Can Ataklı: Evlere şenlik bir Turizm Bakanımız var

Can Ataklı: Evlere şenlik bir Turizm Bakanımız var
15 Ağustos 2019, 11:46
Bugünkü yazısında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a eleştirilerde bulunan Sözcü Yazarı Can Ataklı, “Evlere şenlik bir Turizm Bakanımız var” başlığı attı.

Sözcü Yazarı Can Ataklı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un bayram öncesi tatille ilgili açıklamasını ve şirketi Ets Tur’un Yunan Adaları turlarını eleştirdi.

Ersoy’un kendi otellerini baz alarak bu tür açıklamalar yaptığını ifade eden Ataklı, “Eh oteller dolu olduğuna göre tatile ne gerek var değil mi?” diye sordu.

Ets Tur’un Yunan Adalarına yaptığı gemi turlarıyla ilgili de “Kiraladığı Yunan gemisine müşteri bulmak için “Yunan adalarına vizesiz yolculuk” diye bas bas bağıran reklamları da devam ediyor. Şu AKP içinde bir Allah'ın kulu da çıkıp “Yahu bu bakan ülkeleri karıştırdı galiba, Türkiye'nin turizmini geliştirmek zorunda” demiyor.” Şeklinde yazdı.

Can Ataklı’nın yazısının Bakan Ersoy’la ilgili kısmı şöyle:

İnanmayacaksınız ama hâlâ duyduğuma inanmak istemiyorum.
Turizmin başına bakan olarak getirilen otel sahibi, bu bayram tatilinin uzatılmasına karşı olduğunu söylerken, “Zaten oteller de doldu” demişti.
O zaman da yazıp hafiften dalga geçmiştim ama yine de“Olmaz böyle şey” demekten kendimi alamıyorum.
Ama ne yazık ki, Türkiye bir çadır devleti gibi yönetildiği için bu beyan doğru. Zaten kulaklarımızla da duyduk, yeni Türkiye dedikleri yer böyle bir şey oldu.
Muhtemelen bu bakan, kendi otel müdürlerine “Benim otellerde doluluk durumu nedir?” diye sorduktan sonra “Efendim maşallah, sayenizde hiç boş yerimiz yok” cevabını alınca bütün otellerin dolu olduğunu düşündü.
Eh oteller dolu olduğuna göre tatile ne gerek var değil mi?
Aynı bakanın, kiraladığı Yunan gemisine müşteri bulmak için “Yunan adalarına vizesiz yolculuk” diye bas bas bağıran reklamları da devam ediyor.
Şu AKP içinde bir Allah'ın kulu da çıkıp “Yahu bu bakan ülkeleri karıştırdı galiba, Türkiye'nin turizmini geliştirmek zorunda” demiyor.
Böylelikle tarihimizde ilk kez ülkemizin Turizm Bakanı olarak atanan kişisi, komşu bir ülkenin turizmine katkı sağlamak için çırpınıyor.
Yunanistan, bu bakana maaş veya komisyon verse yeridir yani.

BUNU YAZMAK GEREK

Oteller doldu dolmasına da bunu da görmezden gelemeyiz

Turizme bakan kişi, “otellerin dolu olmasından” büyük memnuniyet duyuyor.
Orası güzel de dolu olan oteller müşterilerine nasıl hizmet verdi, ona da bakmak gerekmiyor mu?
Almanya'dan tatil için gelen bir gurbetçinin anlattıklarını ibretle dinledim.
Adı bende saklı gurbetçi, “Almanya'dan rezervasyon yaptırıp geldik. Beş yıldızlı otel dediler bir de ne görelim, meğer üç yıldızmış” diyor.
Hesapta her şey dahil ama yiyebilirsen ye.
Gurbetçi, “Otel ucuz olunca et yemeği hiç yok gibi, dayanmışlar tavuğa” dedikten sonra devam ediyor; “Avrupalı turist kaçmış, yerini eski Sovyet ülkelerinden gelenler sarmış, bir de Araplar. Her şey dahil sistemi ile süt ayran, peynir, tereyağı, hakiki bal bulunmaz hale gelmiş. Barlarda ise ne idüğü belirsiz içkiler duruyor.”
Tatili burnundan gelen gurbetçinin anlattıkları bitmiyor.
Diyor ki, “Bir şişe suyu bile 10 liraya satıyorlar otellerin dışında. Soruyorsun; ‘Abi hepsi iki buçuk ay iş yapıyoruz sonra bunu yiyoruz' diyorlar. Ayrıca esnaf, otelinden çıkan turisti de rahat bırakmıyor. Rusça, Arapça, çığırtkanlar sarmış pazar yerlerini.”
Gurbetçi vatandaş, “En çok da farklı fiyat uygulanması rahatsız ediyor” dedikten sonra şöyle devam ediyor; “Türkiye'ye bir Alman aileyi de davet etmiştik. Ama onların yanımızda olması çok sorun çıkardı. Çünkü her yerde bize ayrı, onlara ayrı fiyat uygulamaya kalktılar.”
Örneğin Tekirova'da teleferik gezisine katılmak istemişler. Bizim gurbetçiden adam başı 130 lira istenmiş ama Alman aileden kişi başı 400 lira talep etmişler.
Bu gurbetçi kültür turizmine de merak olduğunu belirterek, müzeleri de gezmek istediklerini, kendisine müze kartı alabildiği halde Alman uyruklu eşine bu karttan verilmediğini, bu nedenle eşinin müzelere daha pahalı girebildiğini söylüyor.
Son olarak gurbetçimizin fiyat tespitlerine de göz atalım; Şişe Su (simit arabalarında); Aksaray metrosu çıkışı 1 lira, Laleli civarı 1.5 lira, Sultanahmet 2 lira, Topkapı Sarayı içindeki tablacıda 6 lira. Simit normalde 1 lira, havaalanında 9 lira. Taksi havaalanından gideceğin otele taş çatlasa 150 lira iken yabancıya, gurbetçiye 50 Euro.
Bilmem turizme bakanlar bu gurbetçinin şikayetlerine kulak verirler mi?

Yorumlar
GK
16 Ağustos 2019, Cuma 01:51
arastirmadan yazilirsa ortaya boyle bir yazi cikiyor, Bakanin sahip oldugu seyehat sirketi gemi seyehat programini yillardır yapiyor, ayrica agustos ayi gibi yuksek fiyat bir sezonda yurtdisindan gelen turistlerin ortalama seyehat sureleri 9 gun iken neden 3-4 gecelik yerli turist konaklamalarıyla otelleri doldurup bu ulkeye gelecek doviz girdisi engellensin. ayrıca kendisi 9 gunluk tatil istemeyerek bir bakima kendi yerli seyahat acentesine tersi hizmet ediyor, eminimki 9 gunluk tatil istese diyeceksiniz ki kendi acentesi icin calisiyor... elestiri evet ama mantikli ve etik olani. ilk defa turizmin icinden ulu orta uyumayip imamhatip.mezunu turzimle alakasi olmayan bir bakan var sektörün ihtiyaclarini cok iyi biliyor ve en buyuk acigimiz olan tanitim konusunda cagir acacak bir atilimi gerceklestirirken cok ucuz elestiriye kacmissiniz Can bey....
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha