Ersoy ve Selçuk’un üzerindeki tarihsel sorumluluk…

Yılmaz Keleş
Yılmaz KeleşTurizm Ajansı Yazı İşleri Müdürü
04 Aralık 2018, 23:53

Çok güzel otellere, pırıl pırıl sahillere ve benzersiz yüzlerce tarihi esere sahip olmamıza rağmen, maalesef turizmde olmamız gereken yerde değiliz. Ziyaretçi sayısını, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızı, çalışmak için gelen yabancıları, Kapıkule’den alışveriş için giriş yapan günübirlikçileri de sayarak, ite kaka 40 milyona ulaştırdık.

Biraz daha gerçekçi veri olan turizm gelirlerinde ise kişi başı 625 dolarlar seviyesinde dönüp duruyoruz. Aslında turizmdeki sayma ve hesaplama yöntemlerimiz külliyen yanlış, ama o konuya şimdilik girmeyelim…

Nitelikli turizm için nitelikli iş gücü

Turizmin ülkemiz açısından önemi hepimizin malumu. Önümüzdeki tek çıkar yol ise nitelikli turizm ile daha az tüketerek daha fazla gelir elde etmek.

Nitelikli turizmin tek şartı ise iyi yetişmiş insan gücü.

Fakat yetiştiremiyoruz!

Turizm, çocuklarımızın yüksek öğrenimde açıkta kalmamak için seçtikleri bölümler haline gelmiş. Okuyanların büyük bir kısmı sektörde çalışmak istemiyor. İsteyenlerin önemli bir kısmı da staj döneminde kaçıyor. Direnenler ise, güneyde yazları ağır şartlarda çalışıp, kışları da işsiz geçiriyor. Her yıl binlerce eğitimli insanımız sektöre küsüp başka iş kollarına yöneliyor.

Tam zamanı

Turizmin ve eğitimin başında, ezber bozan iki bakan varken, çağın ve sektörün ihtiyaçlarına göre yapısal değişimin tam zamanı.

Bu konuda bazı çalışmaların devam ettiğini biliyoruz. İki bakanlık arasında "Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme" protokolü çerçevesinde açıklananlar umut verici. Hazırlık okuyacak öğrenciler mezun olduğunda en az iki yabancı dil konuşabilecek. Eğitimlerinin önemli bir kısmını otellerde tamamlayacaklar. Okullar ve oteller, kurulacak partnerlik ilişkileri çevresinde daha yakınlaşacak.

Anlatılanlar çok güzel ve ayakta alkışlanacak türden.

Fakat endişelerim var…

Birincisi, bunca yıldır yabancı dili okutup da öğretemediğimiz bir eğitim sistemi içinde, öğrencilere iki dili nasıl konuşturacağız?

İkincisi, hadi başardık diyelim, iki dil bilen gençleri, dil bilmeyenlerin bile kaçtığı bu sektörde nasıl tutacağız?

Görünenden daha büyük sorunlar var ve köklü yapısal değişiklikler gerekiyor.

Sayın bakanlar,

Başarırsanız Türkiye turizminin geleceğinde silinmez izler bırakır ve saygıyla anılırsınız. Lütfen yapılması gerekenlerin bürokratik koridorlarda kaybolup gitmesine izin vermeyin.

Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.
Yorumlar
İlk yorum yapan siz olun.
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha