Başkan yorgun; hem de çok...

Hamit Kuk
Hamit KukPasso Tour
06 Kasım 2017, 15:35

Geçen hafta Ankara’daydık. Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) olarak 3. Turizm Şurasına davetliydik. Üyelerimize ve sektöre karşı taşıdığımız sorumluluğun gereği, şuraya katkı yapmak istedik ve üç adet tebliğ sunduk. Hepsi de kabul edildi ve tebliğler kitabında yayınlandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın organize ettiği ve Sayın Cumhurbaşkanımızın açılışını yaptığı 3. Turizm Şurası oldukça başarılıydı. Şura boyunca turizm sektörünün ileri gelenleri olarak hemen herkes oradaydı. Bu süre zarfında hem turizmin sorunları ve hem de geleceğiyle ilgili yapılması gerekenler konuşuldu ve tartışıldı. Özellikle, turizmle ilgili olan bakanlıkların turizme olan ilgisi ve sayın bakanların söylemleri herkesi mutlu etti.

Ankara’daki şurada sadece turizmin sorunları konuşulup tartışılmadı. 2-3 Aralık 2017 de yapılacak olan TÜRSAB seçimlerini de çok konuşuldu. İlginç olan ise, seyahat acentelerinin haricinde turizmin diğer aktörlerinin de TÜRSAB seçimlerinin sonuçlarını büyük bir merakla bekliyor olması. Bu nedenle Ankara'da konu dönüp dolaşıp mutlaka TÜRSAB seçimlerine geliyordu...

TÜRSAB’ın mevcut yönetim kurulu üyelerinden bazılarının da bulunduğu ayaküstü sohbetlerde Başaran Bey'in çekilmesi ve yerini gençlere bırakması gerektiği meslektaşlarımız tarafından sıklıkla dile getirildi. Bu kısa sohbetlerde, yönetim kurulu üyeleri her he kadar “başkanın daha yapacakları var” deseler de, hemen hemen herkesten “20 yılda yapamadığı neyi yapacak?” şeklindeki cevaplar alınca daha derin mevzulara giremediler.

Ben Başaran Bey'i Şura'nın ilk günü gördüm; ondan sonra bir daha ortalıkta hiç görünmedi. Şuranın ikinci ve üçüncü günlerinde yapılan komisyon toplantılarına katılmadı. Fakat Çetin Bey, Davut Bey ve Numan Bey katıldılar ve haklarını verelim canla başla çalıştılar.

3. Turizm Şurasına katılan birçok turizmcinin ortak görüşü Başaran başkanın çok yorgun ve bitkin gözüktüğü, eski günlerdeki gibi şen şakrak olmadığıydı. Hani son günlerde siyasette konuşulan “metal yorgunluğu” belki de Başaran Bey'in durumunu özetleyen en iyi ifade oldu.

Anlaşılan yaşı 70’e gelmiş birisi için artık bu yorucu tempoyu kaldırmak artık çok zor. Sen ne kadar istersen iste bünye buna müsaade etmiyor. Gerçekten yaşlandığı için mi yorgun, yoksa bu dönemde herhangi bir sağlık sorunu mu var bilemiyorum, ama 3. Turizm Şurasında gördüğüm Başaran Bey dalgın, keyifsiz ve çökmüş bir haldeydi.

Turizm Şurası koridorlarında sohbet ettiğim bir meslektaşım, Başaran Bey seçim toplantılarında “çok dağınık, heyecandan yoksun ve etkisiz konuşmalar yapıyor” dedi. “Hatta olur olmaz yerlerde fıkralar anlatan başkan artık fıkra da anlatmıyor” diyerek gülüştük!

Şaka bir yana, her seçim döneminde TÜRSAB'daki geçmişi tartışılan ve yaptıklarından çok yapamadıklarıyla gündeme gelen Başaran Bey için bu seçim, belki de yolun sonu olabilir. Çünkü karşısında son üç dönemin en tecrübeli muhalefeti var.

Eski başkan adaylarından tutun da bir zamanlar Başaran Bey'in en yakınındaki bazı BYK yönetimleri ve hac-umre acentalarının muhalefete desteğini açıkladığı bir dönemdeyiz.

Firuz Bağlıkaya ve Hasan Erdem gibi iki muhalefet aday tüm egolarını bir kenara bırakarak koşulsuz birleşmiş ve bu sefer seçimi kazanacaklarına inanmış bir şekilde seçime hazırlanıyorlar.

Şimdi sıra Hüseyin Kırk’ta! Kulislerde konuşulan şey “bir bölen” olmaması için onunda koşulsuz bir şekilde diğer muhalefetle birleşmesi gerektiğidir.

Artık bu dönemde hiçbir bahanenin veya birtakım hesapların arkasına sığınmadan daha güçlü bir TÜRSAB oluşturmak zorundayız. Tabii Hüseyin Bey'in başka hesapları yoksa!

Sonuçta, çok verimli geçen 3. Turizm şurasıyla beraber hükümetimiz tarafından Türk turizmin yol haritası yeniden hazırlanıyor. Bu dönemde tıpkı diğer turizm birliklerinde olduğu gibi TÜRSAB’a da çok iş düşecek.

Hal böyle olunca turizm gibi dinamik bir sektörün en önemli yapı taşı olan TÜRSAB’ı yaşı 70’e gelmiş bir insanın taşıması artık mümkün görünmüyor. Krizin yaralarını sarmak ve ileriye daha güvenli bakmak için TÜRSAB’ın genç ve dinamik bir yapıyla yönetilmesi gerekiyor.

Artık, seyahat acentacılığı mesleğini tekrar şaha kaldırmanın zamanı gelmedi mi?

Sağlıcakla kalın.

Not: Yazının sorumluluğu yazarına aittir. www.turizmajansi.com ile bağlantı kurulamaz; doğacak hukuki sonuçlardan site sorumlu değildir.
Yorumlar
Emir Hancı
13 Kasım 2017, Pazartesi 01:56
20 yıl boyunca işini gücünü bırakıp TÜRSAB’a başkanlık yapan adamın TÜRSAB’dan başka işi yoktur demektir. TÜRSAB’dan başka işi yoksa TÜRSAB’dan nemalanıyor demektir. Bunu savunan turizmciler var? İnanılır gibi değil. Birde turizmcileri akıllı gün görmüş insan sayıyorlar? Hayret. Bir insan 20 yıl bir STK’da görevde kalıyorsa ve hem de hiç bir şey yapmadan bunun tek bir sebebi var. Oda o bu STK’da yönetecek başka adam yoktur. Bunu her TÜRSAB üyesi kendine bir hakaret olarak almalıdır. Çünkü bu övünülecek veya başarı olarak gösterilecek bir durum değildir. Bu olsa olsa sadece sömürenlerin sömürülenler tarafından savunulması anlamını taşır.
Ercüment Şimşek
13 Kasım 2017, Pazartesi 01:55
Olaya bir de şöyle bakmak lazım. Bir insan 20 yıllık hizmet süresine sığdıramadığı ne var ki yeni dönemde aday oluyor? Bunun cevabı şudur; ya o makamda ballı işler var ya da o kadar beceriksiz ki 20 yılda yapmayı başaramadığı için bir 2 yıl daha görev istiyor. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde bir Sivil Toplum kuruluşuna 20 yıl başkanlık yapılmaz. İnsanlar varsa yapacakları gelir 1-2 dönemde yaparlar ve yerlerini yenilerine bırakırlar. Eğer birisi bir yerde uzun süre kalıyorsa ve hele işini gücünü bırakıp kalıyorsa orada beklediği birtakım “nemalar” vardır demektir.
DURSUN YILDIRIM
12 Kasım 2017, Pazar 11:49
Başaran beyin hataları olmadı mı ? Elbette oldu. Ama bu acımasızca eleştiriyi hak etmediğini düşünüyorum. Ne zaman bir derdimiz olsa aramızdaki tek engel sekreterlerdi... o an ulaşamasak bile bir gün sonra bize geri dönen bir başkanımız var. Bizim alanımız olmasa bile müze giriş biletlerinden indirim sonucu ciddi kar marjı sağlayan arkadaşlarımız oldu. Yiğidi öldür hakkını ver. Allah uzun ömür versin başaran bey başımızda olsun. Olmayacaksa onun yeri TÜRKİYE'NİN KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI dır. İnsallah Bakan olduğu günleri görürüz....
Hüsnü Aytekin
07 Kasım 2017, Salı 09:18
Turizme gönül veren arkadaşlar elbette kendilerinin TÜRSAB çok iyiidare edeceklerini düşününüyorlardır. bundada haklı olabilirler. yalnız bu arkadaşların unuttukları veya görmezden geldikleri konu TÜRDAB başkanı olunca kendi işletmelerine vakit ayırabilecekleri zamanı bulabileceklermi yoksa işletmelrinden arta kalan zamanımı TÜRSAB ta değamanı bile olmuyor. erlendirmeyi düşününüyorlarsa bu mümkün gözükmüyor. Başaran Ulusoy neredeyse gününün 14*15 saatini TÜRSAB harcıyor. neredeyse ailesine çocuklarına torunlarına ayıracak zamanı bile olmuyor. 7/24 saat hizmet verecek işkaygısı olmayacak bir başkan adayının yararlı olacağı kaçınılmaz bir gerçektir. Adayların durumlarına bakıldığı zaman bu kadar vakti ayıracak zamanlarının olmadığı görülüyor. TÜRSAB sorunları çok olan ve her dakika bir yerlerde toplantı ziyaret yanında bakanlıkla olan koordinasyon çalışması olmasına dayanacak yiğit bir adamın başkanlığa aday olması çok önemlidir. iyibir iş adamı olmak yabancı dil bilmek yeterli kriter d
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha