Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy geçtiğimiz hafta basına verdiği demeçte hakkında ağır ifadeler kullandığı TÜRSAB yönetimini “kokuşmuş bir yapı” olarak nitelendirmişti. Bakan Ersoy'un tepki çeken ifadelerinin ardından TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya sert bir açıklama yaparak “O kötü kokular kendinize verdiğiniz tahsislerden kaynaklanıyor olabilir mi?” şeklinde cevap vermişti.
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya TÜRSAB TV'de gazeteci Mehmet Güneli moderatörlüğünde gerçekleşen "Firuz Bağlıkaya ile TÜRSAB Gündemi" özel yayınında çarpıcı açıklamalar yaptı.
Bakan bey makamının gücüyle adeta tek kale maç yapıyor ama tek kale maç sonsuza kadar gitmez
Bakan Ersoy'un TÜRSAB hakkındaki sözlerini değerlendiren Bağlıkaya, Ersoy'un güçlü ve turizmle ilgili manipülasyonlara itiraz eden yanlışa yanlış diyen TÜRSAB istemediğini söyledi. Ersoy'un istediği televizyona çıkıp istediği demeci verdiğini adeta tek kale maç yaptığını belirten Bağlıkaya şöyle konuştu: " Tek kale maç sonsuza kadar gitmez. Bakan bey bir açıklama yaptı. Bizde gerekli olduğunu düşündüğümüz cevap verdik. TÜRSAB'a, bana, şirketlerime bütün yapılan haksızlıkların tamamını meşrulaştırmak için bizi her yerde olmadığımız gibi anlatıyor Sayın Bakan. Bizimle ilgili doğru söylemiyor. Bizi hükümetle devletle karşı karşıya getirmek için her şeyi yapıyor. Biz bundan önceki tüm bakanlarımızla son derece uyumlu çalıştık, hala hepsiyle saygı-sevgi ilişkimiz devam ediyor. Beni tarif ettiği adam değilim ben. Sahtekarlık yapıp rüşvetle ihale alan, insanların aileleriyle ilgili sağda solda haberler yaptıran, başında bulunduğu kurumu bir siyasi partinin aparatı yapan, devletine, onun seçilmiş hükümetine karşı husumet içinde olan, Cumhurbaşkanımızın tercihlerine, takdirlerine karşı tavır alan, atadığı kişilerin yerine göz diken, atadığı kişilerin altını oymak için fırsat kollayan bir kişi olarak anlatıyor bizi. Ben böyle birisi değilim ki. Bizi daha rahat dövmek, TÜRSAB'ı daha rahat kapatmak için, müfettişleri rahat rahat gönderebilmek için bizi böyle tanıtıyor. Bunları iddia edenlerle biz her ortamda birebir delikanlı gibi konuşmaya tartışmaya hazırız.
Bakan'ın yanlışa yanlış diyen, güçlü bir TÜRSAB istemiyor!
İftira, yalan, dedikodunun meslek edinildiği bir dönemden geçiyoruz. Asıl amaç ne burada peki. Güçlü bir TÜRSAB istenmiyor. Turizmle ilgili manipülasyonlara itiraz eden bir TÜRSAB istenmiyor. Tekeline itiraz eden bir TÜRSAB istenmiyor. Doğruları söylemeyeceksin. Bazı kişilerde bu aradaki çatlaklardan yararlanmak istiyor.
Mehmet beyden önce hiçbir Turizm Bakanıyla sorun yaşamadık
Sayın Bakan'ın çalıştığı ilk ve tek TÜRSAB Başkanı benim. Mehmet bey benim çalıştığım neredeyse onuncu Bakan. Mehmet beyden önce ne benim ne TÜRSAB'ın sorun yaşadığı Turizm Bakanı olmadı. Bu kurumun kimseyle sorunu olmadı. Tam tersine son derece iyi ilişkiler geliştirdik. Ve halen devam ediyor bu ilişkiler. Bir tek siz bakan olduğunuzda mı bu kurum kötü, uyumsuz oldu. Kabahati, suçu biraz kendinde aramaz mı insan.?
Biz kavga istemiyoruz, yeter artık: TÜRSAB'la uğraşmaktan sıkılmadınız mı?
Biz Bakanla böyle sorunlu bir ilişki istemiyoruz, biz münakaşa istemiyoruz, biz kavga istemiyoruz, birlikte çalışmak istemiyoruz. 'Hayır ben size hakaret edeceğim' derse o zaman bizde cevap vermek durumunda kalıyoruz. Bakan'ın tavrı bir tek TÜRSAB'la ilgili değil ki. Şirketlerimize de aynı muamele yapılıyor. Biz şu anda meşru müdafaa hakkımızı kullanıyoruz. Yeter artık. Bıkmadınız mı, sıkılmadınız mı TÜRSAB'la uğraşmaktan. İnsanları arayıp bizimle görüntü vermemeleri için bizimle işbirliği yapmamaları için telkinde bulunacağınıza tam tersini yapın daha önceki Turizm Bakanlarının yaptığı gibi.