Haberler

Cavit Arı: Turizm Bakanı'na sesleniyorum, o verdiğin sözü tut!

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Turizm Bakanı’na seslenerek, villa turizmi yapan işletmelerin kapatılmasının sorumluluğunun Bakanlıkta olduğunu söyledi ve bizzat verilen sözlerin tutulmadığını vurguladı.

Cavit Arı: Turizm Bakanı'na sesleniyorum, o verdiğin sözü tut!

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Antalya başta olmak üzere villa turizmiyle geçinen birçok işletmenin kapanmasıyla ortaya çıkan mağduriyetleri gündeme taşıdı. Arı, bu işletmelerin kapanmasında Turizm Bakanlığı’nın ihmali olduğunu savundu.
Geçtiğimiz yıl yapılan yerel seçimlerden bir hafta önce Kaş ilçesinde gerçekleşen bir toplantıyı hatırlatan Arı, Turizm Bakanı’nın burada verdiği sözleri şu şekilde aktardı:
“Devlet, sizi niye kandırsın? Kapatmak devletin işine gelmez, araştırın, devlet aksi halde devlet olmaz, Hükümet düşer. Bu işin maliyeti var. Burada yöreden heyetler oluşturacağız ve sonuçta bu işlere çare bulacağız.”
Arı, seçim öncesi verilen bu sözlerin tutulmadığını belirterek, “O Sayın Bakan bir siyasetçi edasıyla oradaki vatandaşı tabii ki seçim öncesi ikna edecek… Şimdi soruyorum: Bu sözünüzün arkasında neden duramadınız? Neden bu işletmeler kapandı?” dedi.

Vergisini alıp sonra kapattınız

Antalya, Kaş, Kumluca, Fethiye ve ülkenin birçok yerinde villa turizmi yapan, ruhsatsız olsa da Maliye tarafından vergilendirilen işletmelerin faaliyetlerinin durdurulduğunu belirten Arı, şu ifadeleri kullandı:
“Her ne kadar izinsiz yapı niteliğinde olsa da bu ülkede bir gerçek var. Örneğin, Antalya’da Kaş, Kumluca ve Fethiye ve hatta ülkenin birçok yerinde faaliyette bulunan ama -tekrar söylüyorum tırnak içerisinde- izinsiz olarak yapılması nedeniyle ruhsatı olmayan ancak bu yapılar biter bitmez Maliyenin hemen o işletmenin tepesine çökerek vergisini aldığı ve adını ‘villa turizmi’ olarak ifade ettiğimiz o işletmeler bugün başta Antalya olmak üzere hemen hemen birçok yerde kapanmış durumda.”
Arı, bu kapatmaların geniş bir mağduriyet zinciri yarattığını ifade etti:
“Hem bu işletmeciler mağdur hem bu tesislerde kalacağım diye avanslar gönderenler mağdur hem de bu işletmelere güvenerek oralarda iş yeri açan esnaflar mağdur.”

Bakanlık görevini yerine getirmedi

Villa turizmi yapan işletmelerin izin alma sürecine ilişkin de eleştirilerde bulunan Cavit Arı, sürecin tıkanmasında Bakanlığın sorumluluğunu vurguladı:
“İzin belgesi verme görevi Turizm Bakanlığı’na ait iken süresi içerisinde gerekli incelemeler, değerlendirmeler yapılmadığı için izin alamayanlar -bugün işletmeler kapalı vaziyette- bu vatandaşlarımız mağdur.”
Arı, yeniden bir süre tanınması gerektiğini belirterek Bakanlığa çağrıda bulundu:
“Geçen yıllarda nasıl ki bir uzatma verildi, bir süre verildi ise şimdi de en azından 31/12/2025 tarihine kadar yeniden bir süre verilmeli ve sezonun tam başı olan, mayıs ayının sonu, haziranın başı olan bugünlerde, üstelik de tam iş yapılacak olan bayram arifesinde bu tesislerin açılması ve yeniden süre verilmesini o vatandaşlarımız adına talep ediyorum buradan.”
Sözlerini bir kez daha net bir çağrıyla sürdüren Arı, “O Turizm Bakanına tekrar sesleniyorum, o verdiğin sözü tut diyorum” dedi.

Yangına dayanıklı kapı yönetmeliği otelleri kapatıyor

Cavit Arı konuşmasında yalnızca villa turizmini değil, otel işletmeciliğini de etkileyen yangına dayanıklı kapı zorunluluğuna değindi.
“Basit konaklamalı tesisler olarak geçen otellerimiz var, sorun yaşıyorlar; bir kısmı, belki de çoğunluğu kapanma tehlikesiyle karşı karşıya ve bunların içerisinde turizm belgeli olanlar da var.”
Bu sorunun özellikle Kartalkaya’daki yangından sonra yeniden gündeme gelen yönetmeliklerden kaynaklandığını belirten Arı, kapıların değiştirilmesinin fiilen mümkün olmadığını dile getirdi:
“Bu talebin bugünlerde ortaya çıkmasıyla binlerce, yüz binlerce kapının yetişmesi mümkün değil. O nedenle şu an bu oteller kapanma riskiyle karşı karşıya ve bugünlerde kendilerine gönderilen ihtarlarla kapanma sürecine girmiş durumda.”
Yönetmelikte belirtilen özel boya bulunmadığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Efendim, boyayla bu olay çözülebilir deniyor ama 2007 yılındaki Yangın Yönetmeliği’nde geçen boya piyasada yok, piyasada olan boya yönetmelikte yok.”

Tarihi yapılarda yönetmelik krizi

Arı ayrıca Antalya’nın Kaleiçi semtinde bulunan tarihi binaların da aynı yönetmelik nedeniyle zarar görebileceğine dikkat çekti:
“Bu binalar ahşap yapı, her tarafı ahşap ama deniyor ki ‘Oda kapısını yangına duyarlı yap, yapmazsan kapanacak’. Ya, binanın her tarafı ahşap, her tarafı ahşap olan binanın sen oda kapısını efendim, yangına duyarlı kapıdan tak.”
Bu binalarda herhangi bir değişiklik yapılabilmesi için Anıtlar Kurulu’ndan izin alınmasının şart olduğunu hatırlatan Arı, yaşanan ikilemi şöyle özetledi:
“Şimdi, otel sahibi ya otelini kapatacak ya da izinsiz kapı değiştirecek; o zaman da bu tarihî binanın dokusuna zarar verecek, suç işleyecek.”
Tarihi ve kültürel mirasın korunması için bu yapılara özel düzenleme getirilmesi gerektiğini belirterek sözlerini tamamladı:
“En azından benzeri yapıların, tarihî binaların zarar görmesinin önüne geçmek zorundayız. Bunlar kültürel mirastır.”

Yorumlar (0)