Turizm sektöründe markalaşmanın yalnızca mimariyle değil, duygusal bağ kurabilen hikâyelerle mümkün olduğunu belirten Turizoom International Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Aksu, yeni otel yatırımlarının ruhunu tanımlayan açıklamalarda bulundu. Aksu’ya göre artık oteller, yalnızca konaklama alanı değil; bulunduğu coğrafyanın hikayesini misafirlere anlatan yaşam mekânları olmalı.
Ali Can Aksu şunları söyledi:
“Yeni yapılacak otellerin mutlaka bir hikayesi olmalı”
“Yeni yapılacak otellerin mutlaka bir hikayesi olmalı. Bir otel, yalnızca duvarlardan, mobilyalardan veya mimariden ibaret değildir. Bir otel, hikayesini misafirin ruhuna anlatabilen bir yaşam alanıdır. Yeni yatırımların en büyük farkı, bir konseptten öte bir kimlik taşımasıdır. Her otel, bulunduğu şehrin kültürünü, coğrafyasını, insanını ve enerjisini içinde barındırmalıdır. Çünkü marka aidiyeti, artık tabelada değil, misafirin zihninde başlar.
Bugün dünya turizminde öne çıkan tesisler, mimari güzelliğin ötesinde bir duygu bağı yaratabilen işletmelerdir. Misafir, sadece konaklamaz, o otelin hikayesinin bir parçası olur. Kimi zaman bu hikâye eski bir taş konağın yeniden hayat bulmasıdır, kimi zaman da yerel dokularla bezenmiş çağdaş bir tasarımın ruhudur.
“Hikayesi olan otel bulunduğu bölgeye sürdürülebilir değer katar”
Yatırımcı açısından bakıldığında, bir hikâyeye sahip otel sadece bir bina değildir.
Değer yaratan, fark yaratan ve kalıcı marka bilinci oluşturan bir yaşam deneyimidir. Otelin hikayesi; mimariden mutfağa, personele kadar her alanda aynı dili konuşmalıdır. Çünkü hikayesi olmayan otel, kimliği olmayan bir yapı gibidir. Her yeni proje, bir amaca hizmet eden yaşam alanı olarak tasarlanmalıdır. Hikayesi olan otel ise; bulunduğu bölgeye ruh, misafire anlam, yatırımcıya da sürdürülebilir değer katar.”