Ersoy’un bakanlığı ‘rekabeti bozuyor’ iddiası…

Ersoy’un bakanlığı ‘rekabeti bozuyor’ iddiası…
30 Nisan 2019, 19:30
Turizm Araştırmaları Derneği (TURAD), “Turizm sektördeki haksız rekabetin” ele alındığı bir toplantı düzenledi. 30 Nisan Salı günü, İstanbul’da Mercure City Bosphorus Hotel’de yapılan toplantıyı TURAD Başkanı Bahattin Yücel yönetti. Toplantıya, Av. Murat Uysal, Ekonomist Hakan Güldağ, Turizm Yazarları Derneği Başkanı Kerem Köfteoğlu ve turizm gazetecileri katıldı.

Bahattin Yücel: Tek yetkililik tekelleşmenin önünü açıyor

Sektörün genel seyrine ilişkin izlenimlerini paylaştıktan sonra “tek yetkililiğin" sektörde yarattığı sorunlara değinen Bahattin Yücel, son yıllarda ortaya çıkan tek satıcılığın, tekelleşmenin önünü açtığını savundu.

Turizm sektöründe tekelleşmenin başka bir boyutunun da uluslararası rezervasyon zincirlerinin mahkeme kararı ile erişiminin engellenmesi olduğunu ileri süren Bahattin Yücel, bu kararın, aynı mantıkla çalışan yerli ve yabancı başka şirketlerin önünü açtığını ifade etti.

Av. Murat Uysal: Oteller kapı müşterisine bile satış yapamaz hale getiriliyor

Ardından söz alan rekabet hukuku uzmanı Av. Murat Uysal, turizmdeki “tek yetkili satıcılıktan” rekabet yasalarındaki yorum farklarına kadar geniş bir çerçevede konuştu.

Tur operatörleriyle oteller arasında yapılan münhasırlık anlaşmasına değinen Av. Murat Uysal, münhasırlık anlaşması dışında bazı tur operatörlerinin, diğer satış kanallarına, kendisine verilen fiyatın üzerinde fiyat verilmesi şartını koştuğunu ve bu konuda Rekabet Kurumu’na yapılmış başvurular olduğunu söyledi.

2018 yılında Rekabet Kurumu’nun yaptığı bir incelemeye değinen Av. Murat Uysal şöyle devam etti: “İnternetten de ulaşılabilir olduğu için isim vermekte bir sakınca görmüyorum, Rekabet Kurumu ETS Tur ve Jolly Tur gibi şirketler hakkında yapılan başvuruları inceledi. İncelemede, tek satıcılık sözleşmesinde, otellerin münhasır anlamında bağlanarak, “bizim sattığımız fiyatların yüzde 15’inden fazlasına bile başka birine satamazsın” noktasına getirilmiş.

Örneğin bir tur operatörü, otelle 100 liraya anlaşmış ise, odaları boş olsa bile, kapı müşterisine 115 liradan aşağıya satamıyor. Bu tür uygulamalar, çoğu tur operatörünün de kabul ettiği bir durum zaten”

“Rekabet Kurumu yatay anlaşmaya bakıyor”

Söz konusu işlemlerin Rekabet Kurumu tarafından incelendiğini anlatan Av. Murat Uysal, şöyle devam etti: “Rekabet Kurumu bunları inceledi, ama soruşturmamaya gerek görmedi. Çünkü hukukta dikey anlaşma diye bir anlaşma türü var. Aynı iş kolunda faaliyet göstermeyenler arasında yapılan anlaşmalara dikey anlaşma denir. Örneğin otelle seyahat acentası arasında yapılan anlaşma dikey, iki acenta arasında yapılan anlaşma ise yatay anlaşmadır. Rekabet Kurumu da rekabetin korunması açısından baktığında, iki tur şirketinin yatay anlaşmalarla piyasayı bozup bozmadığına bakıyor doğal olarak.”

“Grup muafiyeti tebliği sayesinde tek satıcılık yapıyorlar”

Türkiye’de yasaların alıcıya, eğer pazarın yüzde 40’ından fazlasına sahip değilse, “grup muafiyeti tebliği” çerçevesinde dikey anlaşma imkanı tanıdığını anlatan Av. Murat Uysal, Rekabet Kurumu’nun hiçbir şirketin pazarın tamamının yüzde 40’ından fazlasına sahip olmadığına, dolayısıyla da pazarı etkilemeyeceğine kanaat getirerek, bu şirketlerin tek satıcılık yapabilmelerine olanak tanıdığını söyledi.

“Tek satıcılık, pazarın yüzde 40’ını geçiyor”

Av. Murat Uysal, tur operatörlerinin hiçbirinin tek başına pazarın yüzde 40’nı aşmadığını, fakat uygulanan tek satıcılığın, pazarın yüzde 60’ından fazlasını kapsadığını, bunun da Rekabet Kurul’unun raporlarında belirtildiğini söyledi.

“Hakim şirkete grup muafiyeti uygulanmaz”

Pazardaki hakim şirket kavramına da değinen Av. Murat Uysal, bu konuda da şunları söyledi: “Kanun, bir şirket, pazarı etkileyebilecek güçteyse, pazar payına bakılmaksızın, hakim durumda kabul edilir ve hakim durumdaki şirketlere de grup muafiyeti uygulanmaz.”

“Pazar tanımı yanlış yapılıyor”

Türkiye’de pazar tanımlarının da hatalı yapıldığını ve bu durumun pazar hakimi şirketlere geniş bir alan açtığını belirten Av. Murat Uysal, “Örneğin Kapadokya’yı 100 otelli bir pazar olarak tanımlarsak, burada yüzde 40 anlamlı olabilir. Fakat Türkiye’deki tüm konaklama sektörünü bir pazar olarak görüp, bir şirketin bu pazarın yüzde 40’na hakim olana kadar seyirci kalmak pek mantıklı olmayacaktır.

Hesap düz mantık yapılıyor

Rekabet Kurumu inceleme yaparken, otellerin yatak sayısı ve tur şirketlerinin cirolarından yola çıkarak bir hesap yapıyor.

Örneğin şöyle düşünün, bir tur operatörü var ve sadece butik otellere yönelik çalışıyor. Bu şirketin bütün konaklama pazardaki payı çok küçük olabilir, ama butik otel pazarında tekelleşmiş olabilir.”

Asıl sorun hakim durumu kötüye kullanmak

Şirketlerin hakim durumda olmasının rekabet hukukunda bir engel olarak tanımlanmadığını hatırlatan Av. Murat Uysal, “Engel olan, hakim durumun kötüye kullanılmasıdır. Kanun kötüye kullanmayı da şöyle tanımlıyor: Pazar dinamiklerini bozuyor, fiyat belirleyerek, pazara başka oyuncuların girmesini engelliyorsa, hakim durumunu kötüye kullanıyor demektir.”

“ETS Tur hem pazar hem de siyasi olarak hakim konumdadır”

Türkiye’de ETS Tur’un hakim konumda olduğunu savunan Av. Murat Uysal, şirketin siyasi bağlantılarına dikkat çekerek şunları söyledi: “Örneğin hakim şirketin, pazara girişleri engellemesi rekabete aykırıyken, Türkiye’de turizm pazarının en büyük oyuncusunun sahibi, pazarı yöneten Turizm Bakanlığı’nın başında.

Hakim durumu, sadece pazarın yüzde 50-60’na sahip olarak değerlendiremezsiniz. Hakim olmak, aynı zamanda pazarda belirleyici olmak da demektir. Bana göre ETS Tur’un konumu hakim bir durumdur. Sadece pazar payıyla değil, aynı zamanda siyasi gücüyle de hakim durumdadır.

“Siyasi güç haksız rekabet oluşturur”

Örnek veriyorum, bir otel sahibiyim… Türkiye’de herkesin Devletle bir işi var. Açıkçası böyle bir ortamda hiçbir otelcinin Turizm Bakanı’nın şirketine hayır diyebileceğini sanmıyorum.”

“Sözleşmeler 1 yıl, ama…”

Rekabet hukukunda beş yılın altındaki sözleşmelerin uygun kabul edip, 5 yılın üzerindekileri ise daha dikkatli incelediğini söyleyen Av. Murat Uysal, şöyle devam etti: “Rekabet Kurumu'u yaptığı incelemelerde sözleşmelerin sezonluk yapıldığını göz önünde bulunduruyor. Peki, aynı otelin arka arkaya 5-6 sezon boyunca aynı tur operatörüyle sözleşme yapmış olması neden dikkate alınmıyor? Pazardaki sözleşmeler birer yıllık gibi görünse de büyük bir çoğunluğu 5 yıldan daha fazla devam ediyor. Eğer elinizde siyasi güç varsa; pazarın da en büyük oyuncuysanız ve diğer tur operatörleriyle aynı fiyatı veriyorsanız, sizce bir otel diğer tur operatörüne şans tanır mı?”

“Güne değil, sürdürülebilirliğe bakılmalı”

Rekabet hukukunun asıl amacının sürdürülebilir rekabeti sağlamak olduğunu vurgulayan Av. Murat Uysal, “Örneğin pazardaki bir oyuncu risk alıp çok düşük fiyatlar verebilir. Yüzde 1 kazanmayı göze alarak girdim diyebilir. Böyle devam ederek üç yılda pazardaki bütün oyuncuları devre dışı bıraktıktan sonra, istediği karla çalışabileceği bir ortama sahip olur. Rekabet Hukukunda sürdürülebilirlik esastır. Örneğin, sahip olduğu avantajlar ve siyasi güç nedeniyle oteller önceliği ETS Tur’dan yana kullanmaya devam ederse, bu durum rakiplerinin varlıklarını devam ettirmesini güçleştirecektir. Sonuçta pazardaki denge, bugün olmasa bile gelecekte tüketici aleyhine bozulacaktır. Bu nedenle Rekabet Kurumu’nun inceleme yaparken günün ötesine geçip piyasanın sürdürülebilirliği açısından bakması gerekiyor.”

ETS Tur’un tek yetkili olduğu otel sayısı 7 yılda yüzde 12 arttı

Rekabet Kurumu’nun 2011’de ve 2018’de yaptığı inceleme raporlarından da örnekler veren Av. Murat Uysa, “ETS Tur, 2011 yılında da, 2018 yılında da pazar hakimiydi. Her iki yılda yapılan incelemede, ETS’nin anlaşma yaptığı otel sayısının yüzde 12 artığı görülüyor. Pazarda rekabetin aleyhine gelişen böyle bir durum varken, buna bir de siyasi konum eklendi. Henüz 2019 sayılarını da bilmiyoruz, ama açıkçası artışın hızlanarak devam ettiği inancındayım.” diye konuştu.

“Söz konusu Bakan’ın otelleri olduğunda…”

Ersoy’un bakanlığı döneminde, ETS Tur’un çalıştığı otellerin denetimlerine ilişkin bir takım şüphelerin de duyulmasına neden olabileceğini ifade eden Av. Murat Uysal, bu konuda şunları söyledi: “Örneğin Antalya’dan bir tatil satın aldınız. Tatilde yediğiniz yemekten zehirlendiğinizi var sayalım. Hukuksal muhatabınız tur operatörü, fakat hizmeti veren otel. Otel zehirlenmenin kendisinden kaynaklı olmadığını iddia ettiğinde, bunun doğru olup olmadığını kim tespit edecek? O bölgede Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir kamu kurumu bu tespiti yapacak. Sizce böyle bir olay karşısında söz konusu, Bakan’ın oteli veya tur şirketi olduğunda, tüketici görevli memurun yaptığı denetime ne kadar güven duyabilir?”

Cem Polatoğlu: Anı Tur batmadı, çekilmek zorunda bırakıldı

Toplantının katılımcılarından TUYED Başkan Yardımcısı Cem Polatoğlu ise yaptığı değerlendirmede; Anı Tur gibi, iç pazarda yüzde 20’lik paya sahip bir tur operatörünün, yaşanan olumsuz rekabet koşulları nedeniyle çekilmek zorunda kaldığını söyledi.

Polatoğlu şöyle devam etti: “Ticaretini beğenirsiniz, beğenmezsiniz o ayrı şey. Fakat doğrusunu söylemek gerekirse Anı Tur batmadı, çekilmek zorunda kaldı. Çünkü çalıştığı oteller, bir sonraki yıl Anı Tur’a yer vermedi. Bazı oteller Anı Tur’a ETS’ye verdiği fiyatın iki katını verdiler. Sahibi Veli Bey, TÜRSAB’a gelip içinde bulunduğu durumu anlatırken, ETS’yi kast ederek, “Polisler bile otobüslerine selam duruyor. Otellerine kontrol gitmiyor. Denetimlerden kolay geçiyor. Rekabet etme şansım kalmadı diye konuşmuştu.”

Son toplantısını yapan TURAD kendini kapattı

Ekonomist Hakan Güldağ’ın genel ekonomik seyir üzerine soruları cevaplamasının sonrasında TURAD Başkanı Bahattin Yücel, derneğin 10 yıllık çalışmalarını barkovizyon sunumu eşliğinde anlattı.

Yaptıkları toplantının TURAD’ın son toplantısı olduğunu açıklayan Bahattin Yücel, derneğin kurumsal kimliğini feshettiğini duyurdu.

Yorumlar
ERTUĞ
02 Mayıs 2019, Perşembe 09:56
YORUIM BUTONUNU KALDIRIN.2 GÜN ÖNCE YORUM YAPTIM YAYINLAMADINIZ.BAKANA SALLIYORUZ DİYEMİ YAYINLAMIYORSUNUZ.NE YAZIKKİ TÜRKİYEDEKİ TÜM BASIN KURULUŞLARI BU ŞEKİLDE KORKUTULUYOR.BİZ ACENTALAR ETS TUR SAHİBİ YÜZÜNDEN OTEL SATAMIYORUZ.NEREDEYSE TÜM OTELLER ETS DE BU YÜZDEN BİZE SATIŞ İZNİ VERMİYORLAR.YAZIKLAR OLSUN.
ERTUĞ
01 Mayıs 2019, Çarşamba 11:20
AL İŞTE AKP ZİHNİYETİ.HER YERDE KENDİNİ BELLİ EDİYOR.BENDE A GRUBU ACENTAYIM.MÜŞTERİM GELİYO OTEL SORUYOR AMA SATAMIYORUZ TEK YETKİLİ ETS TUR DENİLİYOR.ARKADAŞ BİZ BU BELGEYİ ALIRKEN BEDAVA ALMADIK.YILLIK AİDATLAR DEVLETE VERDİĞİMİZ VERGİLER.AYAKTA ZOR DURUYORUZ.GÜNAHTIR SESİMİZİ DUYUN.OTELLER ZATEN FİYAT KONUSUNDA BU SENE UÇTU MÜŞTERİLER KAÇIYOR.TÜRKİYENİN GİDİŞATI HİÇ İYİ DEĞİL.ALLAH SONUMUZU HAYREYLESİN.
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha