Kandili'nin Aziz Milletimize ve Tüm İslam Alemine hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Bildiğiniz üzere TÜRSAB Başkanı, yıllardır yaptığı gibi tekrardan bir bahane bulup aday olana kadar, adaylıktan çekildiğini açıkladı.
Adaylıktan çekilmiş olmasına rağmen TÜRSAB yönetimi sebebini anlayamadığımız bir şekilde, hiçbir yetki ve hukuki gerekçeye dayanmadan İstanbul'un göbeğinde güvenlik olmadığı iddiası ile Genel Kurulu engellemeye yönelik erteleme kararı almış ve Kültür Turizm Bakanlığı'na bildirmiştir.
Ülkemizin huzurlu ve güvenli olduğunu tüm dünyaya en başta anlatması gereken TÜRSAB'ın kendi kongresini güvenlik gerekçesi ile yapamayacağı yönünde aldığı bu yönetim kurulu kararını şiddetle ve üzüntüyle bir kez daha kınıyoruz.
Bu süre zarfında Bakanlığımıza ve ilgili mercilere bu kararla ilgili tüm itirazlarımızı yaptık.
TÜRSAB yönetimi, Genel Kurul'u yetkisiz ve usulsüz işlemlerle erteleyemeyeceğini anlayınca, 28.11.2017 tarihinde dün, Beşiktaş İlçe Seçim Kurulu'na 43723 sayılı dilekçe ile "Genel Kurulu yapmıyorum, yapamıyorum." diye başvuruda bulunmuştur.
Bugün sabah erken saatlerde, konuyu inceleyen hakim, yetki Bakanlıkta olmasına rağmen, TÜRSAB'ın "Genel Kurulu yapmayacağını" ilan etmesi üzerine, Kongre sürecinin Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde üç kişilik kurul tarafından yürütülmesi ve kongrenin en geç 2 ay içinde Bakanlık tarafından yapılması yönünde karar almıştır.
Tekrar ediyorum, bu konuda gene de son karar merci Kültür Turizm Bakanlığı’dır. Tüm sektör, oy kullanmak isteyen binlerce kişi Bakanlığımızın konu ile ilgili kararını beklemektedir.
Böyle bir ertelemeden beklenen yarar nedir? Bugün yapamıyorsanız, o gün nasıl yapacaksınız? Neden bu sektörü bu kadar beceriksiz, kendinizi bu kadar aciz duruma düşürüyorsunuz?
Mevcut yönetim kurulunu tebrik ediyorum. Hukuksuz başarılarınıza birde “Seçim erteletmek” eklendi, sektör tercih ve iradesini bir kişinin hırs ve emellerine tercih ettiniz.
TÜRSAB, yönetim kurulu eliyle kendi seçimini yapamayan kurum haline getirilmiştir. TÜRSAB genel kurulu ilk kez Bakanlık temsilcilerinden oluşan kurul tarafından yapılacak şartlara sürüklenmiştir.
TÜRSAB yönetimi görev sürelerini bu hukuksuz karar ve eylemlerle uzatmaya ve ek süre kazanmaya çalışmaktadır. Neleri bu sürede yapmak istemektedirler? Neden? Nelerin üstü örtülmek istenmektedir?
Tabi ki, bu kadar önemli ve süreli bir konuda binlerce Acente bir karar verilmesini beklerken, tek yetkili merci olarak bildiğimiz Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bu süreci gerekli inisiyatifi alarak yürütmesini, seçim ile ilgili kararını mahkeme kararından önce açıklamasını beklerdik.
Biz, “Sandık namustur, bedeli neyse katlanılır” anlayışını şiar edindik.
Her şeye rağmen "Değişim Hareketi" olarak ilk günkü heyecanımızı, arzumuzu ve azmimizi koruduğumuzu bilmenizi isterim. Bu haksız girişimler karşısında daha da güçlenip, kenetlendik. Değil iki ay, yirmi iki ay da olsa biz buradayız ve sizlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Değişim'in sözünü verdik ve bu sözümüzü gerçekleştirene kadar da durmayacağız.