Ankette çarpıcı sonuçlar: Tatile susamışız!

Ankette çarpıcı sonuçlar: Tatile susamışız!
09 Mayıs 2020, 13:32
İki üniversitenin ortak yaptığı ankette katılımcılara 'Bu yıl tatile çıkmak istiyor musunuz? diye soruldu. İşte katılımcıların cevapları....

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Uluslararası Helal Turizm Derneği (IHATO) iş birliğinde, “COVID-19’un İç Turizm Talebine Etkileri” başlıklı bir rapor hazırlandı.

Tatil bütçesi 5 bin liradan az 789 katılımcı üzerinde anket

Akdeniz Üniversitesi ve Kastamonu Üniversitesi’nden akademisyenlerin destekleriyle hazırlanan rapor 23-30 Nisan tarihleri arasında, Türkiye’nin 61 şehrinde ikamet eden, 31-40 yaşları arasında, yıllık ortalama tatil bütçesi 5 bin TL’den az 789 katılımcının görüşlerinden elde edilen veriler doğrultusunda hazırlandı.

'Bu yıl kesinlikle tatile çıkmak istemiyorum' diyenlerin oranı yüzde 19.9'da kaldı

Rapora göre “Bu yıl artık kesinlikle tatile çıkmak istemiyorum” diyenler sadece yüzde 19,9’da kaldı. Bu da ankete katılan her 5 kişiden sadece birinin tatilden tamamen vazgeçtiği anlamına geliyor. Katılımcıların yüzde 53.1’i “Salgının geçtiğine ikna olursam tatile çıkmayı yeniden düşünebilirim” derken, “Salgın geçer geçmez kesinlikte tatile çıkmak istiyorum” diyenler yüzde 27’yi oluşturdu.

Otel tatili konusunda kararsızlar

Katılımcıların yüzde 39’u 2020 yılı içerisinde “bir otelde kalarak” tatil yapma konusunda kararsız. Her üç katılımcıdan biri ise bu yıl “bir otelde kalarak” tatil yapmak istemediğini belirtiyor. Ancak kararsızları olumlu etkileyecek koşulların oluşması ile otelde tatile yönelik talep daralmasının en fazla yüzde 33 bandında tutulabileceği tahmin ediliyor.

Konjonktürel turist profili: Endişeli istekliler

Her on katılımcıdan 7’si virüsün kendilerine de bulaşabileceğini düşünüyor ve endişeli. Katılımcıların yüzde 44’lük bir oran ile çoğunluğu, Türkiye genelinde vaka sayısı ancak 10 kişinin altına düşünce kesinlikle tatile gitmeyi düşüneceğini ifade ediyor. Bu durum katılımcıların “endişeli” olduğunu işaret ediyor. Öte yandan vaka sayısındaki azalma ile turizme talep arasında da ters orantılı bir tutumun oluşacağı görülüyor. Öyle ki, tüm Türkiye genelinde vaka sayısı bin kişinin altına düştüğünde, kesinlikle tatile gitmeyi düşüneceğini belirtenlerin oranı yüzde 40 düzeyinde gerçekleşiyor ve buraya kadarki bulgular birlikte okunduğunda, insanların endişeli olmalarına rağmen, tatile gitme konusunda da “istekli” oldukları anlaşılıyor.

“Büyük karar” ayı: Haziran!

Salgın haziran ayında tamamen bitmiş olur ise katılımcıların yüzde 55’i bu yaz gönül rahatlığı ile bir otelde kalarak tatil yapabileceklerini belirtiyor. Haziran, katılımcıların çoğu için hem salgınının bitişinin beklendiği ayı hem de kendi planları için kritik olan ayı işaret ediyor. Bu nedenle haziran ayında vaka sayılarının ülke genelinde 100 kişinin altına düşmesi durumunda, katılımcıların yüzde 56’sının tatile psikolojik açıdan hazır hale geleceği anlaşılıyor. Öte yandan katılımcıların yüzde 88’i haziran ayından sonra tatile çıktıklarını belirtiyorlar. Bu durum, salgınla mücadelede haziran ayı sonuna kadar yakalanacak başarının, iç turizm talebi için kararı kritik düzeyde etkileyeceğini ortaya koyuyor.

Süreçte Kritik Bir Adım: Sertifikaya Güven Sağlamak!

Otellerin COVID-19 sonrasında hijyen kriterlerini sağladığına dair almış oldukları/alacakları kalite/standardizasyon sertifikalarına kesinlikle güvenenlerin oranı yüzde 10 iken kesinlikle güvenemeyenler”in oranı yüzde 17 olarak belirlendi. Bu oran, bu yıl kesinlikle tatile çıkmayacağını belirtenlerin oranı (yüzde 20) ile uyum gösteriyor. Ancak sertifikaya kısmen güven oranı ise yüzde 73 düzeyinde.(Dünya)

Yorumlar
İlk yorum yapan siz olun.
 
  Yorum için en fazla 1000 karakter girişi yapılabilir!
captcha