Antalya bahane değil, başarı üretti!

Antalya, 2025 Yılı D-8 Turizm Şehri Ödülü’nü kazanarak dünya sahnesinde adını bir kez daha altın harflerle yazdırdı. Bu prestijli ödül, Antalya’nın turizmdeki başarısını taçlandırdı. Ancak bu başarı, yalnızca bir plaketin ötesinde; zorluklara, imkânsızlıklara ve bitmek bilmeyen bir azme dayanıyor. Antalya, bahane değil, çözüm üreterek kazandı.

Bahaneler değil, başarı hikayesi

Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un, Böcek’in turizm gelirlerinden yerel yönetimlere pay talep etmesi üzerine 'Bahane üretmeyin, çözüm üretin' çıkışı çok konuşulmuştu. Ancak Böcek’in cevabı bu ödül oldu. Üstelik bu başarı, kısıtlı bütçeler ve sınırlı kaynaklarla hayata geçirilen projelerle geldi.

Antalya’nın ödül hikâyesi, yalnızca şehri yönetenlerin değil, her düzeyde emeği geçenlerin ortak zaferidir. Rehberinden esnafına, otelcisinden belediye çalışanlarına kadar herkesin alın teri bu ödülde parlıyor. Antalya, yalnızca turistlerin değil, hayalleri olan insanların da şehri.

Bakanlık çalışmaları da yadsınamaz

Tabii ki, bu ödül yalnızca yerel yönetimin çabalarıyla kazanılmadı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın havalimanı kapasitesini artırması, çevre projelerine verdiği destek ve mavi bayraklı plajların korunmasına yönelik çalışmaları bu hikâyede önemli bir yer tutuyor. Bakan Ersoy liderliğindeki yatırımlar, Antalya’nın turizmdeki cazibesini artıran güçlü bir temel oluşturdu.

Ancak burada dikkat çeken bir eksiklik var: Eğer Bakanlık ve yerel yönetim güçlerini birleştirseydi, bu başarı yalnızca bir ödülle sınırlı kalmaz, sürdürülebilir bir hikâyeye dönüşebilirdi. Turizmin geleceği, yalnızca büyük projelerle değil, iş birliğiyle mümkün.

Antalya’nın haklı talebi

Antalya, her yıl 30 milyona yakın turisti ağırlarken, yalnızca 2,7 milyonluk yerleşik nüfusa göre bütçeden pay alıyor. Turistlerden toplanan konaklama vergisi ise merkezi hükümetin kontrolünde kalıyor. Avrupa’nın turizm başkentlerinde bu vergiler yerel yönetimlere bırakılıyor ve altyapı projelerinden çevre düzenlemelerine kadar şehrin ihtiyaçları için kullanılıyor. Antalya da bu hakkı talep ediyor. Başkan Böcek’in çağrısı net: 'Bu gelir Antalya’nın ve burada harcanmalı.'

Birlikte daha güçlü

Antalya’nın bu ödülü kazanması, iş birliğinin gücünü gösteriyor. Bakanlık ve yerel yönetimler el ele verirse, Antalya yalnızca bugünün değil, geleceğin de turizm başkenti olabilir. Sürdürülebilir turizm, yalnızca fiziksel yatırımlarla değil, dayanışmayla mümkün.

Antalya, bahane değil, başarı üreten bir anlayışla hareket etti ve kazandı. Şimdi, bu ödülü sürdürülebilir hale getirmek için herkesin aynı masada buluşması gerekiyor. Çünkü turizm, yalnızca ekonomik bir başarı değil; kültürel, sosyal ve çevresel bir sorumluluk meselesidir.

Başlangıçlar için el ele

Bu ödül, Antalya için bir son değil, bir başlangıçtır. Bu ödülü kalıcı bir başarıya dönüştürmek, ancak birliktelikle mümkün. Yerel ve merkezi yönetimlerin aynı hedefe odaklanması, Antalya’yı dünya turizminin değişmez liderlerinden biri yapabilir.

Antalya’nın başarısı, yalnızca Antalya’nın değil, Türkiye’nin başarısıdır. Şimdi, geleceği inşa etmek için harekete geçme zamanı. El ele verilirse, Antalya’nın ışığı yalnızca bugünü değil, yarını da aydınlatacak!