İş insanı Ali Ağaoğlu’nun sahibi olduğu Akdeniz İnşaat'ın Bodrum ile Milas arasında bulunan Mandalya Körfezi’nin kıyısında koruma altındaki birinci derecede doğal ve arkeolojik SİT alanına inşa etmeyi planladığı 30 bin kişilik turizm kenti projesi için hazırlanan ÇED raporunun yürütmesi durduruldu.
Gazete Duvar'dan Selçuk Arslan'ın haberine göre konut projesi için hazırlanan ÇED raporuna bakanlık 2021 yılında onay vermişti. Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, “ÇED’in onaylanmış olması tek başına bir şey ifade etmiyor” ifadelerini kullanmıştı.
Mahkemeden dün karar çıktı
Körfezin kıyısında bulunan yaklaşık 9 milyon 700 bin metrekare alana yaklaşık 4,5 milyon metrekarelik inşaat yapılmasını sağlayacak proje için ÇED raporunun onaylanması sonrası sivil toplum örgütleri projeyi yargıya taşıdı.
Hukuk mücadelesinde dün karar çıktı. Muğla Çevre ve Ekoloji Politikaları Derneği’nin açmış olduğu dava Muğla 2. İdare Mahkemesinde görüldü. Mahkeme heyeti, projenin, uygulanması halinde telâfisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanun'un 27'nci maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına karar verdi.
İlk bilirkişi heyetinin yanıltıcı bilgiler verdiğini tespit eden mahkeme verdiği kararda "Proje alanı içerisinde yer alan I. Derece Arkeolojik SİT Alanlarının tescil fişlerinde nekropol alanı olarak tescil edildiği ve SİT alanlarının ayrı ayrı Cindya Antik Kenti ile ilişkili olarak değerlendirildiği, buna karşın nekropol alanlarının aralarında 150-160 m mesafe olduğu, iki nekropol alanında batıya bakan yamaca konumlandığı, bu durumun alanların farklı nekropoller değil aynı nekropolün parçaları olduğunu kanıtladığı, aynı zamanda tescil fişlerinde nekropol alanlarının Cindya Antik Kenti ile ilişkilendirilmeye çalışılmasına rağmen Cindya Antik Kentinin nekropol alanına 4 kilometre mesafede olmasının bu görüşü çürüttüğü, bu nekropolün tescil fişlerinde yer verildiği üzere Bargylia antik kentine baktığı ve kente 400 m mesafede olduğu, aralarında bulunan boğazın iki yakasından nekropolün kente baktığı, antik kentlerin ve nekropol alanlarının değerlendirilmesinin bir bütün olarak yapılması gerektiğini" belirtti.
ÇED raporundaki taahhütlerin bu incelemeden sonra revize edilmesi gerektiği vurgulanan kararda "Ortaya çıkabilecek yeni veriler ışında sit derecelerinin değişebileceği gibi tescilsiz olarak bırakılan bazı alanların sit statüsü kazanabileceği dikkate alındığında bu hususları barındırmayan Nihai ÇED Raporunun eksiklikler barındırdığı, yine kullanma suyu ihtiyacının deniz suyunun arıtılması suretiyle elde edileceği görülmekle ters osmoz sonucunda oluşan yoğun tuzlu su konsantrasyonu ile membranların kimyasal yıkanması kaynaklı oluşan atığın nasıl bertaraf edileceği ve hangi noktadan alıcı ortama verileceğinin belirtilmediği görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir" ifadelerine yer verildi.
Bu gelişmeler yaşanırken firmanın iki hafta önce belediyeye başvurarak proje içindeki daha küçük bir parseldeki ruhsat başvurusunu geri çektiği öğrenildi. Projede konut alanı olarak belirlenen 25.708,70 metrekare büyüklüğündeki 6501 numaralı parsel için verilen inşaat ruhsatı da iptal edildi. Alınan bilgilere göre, firmanın Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne başvurusu sonrası Milas Belediyesi ruhsat iptali kararı verdi. Ağaoğlu firmasının projeye o etapta başlamak istemediği ve planlarının değişmesi üzerine böyle bir karar aldığı öğrenildi.
Farklı özellikte otellerde yer alıyor
Proje ile 9 milyon 700 bin metrekare büyüklüğündeki bir alanın 4 milyon 454 bin 395 metrekaresi yapılaşmaya açılıyor. 25 ayrı bölümden oluşan 3 bin 683 konut, 230 odalı golf oteli, 505 odalı SPA oteli, 255 odalı apart ve 510 odalı bir grand oteli kapsayan projede ayrıca altı adet günübirlik tesis, bir adet golf sahası, altı adet ticaret merkezi, otoparklar, yüzme havuzları, su oyunları alanları, AVM, spor salonları, okul ve sağlık birimleri gibi onlarca bina ve tesis inşa edilecek. Ayrıca projede 8 yapay göl de bulunuyor. Burada en az 16 bin kişinin yaşaması planlanıyor.
Projeye Bodrum ve Milas kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) konuyu yargıya taşımış ve mahkemeye sunduğu raporunda, “ÇED olumlu kararının yerinde olmadığı” konusunda görüş bildirmişti.
En büyük itiraz noktalarından biri de projenin arkeolojik SİT alanlarına yakın olması. Proje alanın hemen bitişiğinde dünyanın sayılı sulak alanlarından, Tuzla Sulak Alanı yer alıyor. Burası Bargylia antik yerleşim birimiyle beraber özellikle kuş türlerine ev sahipliği yapıyor. Nitekim alan 2001 yılında IBA (Important Bird Area) tarafından tavizsiz korunması gereken kuş bölgesi ilan edildi. 2004’te Ulusal Sulak Alan Komisyonu, koruma kapsamına aldı. Alanda 197 kuş türü bulunuyor. 52 tür sadece bu alanda ürüyor. 37 tür göç ve kış döneminde görülüyor. 2 tür yaz göçmeni, 11 tür ise ilkbahar ve sonbaharda geçiş yapıyor. Toplam 146 tür, Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altında. Bölge, dünyada soyu tükenen tepeli pelikanın da yuvası olma özelliğine sahip.