Dilin kemiği yoktur, ama insanın omurgası olmalı!

Ali Çavdar
Ali Çavdar Editör
13 Kasım 2024, 12:50

Söylenen sözlerin ardında durmak, sözlerin içeriği kadar önemlidir. Turizm sektöründe yaşanan bazı olaylar “dilin kemiği yok” ifadesini doğrular nitelikte olsa da, dilin kemiği olmasa bile insanın omurgası vardır ve olmalıdır; yani kararlılık ve tutarlılık, bu sektörde her zamankinden daha elzem hale gelmiştir.

Kişisel menfaatlerin sektör menfaatleri gibi gösterilmesi

Geçmişte TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın yakın dostu ve destekçisi olarak bilinen Cemal Kızıltan, dergicilik ya da gazetecilik tecrübesi olmamasına rağmen, TÜRSAB’da yayımlanması planlanan bir derginin basım işini üstlenmişti. Ancak “bu işi beceremiyorsun” denilerek proje başkasına devredildi ve bu durum Kızıltan’ın politik duruşunda çarpıcı bir değişime yol açtı. Önceleri Bağlıkaya’yı destekleyen sosyal demokrat çizgide olan Kızıltan, kısa sürede Turizm Bakanı ile yakınlaştı ve kişisel bir husumetin dili oldu.Sorun, kişisel menfaat uğruna yaşanan bu ani değişimdir. Dışarıdan yalnızca bir iş değişikliği gibi görünse de bu olay, sektördeki karmaşık ilişki ağını ve siyasetin çıkar mücadeleleriyle nasıl iç içe geçtiğini açığa çıkarıyor. Böylesi ani değişimlerin, etik değerlerin zayıf olduğu toplumlarda sıkça rastlanması olağandır.

Daha da dikkat çekici olan, Kızıltan’ın YouTube üzerinden sektöre dair eleştiriler yaparken deneyimli gazetecilere küçümseyici ifadelerle yaklaşarak onları meslekten dışlamaya çalışmasıdır. TÜRSAB Başkanı’nı “turizmci olmamakla” eleştirirken, sırtını sıvazlayan Turizm Bakanı karşısında suskun kalması belirgin bir çelişki olarak öne çıkmaktadır. Bu noktada Kızıltan’ın Bakan’ın politikalarını desteklerken TÜRSAB Başkanı’na karşı muhalefet sergilemesi, eleştirilerinin bağımsız ve cesur olmaktan çok, pragmatik bir çıkar doğrultusunda şekillendiği izlenimini veriyor. Hatta bu seçici tutum, Kızıltan’ın “TÜRSAB Başkanı’nın Ak Partili seveni yok” ifadesiyle kendi değer ölçütlerini belirlediği düşüncesini güçlendiriyor. Öyle ki, Ak Partili seveni olmayan birini zayıf ve/veya başarısız olarak değerlendiriyor.

Turizm sektöründe bağımsız bir duruşun önemi

Turizm sektörü, güçlü bir vizyon ve bağımsız bir duruş gerektirir. TÜRSAB gibi köklü bir kurumun başındaki liderin Bakan ile aynı çizgide olmaması, sektörün gelişimi için faydalı olabilir. “Sektörde yüz tane acenta var, gerisi sokak acentası” diyen bir zihniyetle aynı çizgide bir başkanı zaten sektör kabul etmeyecektir. Bakanlık sektöre genel politikalar belirlerken, TÜRSAB Başkanı’nın sahadan edindiği bilgilerle bağımsız bir bakış açısı sunması sektörde ilerlemeyi hızlandırabilir.

Pandemi döneminde hükümet, her türlü vergi ve harçta halka destek sağlarken Turizm Bakanlığı’nın turizm vergisini ödemiş olunsa bile ibraz edilmemesi durumunda astronomik cezalar getirmesi sorununu TÜRSAB çözüme kavuşturmuş ve kararı geri çektirmiştir. Bu zihniyet ile aynı çizgide yürüyen bir TÜRSAB başkanını kim ister? Turizm acentalarının hak ve menfaatlerini savunan kimse istemez.

Anadolu’daki binlerce aidat ödeyen acentanın hakkını savunmak, öncelikle bu aidatların neden bu kadar yüksek olduğunu ve acentaların neden görmezden gelindiğini sorgulamakla başlar. Bu sorgulamaların muhatabını belirlememek ise ya bilgi eksikliğine ya da kasıtlı bir yanıltma çabasına işaret eder. Binlerce acentayı yok sayan politikalara sessiz kalan “sözde kemiksiz diller” tarafından turizm acentalarının savunulması, sektördeki sorunların çözülmesini zorlaştırmaktadır. Bu yüzden, tüm acentaların çıkarlarını gözeten bir TÜRSAB yönetimi, sektörü her açıdan daha sağlam bir temele taşıyacaktır.

Bir kurumun arkasına saklanmak

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, medya ve iletişim stratejileri açısından turizm sektöründe önemli bir konuma sahiptir. Ancak TÜRSAB Bilgi Teknolojileri ve Medya İletişimi bölümünde çalışan Mesut Kanat’ın medya çalışmalarındaki etkisi, sektör içinde ciddi tartışmalara neden olmaktadır. Samsun Kent Haber’de yayımlanan bir yazıda Hüseyin Kırk, TÜRSAB’a yönelik eleştirilerinin ardından şantaj ve iftiraya maruz kaldığını iddia ederek bu durumdan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ve Mesut Kanat’ı sorumlu tutmaktadır. Bu iddialar, TÜRSAB’ın medya stratejilerine dair sektörde ciddi soru işaretleri yaratmıştır.

Mesut Kanat’ın TÜRSAB bünyesindeki medya üzerindeki etkisini abartarak hem kurum içinde hem de dışında kendini olduğundan daha yetkili, etkili ve hatta karar mercii gibi göstermeye çalışması, üye acentalar ve çalışanlar arasında rahatsızlık yaratmaktadır. Toplantı ve etkinliklerde sürekli ön plana çıkma, yetkisini olduğundan fazla ve aşırı vurgulama çabaları, TÜRSAB’ın kurumsal yapısında ciddi güven sorunlarına yol açmaktadır. Bu eleştirilere rağmen Kanat’ın görevini bu şekilde sürdürmesi, kurumdaki iç huzuru ve güveni zedelemekte olup, TÜRSAB’ın daha güçlü, katılımcı ve şeffaf bir yapıya kavuşabilmesi için Kanat’ın görev tanımının gözden geçirilip düzenlenmesi , mümkünse geri plana çekilmesi gerektiği açıkça görülmektedir. Üyelerinin eleştirilerini dikkate alarak hesap verebilir bir yönetim anlayışı benimseyen bir medya stratejisi, TÜRSAB’ın güvenilirliğini ve itibarını artıracaktır.

Objektif bakış

Turizm sektörü, yalnızca iş ağlarının gücüyle değil, aynı zamanda sağlam bir omurgaya sahip, söylediklerinin ardında duran sektör temsilcileriyle gerçek potansiyeline ulaşabilir. TÜRSAB ve diğer sektör aktörlerinin, sektörü ileriye taşımak için söylemlerinin ardında durarak tutarlılık sergilemesi gerekmektedir. Kamu kurumlarını, kamu yararı gözeten kurum ve yapıları geliştirmek, yüceltmek ve bu uğurda çalışmalar yapmak ülke menfaatinedir. Eleştiriler anlam kazandığında ve yapıcı bir temele oturduğunda, sektörde olumlu bir değişim sağlanabilir ve kalıcı bir güven ortamı inşa edilebilir.

Dilin kemiği olmayabilir; ancak sektör temsilcilerinin omurgasız bir tutum sergilemesi sektöre fayda sağlamaz. Doğru yönelim, yalnızca eleştiriyi değil, bağımsız bir vizyonu ve sektöre tutarlılık getirecek bir duruşu da gerektirir. Güçlü bir omurga, sektörün her koşulda güvenle ilerlemesini sağlar; bu sayede hem güven temelli ilişkiler hem de sürdürülebilir bir gelişim süreci mümkün olur.

Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.
Yorumlar
İlk yorum yapan siz olun.
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha